Doğaya pisleyen modernite

Fatih Akın’ın Cennetteki Çöplük’ü kırsal ve kentsel kesimlerin hayat tarzlarını bir çevre sorunu çerçevesinde irdeleyen çok boyutlu bir belgesel.

CENNET ve çöplük kavramlarının yan yana gelmesiyle oluşan çelişki Fatih Akın’ın belgeselinin odak noktası. Cennet Çamburnu Köyü, çöplük ise bu köyün kurulu olduğu yamacın daha yüksek bir noktasında yer alan atık toplama ve depolama alanı. Doğayla uyumlu hayat tarzının, tepesine pisleyen moderniteye karşı mücadelesini anlatan; kentin atıklarını köye boşaltmasının ahlaki ve hukuki boyutunu tartışan; çöp depolama alanının nizami olmaması ve denetlenmemesinin yol açabileceği çevre felaketine vurgu yapan çok boyutlu bir yapıya sahip.

İHMALLE YÜZLEŞME

Dünya prömiyeri Mayıs ayında 65. Cannes Film Festivali Özel Gösterimler bölümünde yapılan Cennetteki Çöplük, meseleyi Çamburnu özelinde ele alan yerel bir film değil, kentsel-kırsal ilişkisinin bir yansıması olarak betimleyen evrensel bir film olduğu için ilgiye değer. Filmde Fatih Akın, Çamburnu’ndaki  olayları, atık toplama alanının yapılışını, karşı çıkan köylülerin mücadelesini, sağanak yağmurlarıyla ünlü iklimde sel ve taşma hesaba katılmadığı için yol açılan çevre kirliliğini vs. kronolojik sırayla anlatıyor. Ama bir vakanüvis tavrıyla olayları belgelemenin ötesine geçip Çamburnu ve civarındaki insanların memleket kavramlarının, aidiyet duygularını, göçün yol açtığı sosyo-ekonomik durgunluğu da araştırıyor.

Tarım toplumundan ani kopuşun ve tüketim toplumu olmayı gönülden benimserken gereklerini yerine getirmeyi (bilinçli ve çevre dostu tüketim, atık ayrıştırma, kimyasal ve biyolojik arıtma vs.) ihmal edişin yol açtığı sorunlarla yüzleşemeyişimizi, hukuk ve bürokrasinin hızla değişmekte olan konjonktürel taleplere etkin bir biçimde karşılık vermeye yetişemeyişini gözler önüne seriyor. Üstü açık bırakılan, zemin yalıtımı yeterli olmayan, biyolojik arıtma tesisi bulunmayan çöplüğün verdiği zararı gayet tarafsız biçimde tespit ediyor, film.

İZLEYİCİYE GÜVEN VERİYOR

Çamburnu ve civarından manzaraların varolan durumu net biçimde göstermesinin yanı sıra çok sayıda röportajla desteklenen ve bütün tarafların görüşlerine yer verilen Cennetteki Çöplük’ün nesnel yaklaşımı etik yönden takdire değer. Ancak bu nesnellik filmin kuru kuruya bir meseleyi anlatması olarak algılanmasın. Yönetmenin kişisel yolculuğunda bir durak olarak da değerli Cennetteki Çöplük.

Köklerini ve kültürünü arayan yönetmen, oradan göçmekle orada kalmanın ne anlama geldiğini soruşturuyor. Yaşlılarla, gençlerle, bürokratlarla, din adamlarıyla konuşarak yörenin insanını tanımaya ve tanıtmaya çalışıyor. Bakışında ve yaklaşımındaki eşitlikçi tutum burada da seziliyor ve izleyiciye bir güven ve hakkaniyet duygusu geçiriyor.

Öte yandan Cennetteki Çöplük nesnel bakışı uğruna zamanımızın en önemli sorunlarından birini görmezlikten gelmiyor. Filmi izlerken şunu asla aklınızdan çıkaramıyorsunuz: Medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavarın en büyük ayıplarından biri ürettiği pisliği temizleyememesidir. Dünyanın dört bir yanında evsel atıklar da nükleer atıklar da baş belasıdır. Zengin ve güçlü olan devletlerin yoksul ülkeleri çöplük olarak kullanması nasıl bilinen bir gerçeklik ise kentlerin doğayı çöplük olarak kullanması da öyle açık bir gerçektir.

FİLMİN KÜNYESİ

Orjinal adı: Der Müll im Garten Eden

Yönetmen: Fatih Akın

Görüntü Yönetmeni: Herve Dieu, Bünyamin Seyrekbasan

Oyuncular: Camburnu Köylüleri

Tür: Belgesel Yapım: Türk-Alman, 2012, 85 dakika.