Doðu Türkistan; Türkistan’ýn kilit bölgesi! Deðerlerini ve milli kimliði ayakta tutan asil toplum. Uzun yýllardýr Çin ile Türkistanlý Uygurlarýn arasýnda sert ve acýmasýz rüzgâr esiyor. Bunu yazarken, Çin’in tüm Uygurlara zulüm ettiðini iddia etmiyorum. Çünkü durumun aþaðý yukarý nasýl olduðunu anlamýþ durumdayýz. Kendi kimliðinden feragat edenler ile Çin’in dikteci siyasi hattýna ters düþmeyen Türkistanlý Uygurlarýn, sorun olmadýðýnýn da altýný çizerek devam etmek isteðindeyim.
Evet, Çin devlet yapýsýnýn, acýmasýz siyaset üreten bakýþ açýsýna sahip olduðunu, tarihe hafiften göz gezdirdiðimizde anlamak zor deðil! Müslüman Ýslam deðerlerinden korkmasý, acýmasýzlýðýný daha da ileriye götürmüþ durumda.
Yüzbinlerce insanýn toplama kamplarýna götürülmesi suretiyle ailelerin bölünmesi konusu, ne yalan ne de konuyu gereðinden fazla büyütmektir!
Bu Çin’in gerçeðidir! Peki, herkese mi bu zulüm hükmü sürmekte? Yazdýðým gibi, hayýr!
Çin’de yaþayan yüzbinlerce Uygur normal hayat tarzýný sürmekte, ticaret yapmakta, müzik üretmekte, Pekin’le sorunsuz yaþamakta. Lakin sorun burada deðil! Asýl sorun; kimliði ve dini gereði yaþamak isteyenlerle olduðunun üzerine basmakta yarar vardýr.
Geçenlerde Rusya televizyonunda bir röportaja denk geldim. Röportaj, toplama kamplarýný masum göstermek üzerine dizayn edilmiþti. Lakin aralardan gerçekleri gizleyemeden yayýnlamýþlar. Gülizar isimli bir Müslüman kardeþimiz röportajýn esas kahramaný idi. Kýzcaðýz muhabire deðil, kameraya da deðil, sol tarafta ona okumasý gereken bir kâðýda baktýðýný yalýn gözle anladým. Hatta arada yanlýþ yaptý ve ezberci öðrenciler gibi tedirgin oldu, hemen de bu yanlýþý düzeltmeye çalýþtý. Ýþte tam da bunu anlatmak istiyorum. Zorla “topluma kazandýrma” baþlýðý altýnda, sanki zekâ sorunu olan insan toplumundan bahsedercesine, günümüz dünyasýna ters düþen yöntemini ayakta tutan bir Çin var karþýmýzda! Aileleri ayýrarak, kadýnlarý, erkekleri, çocuklarý birbirinden ayýrarak beyin yýkama kamplarýna sokmakta Pekin! Sebep, Ýslam. Sebep, bu insanlarýn Müslüman kimliði ile yaþamak istemesi! Evet, bu insanlarýn bir kýsmýnýn Allahsýz toplumdan kopmak istemesidir sebep! Bu hususta sorun gördüklerini tespit ediyor. Aile bireylerinden bir kiþi bile yurtdýþýndaysa özellikle Türkiye’de ise onlara özel zulüm makinesi iþletildiðini yazmadan da geçemeyeceðim.
Çin’in bu konuya nasýl acýmasýz baktýðýný ispat eden eylemini ise futbolcu Mesut Özil’in Türkistan’a selam göndermesine verdiði tepkiden anlýyoruz. Bakýn, dünyanýn gözü önünde kimseyi dikkate almadan bir futbolcumuzun Türkistan’a selam göndermesine tahammül edemeyen Çin, Ýslam kimliði ile yaþamak isteyen Türkistanlý Müslüman kardeþimize zulmünün fiili mümkününü bize ispat etmekte!
Türkiye’den, Rusya’dan kendine biraz yakýn gördüklerini davet edip, istediði yerlerde, istediði isimlerle röportaj yaptýrmakla olmuyor bu iþler! Çin gerçekten de bu konunun yalan olduðunu iddia ediyorsa, uluslararasý gözlemcilere kapý açmalýdýr. Bu insanlarýn feryadýnýn olup olmadýðýný göstermekten çekinmemelidir. Hangi dünyada yaþýyoruz biz? Kendi gerekçeleri ile insanlarý, Müslüman olduklarý ve Çin’in dikteci yöntemine uymadýklarý için zulme maruz tutmanýn, günümüz dünyasýndaki ismi nedir?
Tabii ki ABD’nin bu drama kullanýþlý konu olarak bakmasý ise tam tersi Çin’i dýþarýdan baský olarak algýlattýrmasýna hizmet etmekte. Yani aralarýndaki görünür savaþýn, baský konusu olarak kullandýðý mesele haline dönüþüyor, Doðu Türkistan konusu! Yani dolayýsý ile Çin’in eliyle, Türkistanlý Müslümanlarýn yok edilmesi sürecine yardým ediyor, ABD!
Çin; Amerika’nýn eli ile zenginleþen bir yer. Küresel para döngüsünün merkezi olabilmiþ, lakin devlet olamamýþ! Çünkü “devlet” dediðin olgu; insaný öldürdüðünde deðil, yaþattýðýnda anlamýný buluyor.