Türkiye’siz ve Türkiye’ye raðmen bir kapýp-kaçma telaþý baþladý… Ki mümkün deðil.
Doðu Akdeniz’deki oyunlardan biri, enerji oyunu... Genel dünya piyasasý için önemi olan ya da olmayan yataklar, kaynaklar ve geçiþ yollarý üzerinde enerji kavgasý var. Suriye, bir enerji kavgasýnýn sahasýdýr: Hem yeraltý kaynaklarý, hem denizi, hem de geçiþ yolu olarak.
Doðu Akdeniz’de telaþla bir fiili durum yaratma çabasý var. Fiili durum, zamanla ve aþýnmayla hukuki oluyor. O yüzden ‘gaz benim’ diyen, mülk sahibi olmaya da ilk adýmý atýyor. Kýbrýs Güneyinden baþlayarak, Lübnan-Ýsrail arasýnda ihtilaflý bölge var. Daha güneyde Filistin ve Gazze’nin hakkýndan hiç söz eden yok... Bölgede þimdilik Mýsýr kendi kýyýsýna yakýn bir bölgede gaz çýkartýyor.
Konu, son haftada Ýtalyan sondaj gemisinin Kýbrýs’ýn güneyinde arama tarama yapmasýnýn Türk donanmasýnca engellenmesiyle yeniden ýsýndý. Ýtalyan gemisinin bayraðý Ýtalya’yý, Rum kesiminin kendisi de AB’yi bu konuya taraf yapmaya çalýþýyor.
Kýbrýs ve Akdeniz’in doðusu oldubittilere ve yangýndan mal kaçýrmalara alýþkýndýr. Uyutma ve oylama ile gasp, bölgenin adeta bir kuralý haline gelmiþtir. Neyse ki Türkiye de bu oyunlarý bozma konusunda artan refleksler geliþtirdi. Herkese, anladýðý dilden konuþmaya baþladý. Oldubittiye karþý Türkiye’nin çarpan etkisi var. Bildiðin, çarpýyor.
Mýsýr, Rum Kesimi ile arasýnda ‘Münhasýr Ekonomik Bölge’ adý altýnda Akdeniz’in karþýlýklý kýsmýný paylaþmýþ ve araya sýnýr koymuþ durumda. Türkiye meþru olmayan bu paylaþýmý tanýmýyor.
Abdülfettah Sisi, Kasým 2017’de Anastasiyades ve Çipras ile Kasým 2017’de Kýbrýs’ta buluþup ‘Kýbrýs açýðýndaki Afrodit yataðýndan Mýsýr’a boru hattýyla gaz yollama’ projesi konuþtu.
Afrodit 6 yýl önce bulundu ama hala iþletilemiyor. Nedeni, Türkiye vetosu… Mýsýr’ýn ise kendi gazý var. Mýsýr kýyýsýndan 150 mil açýktaki Zohr yataðýndan gaz üretimi baþladý. Sisi, Kýbrýs gazýna ihtiyacý olduðundan deðil, fotoðraf çektirmek için bu konuyla ilgilendi.
Kýbrýs açýðýndan çýkan gazý boruyla Mýsýr’a getirip, oradan LNG olarak gemiyle yollamak, bir çare. Ancak bunlar, projelerin çekiciliðini azaltan ek maliyetler demek.
Asýl Mýsýr, en hýzlý þekilde Zohr’dan gazý alýp, kendi tüketimine kullanma çabasýnda. Enerji altyapýsý dökülen, elektrik açýðý olan Mýsýr için bu gazýn hayati önemi var. Mýsýr’ýn 2 yýlda kendi tüketimini bu yataktan karþýlamasý bekleniyor. Sonra da Mýsýr ihtiyaç fazlasýný LNG olarak satmaya çalýþacak.
Zohr yataðýnda uluslararasý enerji kavgasýnýn da yansýmasý var. Kaynaðý Ýtalyan Eni buldu. Sonra yüzde 10 hisseyi BP’ye, yüzde 30 hisseyi de Rusya þirketi Rosneft’e sattý. Rosneft, dünyaya Rus doðalgazý satmaya uðraþýyor. Normalde bu proje kendisine rakip. Ama Rus þirketi köprü baþý tutmak için de rakip projeden hisse alýyor, Doðu Akdeniz’de taraf oluyor.
Bu arada gaz üzerinden hava yapmak isteyen Rum-Yunan ikilisinin Ýsrail ile anlaþýp Ýtalya üzerinden Avrupa’ya ulaþma çabalarý, ayrý bir hikaye. Ýsrail’in açýðýndan baþlayacak, Kýbrýs’ýn güneyinden Girit’e, oradan Ýtalya’ya boru hattý konuþuyorlar. Ne mesafe, ne deniz derinliði, ne maliyet, ne de talep böyle bir hattý mümkün görüyor ama maksat heyecan olsun.
Türkiye’yi dýþlamaya çalýþan bu projeleri haklý gösterecek bir durum yok. Türkiye olmadan bu iþlerin olmayacaðý anlaþýlana kadar bu denemeler sürecek.
Mýsýr’da Abdülfettah Sisi darbe ile geldi. 2013’te Muhammed Mursi’yi ancak silah zoruyla aþabildiler. O zaman Mýsýr ve Türkiye’de ayný oyun tezgahlandý. Türkiye’deki senaryo iþlemedi.
Sisi, 2014’te yüzde 48’in katýldýðý tek adaylý darbe seçimiyle devlet baþkaný oldu. Dört yýl ne kadar çabuk geçmiþ. Þimdi 26-28 Mart’ta Mýsýr’da yine seçim var.
Seçimi iki aday þereflendirecek. Biri Sisi. Diðeri de, Sisi’yi canýndan çok seven bir siyasetçi. Tek adaylý seçim sýkýcý olacaðý için, bu adayý da Sisi’nin oluruyla Sisi’nin yanýna kattýlar. Adýný yazmaya gerek yok, nasýlsa kazanamayacak. Bu arada, tanýnmýþ muhalifler gözaltýna alýndý.
Sisi seçim kampanyasý kapsamýnda son birkaç haftada:
- Zohr doðalgaz yataðýndan gelen gazý törenle karþýladý. Törende Mübarek’in devrildiði sokak ayaklanmasýnýn bir benzerinin artýk yaþanamayacaðýný, giriþimi ordunun bastýracaðýný söyledi... Acaba neden böyle bir þey söyleme gereði duydu?
- Kahire’nin dýþýna kurulan ve gerekli olup olmadýðý tartýþmalý yeni kenti ziyaret etti. Mýsýr’ýn müteþebbis ordusunun müteahhitliðinde alternatif ‘Kahire’ kuruluyor. Devlet, Cumhurbaþkanlýðý, Meclis, Bakanlýklar, Merkez Bankasý elçilikler, oraya taþýnacak. 2019 sonunda bitebilir. Ýlk masraf 4.5 milyar dolar. Kahire’yi düzeltmekten umut kesilmiþ.
- Nil nehri üzerindeki Etiyopya barajý hakkýnda kötü konuþup, ‘Kimse Mýsýr’ýn su payýna el uzatamaz’ dedi. Mýsýr medyasý ‘Barajý bombalarýz’ havasýnda.
- Sina’da yerleþen silahlý gruplara karþý kapsamlý bir askeri harekat baþlattý. Bu harekat, Ýsrail uçaklarýnýn Sina’yý Mýsýr adýna bombaladýðýnýn duyulmasýndan sonra geldi. Ýsrail, Mýsýr onayýyla Mýsýr topraðýnda bombardýman yapýyor. Peki Mýsýr kendi topraðýný bombalamaktan bu kadar aciz mi? Son harekat, iþte itibar açýðýný kapatmak için...
Görenler anlatýyor, TV’lere harekata dair görüntü verilmiþ. Konu: Sina çölünde harekat. Görüntü: Mýsýr hücumbotlarý açýk denizde sularý köpürte köpürte ilerliyor. ‘Sina çölünde donanmanýn ne iþi var’ diye sorana da cevap hazýr: Donanma Sisi sayesinde çok geliþti, artýk kumda da gidiyor!
Mýsýr’ýn 94 milyon nüfusu Nil nehri boyunca dar bir þeritte yaþýyor. Nil’in dýþý çöl... Bu nüfus su kullanýyor ve devlet eliyle ucuz tutulan benzini yakýp, ekmeði tüketiyor.
Devlet Mýsýr lirasýný da tutmaya çalýþýyordu ama iki yýl önce vazgeçtiler. Her þey iki kat zamlandý. Petrolü kýsmen Suudi Arabistan yolluyor. Ýndirimle %60 ucuzlamýþ benzini bol bulan trafiðe çýkýyor, Mýsýr trafiði felç. Dünya Bankasýna göre Mýsýr’ýn 330 milyar dolarlýk milli gelirinin yüzde 4’e yakýný trafik týkanýklýðýnda heba oluyor.
Mýsýr devleti 1920’den beri ekmek, þeker ve yað fiyatýný ucuz tutuyor. Sokaðýn bu sayede rahat durduðu düþünülüyor. Dünya Bankasý’na göre ekmeðe yüklenen Mýsýr halký obez olmuþ. Ayný zamanda devlet eliyle fiyat düþürmenin astarý, yüzünden pahalý... Araþtýrmaya göre benzin ve gýda sübvansiyonu durdurulsa, elde kalacak paranýn yarýsý en yoksul %60’a elden verilse, her haneye yýlda 600 dolar düþer. En yoksulun geliri de bu sayede iki kat artar. Yani, olmayan para devlet eliyle heba ediliyor.
Su durumu daha da vahim: 21. yüzyýlýn coðrafya sýkýntýsý çoktan baþladý. Dünyada su azalýyor. Olan su için de eller silaha gidiyor.
Nil Nehri kollarýyla Etiyopya’dan baþlayýp Sudan’da tamamlanýp, Mýsýr’da biter. Etiyopya kendi topraðýnda baraj yapýyor. Mýsýr da suyun azalacaðýný düþünüp telaþlanýyor. Baraj bir yýla tamamlanacak. Mýsýr, baraj yokmuþ gibi halen akan suyun aynen akmasýný istiyor. Etiyopya ile Sudan, bakarýz-ederiz demekteler. Sudan ile Türkiye’nin son yakýnlaþmasý, nedense Mýsýr’ý gerdi.
Esas mesele, Mýsýr’ýn suyu idareli kullanmamasý, çiftçiden suya para almamasý ve suyun israf edilmesi. Afrika ve Nil bu yanlýþlarý artýk affetmiyor. Suyun varsa, artýk damla damla kullanacaksýn. Türkiye ile de iyi geçineceksin.