Yýldýz futbolcuya sahip olmanýn ne demek olduðunu, Drogba, Sneijder ve Eboue bir kere daha gösterdi. G.Saray; Napoli, Porto ve Arsenal maçlarýný yüksek bir tribün doluluðu ile oynadý. Hatta ilk ve son maçý, neredeyse kapalý giþeydi.
Bu yoðun ilgiye Fatih Terim’in karizmatik kiþiliðini, Þampiyonlar Ligi’nde geçen sezon 8 gol atmýþ Burak ve Melo faktörünü de eklerseniz; bu takým elbette her yerde seyirci toplar. Bunda þaþýlacak bir þey yok.
Þaþýrdýðým þu... G.Saray’ýn Napoli ile oynadýðý maçtaki isteksiz, boþvermiþ, býkkýn haliydi. Seni seyretmek için, bir özel maçta bile 60 bin kiþi o stada gelmiþse; sýrf bu büyük ilgiye göstermen gereken saygýdan dolayý, adam gibi oynaman gerekirdi. Kötü bile deðil, hiç oynamadý. Üzülmüþ ve hatta ayýplamýþtým.
Neyse ki; ayný hataya diðer maçlarda düþmedi.
* * *
Porto maçýnda Ýngilizlerin (Drogba ve Eboue sevgileri nedeniyle) açýkça G.Saray’ý tutmasý, gerçekten hoþ bir sürpriz oldu. O kadar ki, Porto penaltý atarken, bütün stat yuhalýyordu. Ýngilizlerin bir Türk takýmýna bu denli açýk ve yoðun sempati besleyeceðini rüyamda görsem inanmazdým. Aðzým açýk kaldý... Turnuvada þampiyon olarak, bu ilginin hakkýný verdik.
Porto ve Arsenal maçlarýnýn ikinci yarýlarý; G.Saray’ýn hazýrlýk dönemini boþuna geçirmediðinin kanýtý gibiydi. Amrabat’ýn çok sýrýtan egoizmi dýþýnda, takým oyununun zengin içerikli ve yaratýcý iþlevi, gerçekten göz doldurdu. Bu sezon Sneijder’de gözlenen ve devamlý yükselen performans çizgisi de, G.Saray’ý kývama getiren bir baþka geliþme... Drogba faktörünü ise, hiç saymýyorum. Mal meydanda...
Ancak, erken yakalanan form; ligin baþlarýnda geri tepme refleksi gösterebilir. Bu hem bizde hem Avrupa futbolunda sýkça görülmüþtür. Paniðe kapýlmak yapýlabilecek en kötü þeydir.
Mesela bu hafta sonu Kayseri’de oynanacak Süper Kupa maçý, övgü ile söz ettiðimiz G.Saray’a, beklenmeyen bir þok yaratabilir. Bir maçla koca bir sezonun faturasýný kesmeyin. G.Saray iyi olacak.