Donun faturasý partiye kesilir mi?!..

Çok defa uyardýk CHP’yi;

Yeni bir imaj, yeni bir vizyon ve hatta yeni bir misyon iddiasýyla ortaya çýkýyorsan evvelemirde, reddimiras þart..

Aslýnda Baykal tam da mirasý reddediyordu ki, ‘yazýn yediði hurmalar’ yüzünden kýþý bile göremedi!..

Evet reddimiras þarttý, lakin Kýlýçdaroðlu reddetmek yerine o mirasýn üzerine oturdu!..

Neticede CHP hala tek partili dönemle gurur duymaya devam ediyor.. ‘Cumhuriyeti biz kurduk’ diyor.. ‘Milli Þefimizle iftihar ediyoruz..’ diyor..

Ha, bir de ‘biz en eski partiyiz..’ diyor. ( Eh buna bir þey demiyorum. Zira CHP antika bir partidir!..)

CHP sýkça eski günlere atýfta bulununca, Erdoðan da eski günlere ait o manþetleri gösterdi;

“Kemalist Türkiye’den faþist Ýtalya’ya selam.. Milli Þefimizle Führer arasýnda samimi tebrikler..”

Tebrikler CHP!..

 Býrakýn reddimirasý.., ‘biz var ya..’ diye baþlayan cümleler kurup o yýllardan iftiharla söz ediyorlar...

Ve ayný CHP, ülkede faþizm rüzgarlarýnýn estiðini söylüyor.. Kýlýçdaroðlu ‘Erdoðan’a Hitler benzetmesi..’ yapýyor...

Benim, ‘kellerden nefret ederim..’ demem gibi bir þey bu yahu!..

Bunu hep yapýyor Kýlýçdaroðlu...

Kýzýyorum ediyorum ama her zaman itiraf etmiþimdir.. Kýlýçdaroðlu çok farklý bir siyasetçi..

Siyasetin o kadar ciddi bir þey olmadýðýný, ‘önemli olan kazanmak deðildir, yarýþmaktýr..’ tadýnda bol ironi ve mizah dolu bir anlayýþ kazandýrdý Türk Siyaseti’ne!..

Bir yandan Hitler’in ne menem bir diktatör olduðundan bahseder, diðer yandan onun kankasý olan Milli Þefiyle öðünür..

Bir yandan darbeye teþebbüsle suçlanan sanýklarýn avukatlýðýný yapar, diðer yandan darbe yapan paþanýn davasýna müdahil olur..

Kurumun baþýnda Kýlýçdaroðlu varken SSK, tarihinin en büyük zararýný görür, kurum yerlerde sürünür..

Lakin o Kýlýçdaroðlu sürekli ‘ben hesap uzmanýyým..’ iddiasýyla ortada dolaþýr..

Dosya açar.., Çalma, çýrpma, yolsuzluk, usûlsüzluk..vs, ile mücadele halindedir!...

Hep birilerine gününü gösterme hali vardýr kendisinde.. ‘Açýklýyorum, açýklayacaðým, maskeni düþüreceðim..’ der durur..

Ama CHP’nin içinde olup bitenden bihaberdir!..

Nitekim Anayasa Mahkemesi de CHP’nin hesaplarýný incelemiþ ve usûlsüzlük tespit etmiþ...

AYM’nin kararý Resmi Gazete’de yayýnlandý..

Usûlsüz harcamadan dolayý CHP, yaklaþýk 3,3 milyon TL’yi hazineye geri ödemekle cezalandýrýlmýþ...

Tuncay Özkan’ýn televizyonuna (hizmet alýnmamasýna karþýn) ödenen paradan tutun da, verilen konserlerde sanatçýlara yapýlan ödemelere kadar bir çok usûlsüzlükten söz ediliyor..

Milletvekili seçilmeden önce istifa etmesine raðmen, iþten çýkarýlmýþ gibi kendisine tazminat ödenen Nesrin Durmaz Baytok’un durumu da cezalýk olmuþ...

Kararda, CHP’lilerin parti adýna fatura kestirdiði, “sucuk, sakýz, alkol, terlik ve iç giyim malzemeleri!..” kiþisel harcama niteliðinde olduðu için usûlsüz olduðu kaydedilmiþ..

Hesap uzmaný Kemal Aðabey!..

Tamam, dosya aç., onun bunun maskesini düþür.., yolsuzluklarla, usûlsüzlüklerle mücadele et!..

Lakin arada bir de dönüp içerideki üsluba ve usûlsüzlüklere baksan, incelesen iyi olacak...

Hadi diyelim ki, televizyon ve konser geçti gitti..

Nesrin Baytok’a da vefa borcun var... Üzerine gitmesen, bir þey demem!...

Sucuk, sakýz ve terlik fazla tutmaz.. Onu da geç..

Ama bazý CHP’liler alkol alýp, parti adýna fatura kestirmiþler.. O kadar mücadele veriyorsun.. Meyhanelere gitmeyin diye.. Giderseniz de ayný meyhanede kümelenmeyin diye..

Adamlarýn yaptýðýna bak!.. Faturayý da CHP’ye yüklemiþler...

Tabii bir de ‘iç giyim malzemeleri’ var... Hele onlara diyecek bir þey bulamýyorum..

Ulan bari ‘don’unun parasýný cebinden öde!!..