Önce, bir rahmet dileði..
Bizim neslimizin, yani üstünde olan neslin seçkin fikir adamlarýndan olan ve 50 yýlý aþkýn bir zamandýr, büyük çapta bir 'fikir birliði'nden kaynaklanan bir âþinalýkla baþlayýp, sonra 'gönül birliði'ne de dönüþen Mehmed Doðan kardeþimiz, birkaç aydýr, aðýr þekilde devam eden bir rahatsýzlýk sonunda, dün sabah, fânî hayatý tamamlayýp ebediyet yolculuðuna çýkmýþ bulunuyor.
Bugün Ankara -Hacý Bayram Camii'nde kýlýnacak ikindi ve cenaze namazý sonrasýnda, Tâcedddin Dergâhý'nda ebedî istirahatgâhýna tevdi olunacak olan Mehmed kardeþime, çýktýðý bu ebediyet yolculuðunda 'rahmet-i ilâhî'nin refakat etmesi niyazýyla; kurucusu olduðu 'Türkiye Yazarlar Birliði'ndeki 'gönüldaþ'larý baþta olmak üzere, bütün yakýnlarý ve dostlarýna sabýr ve de onun siperini boþ býrakmamalarý temennilerimi ifade etmek istiyorum.
**
Bu rahmet niyazýndan sonra günlük konumuza dönelim...
'Dünün Dünyasý' denilince, kitab dünyasýnda akla ilk gelenlerden birisi de herhalde, (1881-1942) yýllarý arasýnda yaþamýþ olan Stefan Zweig'in bu ismi taþýyan ve 1930'lar Viyanasý'ný, 'Bir Avrupalýnýn Hâtýralarý' takdim cümlesiyle ve kendi mensup olduðu Yahudi cemaati açýsýndan anlatan eseri gelir.
Birinci Dünya Savaþý'nda Almanya ve Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu'nun, (ki, o savaþta onlar, Osmanlý Devleti'nin de müttefikleriydiler ve bu yüzden hep birlikte yenilmiþlerdi; ama, savaþ sonrasý geliþmeler çok farklý çizgiler takip etti. Dönem, Almanya, o kadar 'kahramanca savaþtýðý halde nasýl olup da yenildiði'ni izah edemeyen kitleleri, kendi ideolojik teorisiyle ikna eden Adolf Hitler'in arkasýndan sürüklemeye baþladýðý ve müthiþ bir savaþ gücü olarak yükseldiði yýllardýr.) Adolf Hitler'in -kýsaca 'Nazizm' diye anýlan- 'nasyonal sosyalizm' ideolojik teziyle Almanya yeniden ve Avrupa'yý derinden sarsarken; Osmanlý Müslüman coðrafyalarý ise, Ýngiltere liderliðinde savaþ galibi olan Ýtilaf Devletleri tarafýndan parça parça edilmiþ; Osmanlý'dan geriye kalan en güçlü çekirdek olarak kabul edilen Türkiye'ye Kemalizm denilen bir program çerçevesinde tek bir ýrk'ýn, etnik unsur'un hâkimiyetini esas alan ve halkýnýn aslî inanç sistemi olan Ýslamî deðerler üzerinde yükseldiði geçmiþ kültür ve medeniyet temelinden kopup, üzerine zorla geçirilen bir 'üniter ve ulus-devlet' gömleði ile, aþaðýlýk duygusu içinde Avrupa'ya doðru koþturulmuþ.
Halbuki, o zaman, bütün dünya gibi ve hattâ, daha fazlasýyla Avrupa tam bir savrulma içindedir ve Zweig, bunun için, yazdýklarýnýn, sadece kendi þahsî gözlem ve hâtýralarý deðil, 19. miladî YY.'dan 20. Asr'a geçen hemen bütün Avrupa nesillerinin yaþadýklarý olduðunu' ifade eder.
Evet, 'dün ve bugün arasýnda bütün köprülerin yýkýldýðý, bütün deðerlerin altüst olduðu yýllarda, peþ-peþe iki dünya savaþýna tanýklýk eden Stefan Zweig, bir Yahudi olarak, bir 'anti-semitizm/ Yahudi düþmanlýðý' dalgasýnýn içinde boðulacaðý korkusuyla, baþka ülkelere ve sonunda Amerika kýtasýna göçer ve en sonunda da Brezilya'da karar kýlar. Ama, korkularýný yenemez ve Brezilya baþkenti Rio de Janerio'da 1942'de hanýmýyla birlikte, zehir içerek intihar ederler.
*
Bu konuya nereden mi geldim?
Eski zamanlarda, 'dünyada olup bitenleri gösteren bir aynanýn olacaðý' hayal edildiðinden, ona, 'câm-ý cihânnümâ' (dünyayý gösteren cam) denilmiþ.. Þimdi, bizler televizyona, geçmiþin ancak hayal ettiði ve bugün ise, teknolojik imkânlarla bakýyoruz.
Dün sabah bütün 'dün'lerdeki dünyaya deðil de, sadece 'dün'deki dünyaya bakayým, neler oluyor dedim ve ister istemez, Amerika'da neler olup bittiðine de takýlýp kaldým, bir süre... Filistin- Gazze'de Amerikan gözcülüðünde, Siyonist çeteye yaptýrýlan korkunç barbarlýk etrafýnda olan-bitenlere bakmaya çalýþýrken, 'Yahu, bu Amerikan emperyalizminin baþýnda, aklý baþýnda, yüreðinde biraz vicdan taþýyan hiç kimse de yok mu?.' diye geçti, içimden.. Hele de, evvelki sabah, sabah namazý kýlmakta olan bir okulun çocuklarý üzerine Siyonist çetenin yaptýðý bombardýman sonunda, 100'den fazla yavrumuzun 'þehîd' olduðu haberine iki satýrlýk bir yer vermiþlerdi.
Aman Allah'ým..
Kendilerini 'dünya lideri' diye niteleyen ve 'insan hak ve özgürlükleri'ni sadece kendilerini insan kabul ettiklerinden, sadece kendileri için geçerli olacak kavramlar olarak anlayan o dünyanýn lider kadrosuna bir daha baktým..
Size, onlarýn koklamaya tahammül edilmesi zor olan 'zakkum çiçeklerinden bir buket' sunulmuþ oldu elime, o dünyanýn müstekrehliðinden..
5 Kasým'da yapýlacak olan Amerikan Baþkanlýk seçimlerine 76-77 gün kalmýþken.. Onlarýn dünyasýnda neler olmuyor ki..
Eski Baþkan Trump, rakibi olan hanýma, Kamala Harris'e ve onun Baþkan Yardýmcýsý adayý olarak gösterdiði Minnesota Valisi Tim Walz'a öyle hakaret ediyordu ki, insan tekrarýndan utanýyor.. Harris'e, siyah veya melez ýrktan olduðu için, 'beyaz üstünlükçü' olarak söyledikleri zâten, yenilir-yutulur cinsten deðil.. Harris'in destekçilerinden "sapýk" olarak bahsediyordu..
Onunla da yetinmedi, -Kamala'ya, 'Google'ýn Türkçeye tercüme ettiði ve noktalayarak geçtiði kelimeyi, onlarýn seviyesini göstermek için, özür dileyerek aktarmam gerekiyor.. Evet, Trump, Kamala Harris'e, 'k.lt.k..' demiþ..
Valz'ý ise, "erkekler tuvaletine tampon konulmasý'ný emreden bir "ucûbe" olarak nitelemiþ.. Bununla da yetinmemiþ, "Eðer Yoldaþ Walz ve Yoldaþ Harris bu Kasým ayýnda kazanýrsa, tezahürat edenler pembe saçlý Marksistler, yaðmacýlar, sapýklar, bayrak yakanlar, HAMAS destekçileri, uyuþturucu satýcýlarý, silah kaçakçýlarý ve insan kaçakçýlarý olacak." demiþ.
Trump, geçen hafta da, 'Kamala'nýn kocasýnýn çok kötü bir Yahudi olduðunu ve Kamala'ya oy verecek olan Yahudilerin kafasýz olduklarýný' söylemiþti..
New York Postasý'ndan, 'Kamala Harris'in yükseliþi, ciddiyetsiz bir çaðýn belirtisidir..' baþlýklý bir yazýda da, 'Kamala'nýn Baþkan Yard. adayý olarak seçtiði Minnesota Valisi Tim Walz'ýn, 'üstelik de antisemitik görüþler taþýyan, internette Hitler'i öven ve Hamas'ý destekleyen Bangladeþli Zaman isimli Müslüman bir din adamýyla irtibatta olduðu, Walz'ýn, o gruba da 100 bin dolar üzerine fon aktardýðý..' aktarýlýyordu.
Þimdilik, Kamala Cebhesi, Trump'a cevap yetiþtirmekte baþarýlý görülmüyor.. Ama yarýn bu kiþi Amerikan emperyalizminin baþýna geçecek olsa, kendi iç siyasî rakiplerine böyle hakaret ederken, baþkalarýna nasýl davranacaktýr?
Evet, emperyal dünya tam bir seviyesizlik girdabýnda ve savruluyor..
*