Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

DÜNYA BEÞTEN BÜYÜKTÜR (The world is bigger than five)

Türkiye mazlumlarýn yanýnda kalmaya ve vicdanlarýn sesi olmaya devam ediyor.

Birleþmiþ Milletler kürsüsünde þov yapmaya kalkarak dünyayý kendine güldüren Trump’a karþý, dünyada hak, hukuk ve adalet için vicdanlara seslenen bir Recep Tayyip Erdoðan vardý.   

BM’nin yýllardýr izlediðimiz klasik formatýnda bu yýl çarpýcý bir karþýtlýk gözledik: Kendi halkýnýn bile anlamakta zorlandýðý bir ABD Baþkaný, yýkmaya çalýþýp hayli zarar verdiði sistemin kürsüsüne çýkýp, dünyaya dil çýkarttý, nanik yaptý. Dünya da kürsüye çürük yumurta, domates, ayakkabý fýrlatmak yerine Trump’a güldü. 

Diðer tarafta ise Baþkan Erdoðan, adalet ve merhamet için son yýllarda tekrarladýðý çaðrýyý bu kez somut önerilerle destekleyerek, ‘Dünya Beþten Büyüktür’ sloganýný þekillendirdi. The world is bigger then five - dendiði zaman, dünya artýk biliyor.

“Baþkan Erdoðan’ýn konuþmasýndan dünya hangi yankýlarý aldý?” diye baktýðýmýzda, mesela Çin haber ajansý, konuþmanýn uzlaþma, iþbirliði ve serbest ticaret vurgularýný haberleþtirmiþti. Trump’ýn ticarete vurduðu darbe, Çin’i çok etkiledi.

Baþkan Erdoðan’ýn dünya medyasýnda yankýlanan diðer vurgusu: Beþ yüzünden BM’nin baþarýsýz, iþe yaramaz ve itibarsýz bir teþkilat olmaya baþladýðý idi. Beþ ülke yüzünden Birleþmiþ Milletler, dünyadaki zulme, acýya göz yuman, etkisiz kalan ve tepki çeken bir teþkilat olma yoluna çoktan girdi. Bu talihsiz yoldan BM çýkabilirse, dünya vicdaný da karanlýktan kurtulacak.

Yankýlanan bir diðer Erdoðan mesajý, -Dünyada asgari bir barýþ ve refah saðlanmaz ve paylaþýlmazsa hiçbir ülkenin güven ve huzur bulamayacaðý- gerçeðiydi. Burada, terörü dýþarýda besleyip kendi evinde rahat edeceklerini zannedenlere büyük uyarý var. 

 

Birinci Dünya Savaþý’nýn 100. yýlý

Birinci Dünya Savaþýnýn bitiþinin 100. yýlýndayýz. Baþkan Erdoðan BM konuþmasýnda bu yýldönümüne dikkati çekti ve BM’nin temellerinin bu savaþtan sonra atýldýðýný hatýrlattý.

Ýnsanlýk büyük savaþlarýn þokuyla, -bir daha yapmayalým- diye biraz uslanýp masa etrafýna oturuyor, sonra itiþmeye devam ediyor. 100 yýl önceki bu savaþtan insanlýk ders almadý. Ýnsanlýða çok büyük bedel ödeten ve Türkiye’yi bir baþka tarihi dönemece yollayan bu savaþý ve dönemi iyi bilmeliyiz. Ýnsanlýk, birincisinden 20 yýl sonra yeni bir savaþa giriþti. Ýki savaþýn ardýndan nükleer kýyamete giden yol açýldýktan sonra, bir uzlaþma platformu olarak güçlükle BM kuruldu. BM’de beþ ülkenin gücü, ellerindeki nükleer silahlarla insanlýðý rehin alýp tehdit etmelerinden kaynaklanýyor. BM Güvenlik Konseyi toplantý salonunda ‘Üzerime gelmeyin, itiraz da etmeyin. Nükleer kýyamet baþlatýr, dünyayý bitiririm’ tehdidi ile rehin alýnan bir insanlýk var. 

Birinci Dünya Savaþý, Osmanlý Ýmparatorluðu’nun parçalanmasýna yol açarken, Avusturya-Macaristan ve Rusya imparatorluklarýný da sona erdirmiþ, Ýngiltere, Fransa ve Almanya’nýn sömürgelerini törpülemiþtir. Bu savaþtan 70’ten fazla devlet çýktýðý söylenir... Yarýdan fazlasý Osmanlý ülkesindendir.

Çanakkale kadar, Kafkaslar, Sina ve Filistin de vatan topraðýydý. Oralarda da vatan için çarpýþýlýyordu. 1911-12’de kaybedilen Balkan da öz vatan topraðý idi. 

Birinci Dünya Savaþý’nda verilen þehit sayýsý 1 milyonun üzerindedir. Bir o kadar da yaralý vardýr. Batý Avrupa ise dar arazi üzerinde katliam boyutunda savaþlar görmüþtür. Fransa 1 milyon ölü, 4 milyon yaralý, Almanya 2 milyon ölü, 4 milyon yaralý, Ýngiltere 1 milyon ölü, 2 milyon yaralý vermiþtir. Fransa ve en fazla Ýngiltere, cephede sömürge askeri kullanmýþtýr.  

Batý Avrupa savaþlarýndaki amaçsýz ve anlamsýz katliamlar, ayný zamanda ordularýn isyanýna yol açmýþtýr. Rusya Bolþevik ayaklanmasý, açlýða savaþa sefalete karþý bir ordu isyanýdýr.

Batý Cephesinde siperlerde kilitlenen savaþ, nüfuslarý yok eden bir ölüm yarýþýna sahne olmuþtur. Öte yanda Almanya, Paris’e girip savaþý kazanmaya çok yaklaþmýþtý. Ta ki ABD savaþa girip dengeyi deðiþtirene kadar. 

Nisan 1917’de Picardy’de Alman siperlerine karþý bir milyon asker yollayan Fransa birkaç haftada ölü-yaralý 100 bin askerini kaybetti. Anlamsýz saldýrý emirleri ve kötü savaþ yönetimine karþý 30-40 bin Fransýz askeri isyan etti. Emsal olmamasý için hepsi sert biçimde cezalandýrýldý. 554 kiþi idam cezasýna çarptýrýldý. 49’u infaz edildi. 

Bu olayý 1957’de yönetmen Stanley Kubrick, ‘Paths of Glory’ filmine aktardý. Fransa, 40 yýl önceki olaylarý kýsmen yansýtan bu sanatsal filmi hemen yasaklandý. Film 20 yýl sonra, ancak 1975’te Fransa’da gösterilebildi. 

Tarihle ala franga usulde ‘hesaplaþmak’ böyle bir þey. Sorsanýz, Fransa sýnýrlarý içindeki Picardy için, kendi topraklarý için savaþýyorlardý. Herkes yurtsever olduðunu söyler. Ancak vatan için imanla savaþmanýn anlamý, herkes için ayný deðildir.

 

Baðdat’ta býraktýðýmýz pullar 

Osmanlý Ýmparatorluðu Baðdat vilayeti ve kent merkezi Mart 1917’de düþtü. Kut’tan gelen Ýngiliz ordusu, Aralýk’ta Baðdat’a yönelmiþti. Osmanlý savunmasýnýn Dicle kýyýsýnda olacaðýný öngörerek, çevirme harekatý planlamýþlardý. Halil Paþa’nýn kararlý bir karþý saldýrý ile Ýngilizleri durdurup durduramayacaðý, hala tartýþýlýr. Baðdat konusunda Türk ve Alman kurmaylar arasýnda görüþ ayrýlýðý vardý. 

Osmanlý ordusu Baðdat’tan çekilirken, arkasýnda düþmana faydalý bir þey býrakmamayý amaçlamýþ, deðerli her þey imha edilmiþti. Üstelik, Baðdat’tan çekilmenin provasý, Basra’da yaþanmýþtý. 

Osmanlý idaresi Basra’dan posta idaresinin pullarý ya geriye taþýnmýþ, ya da imha edilmiþti. Baðdat’ta ise Ýngilizler, imha edilmemiþ Osmanlý pullarý buldular. Devamý Ýngiliz Milli Kütüphanesi British Library kayýtlarýnda var.

10 Mart’ta Baðdat düþtükten 20 gün sonra 1 Nisan’da Baðdat iþgal komutanlýðý, baðlý olduðu Hindistan dairesine þifreli telgrafla sorar: Baðdat’ta gümrük depolarýnda imha edilmemiþ Osmanlý pullarý bulduk. Basra’da imha etmiþlerdi, burada hem Baðdat hem de çevre kentlerden yüklü miktarda pul bulmayý umuyoruz. Bu pullarýn üzerine ‘Ýngiliz Ýþgali Altýndaki Baðdat’ damgasý basýp bu pullarý kullansak nasýl olur?

Telgraf, benzer iþlemin Ýran’ýn Buþehr kenti iþgal edildiðinde yapýldýðýný hatýrlatýr. Orada da bulduklarý Ýran pullarýnýn üzerine damga basýp, kullanmýþlardýr. 

Ýngiliz iþgal komutanlýðý, iþgal tecrübesiyle bir þey daha sorar: Bu pullar bitince Baðdat’ta Londra pulu mu, yoksa Hindistan pulu mu kullanýlmasýný istiyorsunuz? Emperyalizm, ayrýntý, öngörü, planlama ve lojistik demektir. Hindistan dairesi, damga basýlmasýna izin verir. Osmanlý pullarý zaten Ýngiltere’de basýlmýþtýr. Pullarý basan Bradbury, Wilkinson&Co’ya Osmanlý sipariþleri ve miktarlar sorulur. Gelen cevap, eldeki stokla karþýlaþtýrýlýr. 

Bu arada bir sorun çýkmýþtýr: Pullarda bir serinin üzerinde Sultan Reþat’ýn portresi vardýr. Ýþgal komutanlýðý ‘Sultanýn resminin üzerine iþgal komutanlýðý damgasý vurursak, olay çýkar’ diye kaygýlanýr ve tekrar yazýþmalar baþlar. Merkez bu kez, basýlacak damganýn çerçevede kalacaðýný, Sultanýn görüntüsünün damgalanmayacaðýný bildirir ve Buþehr örneðini verir: Orada her pulda Þah’ýn resmi vardý ama damgayý çerçeveye vurduk ve sorun olmadý. 

Bir dizi yazýþmadan sonra Ýngiliz Dýþiþleri Bakaný Balfour’un bizzat ‘Sultanýn resmi olan pullarý kullanmayýn, imha edin’ dediði Baðdat’a bildirilir. Ýngiltere, durumu þansa býrakmak istememektedir. Sonra Osmanlý pullarý ve kartpostallarýnýn üzerine ‘Ýngiliz Ýþgali Altýndaki Baðdat’ damgasý vurulur. Bölge için ‘Mezopotamya’ ibaresi kullanýlmaktadýr.

Bu arada Baðdat’ta Osmanlý pullarý bulunduðunu, pul koleksiyoncusu Kral 5. George da duymuþtur. Emirle, bulunan bütün pullarýn dörtlü serisinin saraya yollanmasý emredilir. Baðdat, damgasýz orijinal pullarý Buckingham sarayýna yollar. Osmanlý için savaþ 30 Ekim 1918’de biter. Baðdat’a mektup yazacak Osmanlý kalemi kalmamýþ, mürekkepler ve kalpler kurumuþtur.