Coşkun BAŞBUĞ
Coşkun BAŞBUĞ
Tüm Yazıları

Doktor bu ne...

Son günlerde muhalefet kanadında garip şeyler oluyor, oldukça tuhaf olaylar yaşanıyor.

Olayların bir kısmı medya önünde gerçekleşiyor, bir kısmı ise medya arkasında.

Tüm bunlarda edindiğim izlenim odur ki muhalefet kanadının ruh hali asla sağlıklı değil.

Çok ciddi bir buhran, çok ciddi bir bunalım ve yine çok ciddi bir kriz yaşıyorlar.

Sıkıntı bununla da sınırlı değil.

Benim çok önemsediğim, tüm bunların ötesinde saydığım bir sorun daha var, o da akıl tutulması.

Bazıları şiddetle karşı çıkıyor.

"Hocam olmayan şey tutulur mu?"

Yok arkadaş muhalefette olsa hakkını yedirmem. O kadar da uzun boylu değil. Ortada bir hastalık var ve bu hastalığın psikiyatrideki adı "şiddetli akıl tutulması"

Hepsi bu mu?

Hayır.

Daha da kötüsü var.

Hastalık bulaşıcı ve hızla yayılıyor.

Doktor bir çare...

O halde ne yapmalı?

Vatansever olarak bize düşen hastalığa reçete yazmak.

Yazalım, ancak iş kolay değil söyleyeyim.

Çünkü vaka ağır.

Nasıl mı

İşte örnek

Sevimli Hayalet Casper...

Heyecanı nedeniyle sevimli hayalet Casper'e benzettiğim bir yakınım aradı ve telaşla "Abi çabuk televizyonu aç, Engin Özkoç konuşuyor, deli saçması şeyler söylüyor." dedi.

Açtığımda nöbetçi kürsücü sevimli Özkoç Cumhur ittifakını kastederek şöyle söylüyordu;

"Bu irade terör örgütünü TBMM'ye taşıdı. Teröre karşıyım diye kirli propaganda yapıp başkalarını karalayan bu irade bizzat terör örgütünü kendi eliyle TBMM'ye getirdi."

Gülmeyin! Gülmeyin!

Nasıl şaka gibi değil mi.

Terörle mücadele için yedi düvelle boğuşan iktidara söylediğine bakın.

Yalanın bu kadar rahat söylendiği, iftiranın bu kadar kolay atıldığı bir dönemi ben hatırlamıyorum.

Hadi buyurun yazın reçeteyi.

Dedik ya işimiz zor diye.

Tipitip...

Şoku atlatamadan ikincisini yaşadım.

Minyatür yapısı nedeniyle çevresinde "tipi tip" diye anılan arkadaşım kahkahalar atarak şunları söyledi;

"Yav bu Kılıçdaroğlu meğer ne milliyetçi ne muhafazakâr adammış da biz anlayamamışız, kendimden utandım"

Kısa bir araştırmayla Kılıçdaroğlu'nun söylediklerini buldum.

Okuduğumda inanamadım ve "Yav arkadaş ben acaba başka bir ülkede yaşıyorum da farkında mı değilim." diyerek kendimi sorgulamaya başladım.

Hele Desturrrr...

Özetle aynen şöyle söylüyordu Kılıçdaroğlu;

"Buradan açık ve tekrar ilan ediyorum. Ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım ve hiçbir zaman da oturmayacağım.

Erdoğan sen değil misin FETÖ'yü besleyip, büyüten, ayaklarına giden.

Sen değil misin onunla el ele verip milletin ordusuna, şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas kuran.

Ben hiçbir zaman Mehmetçiğimize kumpas kuranlarla yan yana durmadım, asla ve asla da durmayacağım. Nokta.

Nokta Deyince Bitmiyor...

Son günlerde CHP'liler sıkıştıkları her konunun sonunu bu şekilde bitiriyorlar.

".... ..... şöyle yapacağım, nokta."

Amaç konuyu bir an önce kapatmak ve ardından gelecek soruların önünü kesmek.

Özel Özgür'e CHP'nin HDP ile çok tartışılan ilişkisi soruldu.

Cevap aynen şöyleydi;

"HDP terör örgütleriyle herhangi bir ilişkisinin olmadığını söylüyor. Bizim için beyan esastır. Nokta."

Zannediyorlar ki böyle söyleyip konuyu kapatınca ihanetin üstü örtülecek.

Yav kendinize gelin, siz devekuşu değilsiniz siyasi partisiniz.

Şimdi gelin örtülmeye çalışılan gerçeklerin üstünü açalım.

Soru Sorma Sırası Bizde......

Erdoğan'a, duyanın hayrete düştüğü sorular soran Kılıçdaroğlu'na birkaç soru da biz yöneltelim, hem de kendi üslubuyla.

Sayın Kılıçdaroğlu; Sayın Erdoğan'a, sen değil misin FETÖ ile el ele verip milletin ordusuna, şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas kuran." diyorsun.

Hemen soralım.

Siz değil miydiniz;

FETÖ yayın organları kapatıldığında firari FETÖ mensubu Tarık Toros denen alçağı ilk ziyaret eden ve o teröristle el ele vererek kameralar önünde gülücüklerle poz veren ve bu yapılan Türk basınına vurulmuş en büyük darbedir diyen,

Siz değil miydiniz;

Örgütün yayın organı Zaman gazetesinde polis tarafından arama yapılırken örgütün medya imamı Ekrem Dumanlı'yı destek ziyaretinde bulunan.

Siz değil miydiniz;

FETÖ'nün finans ayağı Bank Asya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildiğinde avaz avaz bağırıp " Türkiye'de Hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Herkesin bunu bilmesi lazım. Bank Asya bunların tipik bir örneğidir" diye örgüte sahip çıkan,

Siz değil misiniz;

- FETÖ-PKK terör örgütleriyle kontrollü darbe misali birçok konuda aynı lisanı kullanan,

- Kandilde terörist mi var ki diyen,

- IMC denilen örgüt televizyon kanalı kapatıldığında "Ülkeyi aydınlatıyordu, neden kapatıldı." diye ortalığı ayağa kaldıran.

- Terör örgütü YPG için "siyasi bir oluşumdur bize mi saldıracak" diyen.

- Katil Demirtaş'a özgürlük diyen...

Bu listeyi sayfalarca uzatırım, ancak bana ayrılan köşenin sonuna geldim.

Sana tavsiyem...

Bence size bu aklı verenleri ikaz edin ve bu konulara hiç girmeyin, yoksa altında kalırsınız.

Benden söylemesi...