Dört nesil, üç darbe, bir garip ülke

Dedem 1960 darbesini yaþadý.

40 yaþýndaydý.

Babam ise dördüne yeni girmiþti.

Ben henüz yoktum.

***

Babam 1980 darbesini yaþadý.

24 yaþýndaydý.

Benim doðmama az bir zaman kalmýþtý.

***

Derken 2016 darbesine kalkýþýldý.

Babam 60 yaþýnda yakalandý bu darbeye.

Ben 32.

Oðlum ise henüz iki aylýk…

***

Darbelerin tümünün bildirgesi ileri demokrasiden, geliþmekten, devletin menfaatlerinden, halkýn huzur ve refahýndan bahsediyordu.

Ama bu dört darbe, dört neslin canýný yaktý.

Türkiye gibi gencecik bir cumhuriyet, dört kalp krizi birden yaþadý.

***

Allah aþkýna siz ne yaptýnýz? Ne yapýyorsunuz?

Çekin ellerinizi bu ülkenin üzerinden.

Karabasan gibi çökmekten vazgeçin.

Tapulu malýnýzsa da bu ülke sizin, hisseniz bir bölü seksen milyon kadar.

Ne hakla gaspedersiniz milyonlarýn hakkýný.

Ne cür’etle oy verdiðimiz partileri devirmeye kalkarsýnýz?

Hangisi hayýrla anýlýyor darbecilerin? Bir isim söyleyin sadece gururla, onurla, saygýyla anýlan.

Bitin, gidin artýk. Dünya çaðdaþlýðýn peþinde koþarken çaðdýþý zihniyetinizle çaðlar gerisi zamanlara çekip duruyorsunuz.

Bu ülkenin gençleri olarak haklarýmýzý gaspeden, geleceðimize pranga vuran, bizim adýmýza düþünme bahanesiyle kendi ihtiraslarýný tatmin eden hiçbir darbeciye HAKKIMIZI HELAL ETMÝYORUZ!

Biz bu ülkenin evladýyýz. Ülkemizi býrakýp hiçbir yere gitmiyoruz.

Sürekli daha yaþanýlabilir, eðitimi daha iyi, gelirleri daha yüksek ülkelerin listeleri yapýlýp duruyor.

Israrla gitmiyoruz, memleketimizden vazgeçmiyoruz.

Ama sizler, sözde büyükler, her þeyi bizden iyi bildiðini zanneden, ülkeyi yönetmeye heves edip sinsilikle, kalleþlikle, hainlikle pusu kuranlar, bir gece yarýsý gencecik insanlarý, minicik çocuklarý, eli yüzü ak-pak yaþlýlarý ayaða dikmekten utanmýyorsunuz.

Piþman etmeyin gençleri bu ülkeyi sevdiklerine.

Piþman etmeyin gelecekten ümidi olan biz gençleri.

Piþman etmeyin, gururla Türk’üz dediðimizden bizi.

***

15 Temmuz’dan beri onlarca gençle konuþtum, eðitimli, iyi yetiþmiþ, kendi þirketini kurup bu ülke için kazandýðýndan çok vergi ödeyen genç iþ adamlarýyla, en iyi þirketlerde yönetici olmuþ pýrýl pýrýl gençlerle,

Ne diyorlar biliyor musunuz?

15 Temmuz’da köprüye, havaalanýna, meydanlara koþarak gittik diyorlar.

Ailelerimizle, çocuklarýmýzla, dostlarýmýzla helalleþerek çýktýk diyorlar.

Ölmekten korkmayý býrakýp, ölümü öldürüp gittik diyorlar.

Geri dönmemek üzere gitik diyorlar.

Siz ne yaptýnýz biliyor musunuz?

Türkiye’nin geleceði gençlere,  geleceðin Türkiye’si gençlere hayattan vazgeçmeyi, ölüme koþa koþa gitmeyi, geleceði, ailesini, kariyerini gencecik yaþta bir çýrpýda silmeyi yaþattýnýz.

***

Sayýn Cumhurbaþkaným,

Bir genç olarak, bir yazar olarak bu da sizden ricamdýr.

Öyle bir sistem getirin ki bu milletin önüne,

Artýk öyle her üstündeki uniformanýn kýymetini kendinden menkul sayan,

Her belindeki silahý, emrindeki askeri kendi gücü sayan,

Her “bu ülke iyi yönetilmiyor” diye bahane ederek kendi gözü dönmüþ heves ve hýrslarýnýn ipini çözüp dýþarý salan darbe yapmaya yeltenmesin.

Oðlum Ömer Asaf bu dünyada 2 aylýkken darbe yaþadý.

Büyüdüðünde bir baþkasýný görmesin.

Onun çocuklarý bu korkuyla büyümesin.

Ve Allah bu milleti bir daha Ýstiklal marþý yazmak, bir daha tanklarýn önüne bedenini koymak zorunda býrakmasýn.

***

Bir de düþünün;

Bundan önceki darbeleri yaþamamýþ olsaydý Türkiye,

“Türkiye iyi yönetilmiyor” bahanesiyle her biri yirmiþer sene önceye götüren bu karanlýk olaylarý hiç yaþamamýþ olsaydýk;

O zaman nerede olurduk?

Emeðimizi, ekmeðimizi, geleceðimizi çaldýlar.

Razý deðiliz,

Helal etmiyoruz!