Bu karar, 1- 16 Nisan’daki referandum sonucunu net olarak tahmin ettiklerini, 2-Ortadoðu-Karadeniz hattýna kalýcý istikrarýn gelmesinde 15 Temmuz ihanetini püskürten Türkiye’yi “kilit ülke” olarak gördüklerini iþaret ediyor. Önce, Batý medyasýnda “diktatör” yorumlarýnýn azaldýðýna, devamýnda da, Türkiye’nin hassasiyetine saygýlý zeminde birlikte çalýþmanýn mekanizmalarýnýn kurulmasýna þahit olacaðýz.
Sýrtýný, Obama yönetiminin Türkiye’nin milli iradesini dýþlayýcý stratejisine dayamýþ, muhalefeti “dýþ destekte” arayanlar için üzgünüm. Onlar, Washington Post’a yazý yazan o hanýmefendi gibi, ABD’yi Türkiye’de demokrasiye sahip çýkmamakla suçlayýp, Merkel’i de “Türk muhalifi” olarak görmeye devam edebilirler.
Oysa, çevrelerindeki dünya, bir ay gibi kýsa bir zaman içinde, tahminlerin çok ötesinde deðiþti, farkýnda deðiller.
Erdoðan kilit isim...
CIA direktörü Pompeo Ankara’ya geldi, Çavuþoðlu ve Iþýk yeni Amerikalý muhataplarý Tillerson ve Mattis ile biraraya geldiler, Orgeneral Akar, muhatabý Dunford ile Ýncirlik’te oturduðu masadan tam 6 saat kalkmadý, Yýldýrým ABD Baþkan Yardýmcýsý Pence’e yüzyüze herþeyi anlattý, eh zaten, herþey, 45 dakikalýk Trump-Erdoðan telefon görüþmesiyle baþlamýþtý. Yeni Amerikan yönetiminin bir ayda en yoðun iliþki kurduðu baþkentin Ankara olmasý tesadüf olabilir mi, hayýr.
Önemli ve yüzünü istikrara dönmüþ geliþmeler yaþýyoruz ve Türkler, 1918’de atýldýklarý bir coðrafyaya, tekrar “kurucu irade” olarak geri dönüyorlar.
1. DEAÞ’ýn bölgeden temizlenmesindeki ana güç, Fýrat Kalkaný sonrasý Türkiye oldu. ABD-Rusya hattýnýn Türkiye katýlýmýyla bir üçgene dönüþmesi dikkat çekicidir.
2. Türkiye-Körfez ülkeleri stratejik iþbirliði, Trump’ýn Ýran’ý yeniden sýnýrlarýna yollama planý açýsýndan en önemli dayanaktýr. Bunu yakýnda Ýsrail-Körfez ülkeleri yakýnlaþmasý tamamlayacaktýr.
3. Filistin sorununun Ýsrail-Filistin yönetimi-Ürdün-Mýsýr dörtgeninde çözümlenmesinde hýzlandýrýcý güç Türkiye’dir, iliþkilerin yeniden yapýlandýrýlmasý, Tel Aviv’de de Kemal Ökem gibi bir ismin büyükelçi olarak bulunmasý kayda deðer bir durumdur.
4. Erdoðan-Putinarasýndaki iliþkinin “delikanlýlýk kurallarý ile iþleyen” güvene dayanmýþ olmasý, Trump açýsýndan da bir güvencedir, iki lider, devletlerinin ve medyalarýna sýzmýþ farklý unsurlarýn yaratabileceði sorunlarý kolay aþabilecek güçtedir. Trump-Putin yakýnlaþmasýnýn Suriye’de Beþar’ýn gitmesine baðlý olduðu açýk bir gerçek, bu konuda verilecek teminatlar yolunda Trump’ýn Erdoðan’ý yanýnda bulacaðýnýn da iþaretlerini zaten alýyoruz. Trump, kendi derin devletinin sýkýþtýrma manevralarý karþýsýnda belki Putin’i arayamaz ama, Suriye-Ukrayna hattýnda Putin ile temas için iyi bir baðlantý noktasý olduðunu biliyor.
Ankara’ya 2 tavsiye...
Bu süreçte, Ankara’nýn dikkat edeceði 2 önemli ayrýntý var: 1- Amerikalýlar masaya çýtayý en yükseðe koyarak otururlar, orta yolda buluþtuklarýnda kendilerini kazançlý hissederler. FETÖ sorunu baþta, yürütülen pazarlýklarda muhatabýn o andaki tavrýna bakarak yorum yapmak hatadýr. 2- Ruslar, masaya, kabul edebilecekleri en alt limitin iþaretlerini vererek otururlar, fakat, muhataplarýndan ýsrarlý yaklaþým beklerler. Bir konuyu konuþup, ayný konuya aylar sonra döndüðünüzde ne yazýk ki, en baþtan baþlamak zorunda kalýrsýnýz, yani, “Biz Ruslar’la konuþtuk, mutabýk kaldýk” deyip iþi olmuþ kabul etmek hatadýr.
Siyaset, diplomasi ve askerler bu kritik süreçte, dikkatli olmalý.
Avrupa bu kadar aptal olabilir mi?..
Avrupa’nýn, özellikle Almanya’nýn izlediði rota aptalca... Bir “lobi” Türkiye-Avrupa iliþkisinin gerginliðinin sürmesi için elinden geleni yapýyor. Böylelikle, Türkiye’nin ABD-Rusya hattýnda bir yerde kalmasýný saðlýyor, Avrupa’nýn da yeniden yapýlanan küresel denklemden kopmasýna yol açýyor. Alman Merkel ile Ýngiliz May’in Ankara ziyaretlerinde yaþanýlan birbirinden taban tabana zýt görüntü, Brexit’in bir tesadüf olmadýðýný göstermesi bakýmýndan önemli. AB siyasetçi ve kurumlarý Türkiye konusunda bugün düþtükleri tuzaðý fark ettiklerinde ise, dünyanýn en stratejik alanlarýnda yok hükmünde olduklarýný anlayacaklar ve bilin ki, geliþme, Fransa’nýn Frexit’ine kadar ulaþacaktýr.
Avrupalýlar, FETÖ’cü kaçaklarý korumalarýný kulaklarýna fýsýldayan o güç, aldýðý kararla Ýmralý’nýn bir odasýna daha bir ismi yolladýðýnda (ki, 1999’da aynýsýný yapmýþ, Öcalan’ý Türkiye’ye vermeyen Avrupalýlar öyle bakýp, kalmýþlardý) o kadar kaçakla ne yapacaklar bilemeyiz...
Anladýnýz siz beni...