Bir yazar soruyor; Doðu’nun Batý’ya hakim olacaðý günler mi geliyor?
Soruya cevap verirken kalýn bir kitap yazýyor… KÝTABIN ANA FÝKRÝ; EVET, DOÐU’NUN MERKEZ OLACAÐI YENÝ BÝR DÜNYA DÜZENÝ GELÝYOR…
Sevgili dostlar, soru aslýnda yeni deðil, yýllar önce Roosevelt aynen þöyle diyor; “...Atlantik çað þimdi geliþimin doruklarýnda ama çok yakýnda sahip olduðu bütün kaynaklarý tüketecek... En görkemli olmasý beklenen Pasifik çað ise yeni uyanýyor...”
Bu cümlenin bugün eldeki bilgiler ve geliþmeler ýþýðýnda tercümesi; Batý’nýn Doðu’ya üstünlüðü bitiyor... Doðu’nun Batý’ya üstün olacaðý günler GELÝYOR”...
Sevgili dostlar, çok uzun zamandýr hemen hemen her yazýmda Batý’nýn Doðu’ya hakimiyetinin bitiþinden bahsediyor ve YENÝ DÜZEN ve DENKLEM tanýmýný yapmaya çalýþýyorum. Aslýnda bu detayý sorgulayan dünya genelinde birçok yazý kaleme alýnýyor. Yeni denklemi ve hakim güçleri kendi bakýþ açýlarýndan tarif eden birçok yazar var. Bütün bu yazýlarýn ortak bir karesi var; bölgemizde tanýmlanan yeni büyük güç denklemi içinde Türkiye mutlaka var. Kimi Rus-Türk-Asya, kimi Türk-Rus-Amerika, kimi Avro-Türk, kimi Türk-Ýslam coðrafyasý dinamiði olarak tarif ediyor ve kombinasyonlar uzayýp gidiyor... Burada tercih ve oluþum büyük ölçüde elimizde olmakla birlikte Türkiye’nin artýk birçok seçeneði olduðu açýk...NET OLARAK GELÝÞEN TÜRKÝYE-RUSYA DENKLEMÝ…
DOÐU’NUN BATI’YA HAKÝMÝYETÝ VE BÜYÜME ÝÇÝN ENERJÝ GEREKLÝ… NÜKLEER ENERJÝ BU BÜYÜMENÝN ÇEKÝRDEÐÝ OLACAK…Bu baðlamda Türk-Rus Enerji iþbirliði çok önemli…
Sevgili dostlarým, bu tespiti biraz daha açalým…
Son 10 yýldýr sürekli büyüyen-genleþen, Avrupa küçülürken % 4’lük oranlarý yakalayabilen Türkiye, önümüzdeki 10 yýlda yani 2023’e giderken, dünya genelinde oluþabilecek “genel büyüme trendini” kat be kat üstünde bir ivme yakalayacak ve bu ivme için gerekli enerjiyi “nükleer katký” olmadan saðlamamýz da mümkün deðil! Kuzey Irak ve Hazar yukarýda belirttiðim gibi diðer önemli 2 bileþen...
Sevgili dostlar, YENÝ DÜNYA DÜZENÝ içinde “çok net bir büyüme” trendine giren Türkiye için “enerji” en hayati baþlýk! Ve en önemlisi Türkiye yeni enerji açýlýmýný “Afrika’dan Orta Doðu’ya, Kuzey Irak’tan Rusya’dan hatta Japonya’ya uzanan yeni bir hat üstünde” yapacak!
Sonuç : Türkiye ve “periferisinde” yeni bir “emperyal” güç doðuyor. Emperyal fakat emperyalist deðil! Bu fark ÇOK ÖNEMLÝ... Bu yapý Rusya, Çin, Ýran, Hindistan, Orta Doðu ve Orta Asya’da birçok “yeni beraberlikleri de” içine alýyor ve birçok yeni tezi de kapsýyor. Bir örnek vereyim; bu yapý temelde “Türk-Ýslam” coðrafyasýný temel-çekirdek olarak alsa bile aslýnda “Türk-Ýslam-Ortodoks” iþbirliðini de, Türk-Çin sentezini de, Türk-Balkan entegrasyonunu da, Türkiye-Orta Asya-Orta Doðu-Afrika açýlýmýný da ve daha yeni birçok “açýlýmý da” içeriyor... Konjonktürel ve bilinçli adýmlarla ortaya çýkan yapý “çok büyük ve çok kapsamlý”! Büyük Türkiye’nin enerji ihtiyacý da karþýlayabileceði projeleri de BÜYÜK! Bu noktada þunu da belirteyim; Avro-Türk yeni bir güç oluþacak ise buna da karþý deðiliz fakat Avrupa’nýn samimiyetsizliði ve adým atmadaki isteksizliði bize çok vakit kaybettiriyor.
Son söz: YENÝ BÝR DÜNYA DENKLEMÝ YAZILIYOR... TÜRKÝYE HAKETTÝÐÝ YERE DOÐRU HIZLA ÝLERLÝYOR... DOÐU’NUN BATI’YA HAKÝMÝYETÝ 1699’DA BOZULAN DENKLEMÝN YENÝDEN YAZILMASIYLA TESÝS EDÝLECEK VE TÜRKÝYE “MERKEZ” OLACAK…