Doðu Akdeniz’de iþgale nasýl cevap verilecek?

Hatýrlýyorsunuz… Mart ayýnda Akdeniz, Karadeniz ve Ege denizlerini kapsayan dev bir askeri tatbikat yapýldý. Bu tatbikata 103 savaþ gemisi katýldý. Tatbikat için tercih edilen isim de anlamlýydý. Türkiye’yi çevreleyen denizlerin, münhasýr ekonomik bölgelerin, üzerinde yaþadýðýmýz topraklardan bir farký olmadýðýný gösteriyordu. Tatbikatýn adý “Mavi Vatan”dý. 

Þimdi bugüne gelelim. Doðu Akdeniz’de, Kýbrýs adasý çevresinde yükselen bir tansiyon var. Bu tansiyonun bir tarafýnda Güney Kýbrýs Rum Kesimi ve Yunanistan, diðer tarafýnda Türkiye bulunuyor. Ancak karþýmýzda sadece iki aktör yok. Ankara’da konuyu yakýndan izleyen kaynaklarýmýzýn aktardýðýna göre Rum kesimi ve Yunanistan ABD’nin kurguladýðý oyunun sadece piyonlarý. Doðu Akdeniz’deki enerji satrancýnda asýl karar verici ABD. Uygulayýcý ise Ýsrail. ABD, Ýsrail üzerinden Rum kesimi ve Yunanistan’ý kontrol ediyor, Mýsýr’ý da bu denkleme katýyor. 

Zaten bunu gizlemiyorlar. Türkiye’nin Mavi Vatan tatbikatýný yaptýðý günlerden hemen sonra Kudüs’te Doðu Akdeniz zirvesi düzenlenmiþti, hatýrlayýn. ABD Dýþiþleri Bakaný Pompeo, Ýsrail Baþbakaný Netenyahu, Yunanistan ve Rum kesimi liderleriyle bir araya geldi. Zirveden “4 ülke enerji baðýmsýzlýðýný destekleme konusunda anlaþtý” kararý çýktý. 

Peki, ne istiyorlar? Kýbrýs adasýnýn çevresinde ciddi bir doðalgaz potansiyeli var. Prof. Çaðrý Erhan’ýn aktardýðý veriye göre bölgedeki doðalgaz rezervi Türkiye’nin 572 yýllýk, Avrupa’nýn ise 180 yýllýk ihtiyacýný karþýlayacak kapasiteye sahip. 

Rum kesimi ve Yunanistan Türkiye’yi oyun dýþýnda býrakmaya çalýþýyor. Ýsrail ve Mýsýr’la iþbirliði yaparak bu kapasiteyi ele geçirmeyi amaçlýyor. Atina’daki iç tartýþmalara bakýyorsunuz. 15 Temmuz’da gerçekleþen darbe giriþiminden, terör örgütlerinin saldýrýlarýndan, Türkiye’nin bu yüzden zayýfladýðý düþüncesinden cesaret alýyorlar. 

Yapmaya çalýþtýklarý þeyin Ýzmir’i iþgal etme teþebbüsünden bir farký yok. Ha Ýzmir’i iþgal etmiþsiniz, ha Türkiye’nin Doðu Akdeniz’deki haklarýný gasp etmiþsiniz. Denizlere artýk boþuna mavi vatan denilmiyor. Ancak kamuoyundaki tartýþmalara ve bu konuya dönük ilgisizliðe bakýlýrsa bu konunun öneminin kavranmadýðý anlaþýlýyor. 

Kamuoyu bu konuya ilgi göstermese de Ankara’nýn tavrý net. 2013 yýlýnda Doðu Akdeniz perde arkasýnda ýsýnýrken muhataplara verilen mesajlar hala geçerliliðini koruyor. Bir kaynaðýmýn aktardýðýna göre 2013 yýlýnda muhataplara þöyle deniyor: Önümüzde üç ihtimal var. Bir. Bizimle bu sorunu çözersiniz, doðalgazý paylaþýrýz. Ýki. Ýþinize devam edersiniz, çýkan doðalgazdan payýmýzý alýrýz. Üç. Savaþýrýz. 

Ankara’nýn kafasý bu konuda çok net. Türkiye’nin Doðu Akdeniz’deki haklarýnýn gasp edilmesini mavi vatan topraklarýnýn iþgali olarak kabul ediyor. Buna göre muameleye hazýrlanýyor. Bu yüzden sismik araþtýrma ve sondaj için iki gemi alýnarak faaliyete geçirildi. Bu gemilere Fatih ve Barbaros isimleri verildi. Bu gemilerin faaliyetlerine Türk donanmasý eþlik ediyor. Donanmanýn Rum kesimi adýna araþtýrma ve sondaj faaliyetinde bulunan uluslararasý þirket gemilerine önleme yaptýðý, þirketlerin elini kolunu baðladýðý da biliniyor. 

Gemilerimiz bu günlerde Rum yönetimi ve Yunanistan’ýn gasp etmeye çalýþtýðý tartýþmalý alanlarda sondaj çalýþmalarýna baþlýyor. Rum kesimi, gemi mürettebatýmýzý uluslararasý tutuklama kararý çýkarmakla tehdit ediyor. Haziran ayýnda bu bölgenin daha fazla ýsýnacaðýný, Doðu Akdeniz’in en önemli gündem maddesi olacaðýný söyleyebiliriz.