Dosta güven düşmana korku

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 998 gün sonra ‘nerede kalmıştık’ diyerek yeniden AK Parti’nin başına geçti.

Konuşmasında AK Parti, siyaset, millet, terörle mücadele, AB ve ABD’ye mesajlar verdi; yeni dönemin temellerini anlattı.

Bazılarına işaret etmek gerekirse;

- Türkiye’nin ‘tamamına’ hitap etti. Konuşmasının başında ‘80 milyona’ teşekkür etti, devamında partililere ‘80 milyona ulaşma’ talimatı verdi ve ‘80 milyonun hizmetkarıyız’ dedi.

“Kimse kendisini ötekileştirmiş hissetmesin, kimse özgürlük alanını tehdit altında görmesin, kimse geleceğinden endişe duymasın”dedi, sevmeyenlerin de dinlemeye, anlamaya çalışmasını istedi.

- Yeni dönemi, ‘demokratik kazanımlarımızı ileriye taşıma ve kalkınma dönemi’ olarak tanımladı.

- Millete hizmetin dışında kimseye ‘diyet borcu’ olmadığını, kimseye de ‘kişisel husumeti’ olmadığın vurguladı. Ancak Türkiye’nin kimseye ‘eyvallahı’ olmadığını da, millete haksızlık yapılmasına, geleceğinin tehlikeye atılmasına da izin vermeyeceğini ekledi.

- Milletin çıkarına aykırı davranışlara ‘babasının oğlu bile olsa’ karşı çıkacağını vurgularken, kendisini ortaya koydu ve “Erdoğan’ın milletinin hayrına olmayan bir icraatını görürseniz gerekeni yapın” dedi.

- Terör örgütü FETÖ ihanetine ve ‘haksızlık’ iddialarına da geniş yer ayırdı. “Mazlum kılığına girmiş zalimlerin oyunlarına teslim olmayız” dedi; bütün milleti de yine ‘ucu en yakınımıza da uzansa’ mücadeleye davet etti.

- Terörle mücadelede, ‘çözüm Süreci’ sonrasını kastederek “uzattığımız eli ısıranlara hiddetimiz sert olmuştur” dedi ve devamında yürütülen hendek eylemlerinin ‘bölge halkının desteğiyle’ püskürtüldüğünü vurguladı. Gelecek dönemi ‘terör örgütünü yok etme süreci’ olarak işaret etti.

- Suriye’de terör örgütü YPG ile birlikte onunla işbirliği yapan ABD’ye de mesaj verdi, “Ülkemizin güney sınırları boyunca bir terör organizasyonu inşa etmek isteyenler” ifadesini kullandı ve “Ülkemizin neler yapabileceğini görmek istiyorlarsa tarihe, 15 Temmuz’a baksınlar” dedi, Fırat Kalkanı operasyonunu örnek gösterdi.

- Türkiye’deki terör tutuklamaları ile ilgili kendisine yönelik ‘bırakın’ çağrılarına da cevap verdi: “Mesele şahsi olmadığı için benim kimseyi affetmem ya da cezalandırmam söz konusu değildir. Dünyada Türkiye’nin yaşadıklarını yaşayıp da hukuk devleti ilkelerine bu kadar bağlı olan bir ülke olabileceğini sanmıyorum.”

- Yine aynı bağlamda OHAL’in kaldırılması çağrılarına da cevap verirken, “Fransa’da 15-20 terörist çıktı, Fransa 1-1,5 yıl OHAL ilan etti. Ülkemde devlet yıkılmaya çalışıldı. Ülkem huzura kavuşana kadar OHAL kaldırılmayacak” dedi.

- Gelecek hafta bir araya geleceği AB liderlerine de mesajı vardı. Türkiye’nin tercihinin AB üyeliği olduğunu ama Türkiye’ye verilen sözlerin tutulması gerektiğini yineledi.

- Yine AB’ye son Rusya, Hindistan, Çin, Katar seyahatlerine işaret ederek, “Türkiye’nin önünde çok daha büyük bir dünyanın olduğu” mesajını verdi.

- Parti teşkilatları ve belediyelerde ‘değişim’ mesajı verdi. “AK Parti vizyonuna uygun belediye başkanlarına ihtiyacımız var” diyerek ‘eksikliği’ işaret etti ve “Şehirlerine ve partimize yük olan değil yük omuzlayan başkanlarla devam edeceğiz” dedi.

- Konuşmasının sonundaki, “Terör örgütlerinin zehirlerini vücudumuzdan temizledikçe dış politikada da daha sağlıklı bir zemine oturacağız” ifadesi ise hem ABD hem de AB ile sorunların temelinde yatan asıl nedenin ‘terör’ olduğunu açıklıyor.

Bu durum, hem bazı ülkelerin terör örgütlerinden yararlandığını ortaya koyuyor, hem de Türkiye’nin çıkışının ‘örgütleri kullanılmaz hale getirmekle’ mümkün olduğunu gösteriyor.