Dördüncü yıldız

Malum, Fenerbahçe’nin ve Galatasaray’ın Türkiye liglerinde 19’ar şampiyonlukları var.

Bu iki takımımızdan biri bu sene şampiyon olursa 4. yıldızı takacak. Önemli bir konu, en azından çok güzel, tarihsel bir yarışmanın sonucu olacak bu.  Ancak, bu sene Beşiktaş ve Trabzonspor da çok iyi bir sene geçirmeye namzetler.

Trabzonspor inanılmaz transferler yaptı, teknik direktör bu yeni kadrodan bir takım çıkarmayı başarır ise her Trabzon maçı büyük bir keyif olacak.

G.Saray bence en büyük transferi yaptı ve Tarık’ı kadrosuna aldı. Sneijder, Selçuk ve Tarık’ı beraber seyretmek muhtemelen büyük bir temaşa zevki olacak.

14 Eylül akşamı Fenerbahçe, lige verilen aradan sonra, Trabzonspor karşısında bu senenin ilk derbisine çıkacak. İyi oynayan kazansın gibi klasik bir laf edebilir ama benim esas şükrettiğim konu, cezası nedeniyle Volkan’ın bu maçta forma giyemeyeceği gerçeği. Yine malum, Trabzonspor maçları anlamsız bir dizi nedenden çok gergin geçiyor zaten Trabzon’da, bu ortam içinde Volkan’ın sahada olmaması Türkiye futbolu için büyük bir şans.

2014-2015 sezonu çok heyecanlı, çok rekabetçi geçmeye aday. Bu potansiyel güzel ortamın zehirlenmemesi için Emre gibi, Volkan gibi anlamsız hatta yarı hastaca gerginlik çıkaran oyuncuların takımları, teknik direktörleri mutlaka çok radikal önlemler almalı. Emre 35 yaşına geldi, umarım bu sene bir ölçüde sakinleşir.

Kulüpler, teknik direktörler bu önlemleri almakta zorlanırlar ise temel görev TFF ve hakemlere düşecektir. 

TFF eyyamcı kararlar ve tavırlar içine girmek yerine futbol süreçlerinin en önemli unsurunun centilmenlik olduğunu hatırlamalı ve hatta güçlü bir biçimde hatırlatmalı. Hakemlere de çok iş düşüyor. Süper Kupa maçında, penaltılar atılırken Volkan’ın o çok anlamsız, tamamen centilmenlik dışı hareketi karşısında hakem neden kırmızı kartını çıkarmadı, bunu anlamak çok zor. TFF ve hakemler centilmenlik meselesini futbolün kalbine yerleştiremezler ise Lig’i çok sevimsiz tehlikelerin beklediğini düşünmek mümkün olacak. Volkan ve Emre maalesef yalnız da değiller, G.Saray’ın hala neden Melo’ya forma verdiğini de anlamak kolay değil. Melo ağzıyla kuş tutsa Galatasaray’ın o çok şerefli, Metin Oktay’ın, Turgay Şeren’in formasını sırtına geçirmemeli. Takımlar, başkanlar, teknik direktörler, TFF ve hakemler kadar takımların camiaları da bu centilmenlik meselesinde taraf olmayı bilmeli, tavır almalı.

Temennim çok güzel, rekabetçi, kaliteli ve centilmen futbol senesi geçirmemiz.

4. yıldız önemli ama centilmenlik daha önemli, bunu unutmayalım.