Hayır Pensilvanya’daki emekli vaizin başında olduğu yapılanmayı kastetmiyorum.
Onların “Güneydeki sevdikleri ülke”yi kastediyorum.
Son vukuatları CNN’in 34 yıllık ekran yüzü Jim Clancy’nin istifası oldu.
İstifanın gerekçesi ise söylediği “Charlie Hebdo saldırısından kısmen İsrail propagandası sorumludur” sözü.
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür ama elektronik evren buna da müsade etmiyor.
CNN’den İsrail yüzünden kovulan tek isim Clancy değil elbette.
Kısa bir arşiv turu “yananları” hatırlatıyor.
CNN’den Rick Sanchez bunlardan biri.
2010 yılında, ABD’deki Yahudi azınlıklar konusuyla ilgili “Şaka mı yapıyorsunuz. Bu nasıl azınlık. CNN’nin tepe yöneticisi onlar. Hatta Amerika’daki nerdeyse tüm televizyonlar, en etkili yerler onlarda” dedi.
Ve tabi ki çalıştığı CNN’den kovuldu.
Ya Helen Thomas olayına ne demeli.
Amerika’nın en saygın gazetecilerinden biri.
Kennedy döneminden bu yana Beyaz Saray’ın muhabiri.
En ön koltuğun, en kıdemli sahibi.
Ama İsrail’in Mavi Marmara gemisine yönelik katliamını eleştirince, o da istifa etmek! zorunda kaldı.
Mel Gibson’ı hatırlıyorsunuz değil mi?
Meşhur “Cesuryürek” (Braveheart) filminin yapımcısı, başrol oyuncusu.
Bir trafik memuruna alkollüyken söylediği israil karşıtı sözler bitirilmesine yetti.
Marlon Brando kariyerinin ve yaşamının sonlarına doğru aynı hatayı yaptı “çirkin şişman” eleştirilerini duymadan ölmedi.
Akademik dünya da diğer sektörlerden farklı değil.
Chicago Üniversitesi’nden John Mearsheimer ve Harvard Üniversitesi’nden Stephen Walt “İsrail Lobisi”nin Amerikan dış politikasına etkisini yazdığı için işsiz kaldığını belki unuttuk ama 2013 yılında Steven Salaita’nın başına gelenler hala taze.
Virginia Tech’teki görevinden Illinois Üniversitesi’nde iş teklifi alan Salaita, İsrail’in Gazze operasyonlarını eleştiren bir tweet atınca sonu işsizlik oldu.
Bakmayın siz bugün “Medya’ya darbe” diye çığırtkanlık yapanlara.
Mesele “Güney’deki sevilen ülke” olunca sesleri solukları çıkmamıştı.
(Jim Clancy olayını da yazamadılar değil mi?)
Ya kemalist kafalara ne demeli?
Mesele anti-islam olunca sınırsız özgürlük, anti-semitizm olunca beylik cümleler.
Korkmayın.
Haklının yanında durduğunuz sürece dokunan yanmıyor.
“One minute” diyene bakın. Hala dimdik ayakta...
İşte o kemalist kafalardan biri, “90 yıllık Cumhuriyet, 600 yıllık imparatorluğun reklam arasıydı” diyen bir vekile demediğini bırakmadı.
Hebdoculara fikir özgürlüğü çerçevesinde destek veren zihniyetin aynı çerçevede AK Partili vekilin de fikrine saygı göstermesi gerekmez miydi?
Yoksa çok mu naifim?
Korkuyormuş! Hem de çok korkuyormuş. Ya eleştiri yapar da içeri alınırsaymış. Tüm bunları, cemaatin Millet gazetesinde verdiği röportajda söylüyor uyanık artiz. Cümlelerin arasına diktatör vs. eklemeyi de unutmuyor bu arada.
Tamam nereye göz kırptığını biz gördük, söylediğini duyduk. “Çocuklar duymasın” bari...