Tarih tekerrür ediyor; deniz hakimiyetinin önemi gittikçe artýyor.
Dünya ticaretinin miktar olarak yüzde doksanýnýn, deðer olarak ise yüzde yetmiþten fazlasýnýn, petrolünün ise yüzde altmýþ üçünün denizler üzerinden taþýndýðý düþünülecek olursa 'büyük güç mücadelesi'nin en önemli mecrasýnýn neden denizler olduðunu anlamak pek de zor deðil.
Geçtiðimiz günlerde bunu doðrulayacak geliþmelere yenileri eklendi.
'Batý' yakasýnda ABD, Fransa, Yunanistan, Güney Kýbrýs, Ýtalya, Avusturya, Makedonya, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Mýsýr katýldýðý ORION 2024 tatbikatý yapýlýrken 'Doðu' yakasýnda Japon Denizi'nde Rusya, Çin ile birlikte Sovyet sonrasý dönemin en büyük donanma tatbikatýný baþlattý.
Taraflar býçaklarýný bileyleye dururken 'iþbirliði' zeminini de geliþtirici hamleler atmaya devam ediyorlar. Geçtiðimiz yazýda sözünü ettiðimiz 53 Afrika ülkesinin katýldýðý Çin-Afrika Forumu yapýlýrken Amerika Birleþik Devletleri 'savunma iþbirliði' temelinde Güney Kýbrýs Rum Yönetimi ile '5 yýllýk' bir anlaþmaya imza attý. Ýnsan soramadan edemiyor; 2030'da ne olacak ki '5 yýl' savunma alanýnda iþbirliði yapýlýyor?
Tabii tüm bunlarýn Türkiye'nin Afrika ülkeleri ile birer birer attýðý adýmlara eklenen en son halka olan Mýsýr ile geçtiðimiz hafta imzalanan 'iþbirliði' anlaþmalarýndan ve deniz kuvvetlerine yaptýðý büyük yatýrýmlardan sonra olmasý da manidar.
Bir hazýrlýðýn olduðu aþikar. ABD donanmasýnýn büyük bir kýsmýný Orta Doðu'ya konuþlandýrmasýyla birlikte düþünüldüðünde Rusya'nýn kuzeye aðýrlýk vermesi sonrasýnda bu geliþmelerin yaþanmasý akýllara þu soruyu getiriyor: Doðu Akdeniz'de neler oluyor?
