Yine Doðu Türkistan’dan yürek yakan haberler geldi.Yine ölenler yine iþkence görenler sözkonusu. Yine masum çocuklar yine kadýnlar yine yaþlýlar gözyaþlarýna boðuldu. Hep yinelerle doludur Doðu Türkistan’ýn kaderi.
Çin’in baskýcý uygulamalarý durmayana kadar Uygurlar’a gün ýþýðý haramdýr sanki.
Ne istiyor Çin Doðu Türkistanlýlar’dan.
Ýslami hayat tarzý yasak.
Din kültürü yasak.
Milli kültürel özgürlükler yasak.
Erkeklerin sakal býrakmasý bile yasak.
Uygurlar’a yönelik bir etnik temizliktir sözkonusu olan. Sadece bu çaðda bunu açýktan yapamýyor. Müslüman Uygurlarýn feryadýný duyan uluslararasý sistem yok gibi.
Seslerini duyuramýyorlar Uygurlar. Çünkü baský altýnda inliyorlar. Uluslararasý insan hak ve özgürlüklerini savunan kurumlarýn çalýþmasý için Çin müsaade etmiyor. Hep farklý yollar denenmeye gayret ediliyor. Telefonla bile konuþurken tedirgin oluyor ve korkuyor Doðu Türkistanlýlar. Bu ciddi bir vakadýr bence. Elbette Çin ciddiye alýnacak kadar önemli bir devletdir. Bir takým geliþmeleri konjonktürel olarak deðerlendirmeye alalým diyenleri anlýyorum. Ama insanlarýn katledilmesi, insani taleplerinin kaale alýnmamasý, Müslüman gelenekleriyle yaþama isteklerine engel teþkil edilmesi insanlýk suçuna girmektedir. Ve uluslararasý sistemin bu suça seyirci kalmasýný aslýnda anlýyorum. Çünkü çifte standartlarla olaylara bakan bir sistem vardýr önümüzde. Ýnsan hak ve özgürlüklerinden bahseden batýlý merciler iþlerine yarayan konularda ortaya çýkarlar.
Ýslam alemi bir baþka zaten. Kimsenin gýký çýkmýyor.
Orta Asya’daki Türk devletlerin olayý görmezden gelmesi baþka bir hüsran boyutudur.
Doðu Türkistan kan aðlýyor kan. Her gün çeþitli bahanelerle bir olay patlayýveriyor. Sebebi ne olursa olsun hedefin hep UYGURLAR olduðu aþikar.
Komünist Çin’in her fýrsatta Uygurlarý akýl almaz iþkencelere tabi tutmasý normal olarak algýlanýyor.
Bu olaylarda sadece Türkiye’den özellikle her þeyi hükümetten beklentilerin olmasýný da anlamýþ deðilim. Türkiye ilk kez Doðu Türkistan’ý siyasi taraf olarak belirleyen adýmlarýyla zaten tavrýný ortaya koymuþtur. Ýlk kez Çin ziyaretini Urumçi’den baþlayan bir Türk baþbakaný, cumhurbaþkaný gördü tarih. Sosyal medyada özellikle her fotolarý Türkiye hükümeti görsün diye sunanlarý algýlamakta zorlanýyorum açýkcasý.
Elbette Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden beklentiler vardýr. Doðu Türkistanlýlar anlýyorki Erdoðan liderliðindeki bir hükümet elinden gelen her þeyi yapýyor. Ayrýca dünyada insan hak ve özgürlüklerine özellikle zalim elinde esir kalmýþ Müslüman toplum olan Uygurlarýn zaten Türkiye dýþýnda pek sýrtýný dayayabileceði baþka yeri bile yoktur. Her ne kadar bu nedenlerle, beklenti odaðý oldugunu gördükleri için, sevginin arttýðýný bildikleri için, Türkiye’yi zayiflatmaya gayretler olsa bile, Türkiye dünyada mazlumun yanýnda duran Tek Yýldýz’dýr. Her fýrsatta Doðu Türkistan’ýn haklarýný savunan Türkiye Devleti’nin harekete geçmesi, oradaki insalarýn kaderi acýsýndan önem arzediyor. Çin bilmeli ki, her þeyi gönlü istediði gibi yapamaz, yapamamalýdýr. Bunun için Türkiye baþta olmak üzere Müslüman Türk devlet ve topluluklarýnýn bu insanlýk dýþý suça dur demesi hayat memat meselesi olmuþtur.
Müslüman Ýran’ýn hiç umurunda olmadýðý belli. Sözde Ýslam kavramý taþýdýðýndan olmalý ki ÇÝN zulmünde bu kadar mazlum insan inliyor ama Müslüman kimliði harekete geçmiyor Ýran’ýn. Ne Müslümanmýþ bu Ýran, pek örneði yok gibi. Bu arada Müslüman olmayan Japonya’nýn Çin’e verdigi sert tepkiyle Uygurlara anlamlý destekte bulunmasý nedeniyle sanýrým bizden de teþekürü haketmiþtir.
Her fýrsatda milli deðerlerden bahseden kurum ve kuruluþlar Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kýrgýzýstan gibi ülkelerin insan hak ve özgürlüklerini savunan bireyleri, partileri, aydýnlarý neredesiniz? Türk-Ýslam dünyasý neredesin?
Doðu Türkistan kan aðlýyor, lütfen yardýma koþalým yardýma. Medya, sivil toplum, aydýnlar, siyasi partiler ve elbette devletlerimizle yardýma koþalým. Allah rýzasý için orada aðlayan, badem gözlü küçük balalarýn gözünün yaþýný, sevgimizle varlýðýmýzla silelim.