Dünya kaç bucakmýþ anladým

'Bu âkil insan iþi n’ola?’ diye düþünürken, heyetin Ýzmir’deki temas ve toplantýlarýný izleyince birden kendime geldim. Fikrin sahipleri, yan gelip yattýðýný düþündüðü deðiþik düþüncedeki aydýn, yazar, sivil toplum örgütü üyesini sahaya indirmek, halkýn arasýna yollayýp canlanmalarýný saðlamak için düþünmüþ olmalý ‘âkil insanlar heyeti’ni...

Þaka, þaka... Sonuç dediðim gibi olsa bile þaka...

Eskiden medya patronlarý gazetelerin haber merkezlerine de uðrarmýþ; Erol ve Haldun Simavi zamaný... Erol Bey muhabirlere ‘’Boþalt bakalým ceplerini’’ der, çocuðun cebinde ne var ne yok bakarmýþ... Eðer önceden tembih ettiði gibi otobüste ve telefon kulübesinde kullanýlan 25’likler varsa, maaþýna zam gelirmiþ...

Vaktiyle medyanýn en tepesinde görev yapmýþ, þimdilerde baþka alanda zoru baþarmaya çalýþan bir tanýdýk, ‘’Haldun Bey de’’ dedi, ‘’Haber merkezine gidip ‘Arkadaþlar, içinizde son bir ay içerisinde Üsküdar’dan veya Armutlu’dan geçen var mý?’ diye sorarmýþ’’ dedi...

Neyse. Ýzmir heyeti sonunda sahaya indi, hem de ne iniþ...

Kýzlaraðasý Haný Ýzmir’e kimlik katan tarihi eserlerden... Hisar Camii’ne bitiþik mekânda hem küçük sanatlar sergisi sayabileceðimiz ufak dükkânlar var, hem de her meþrebe göre insanýn uðradýðý kahveler var. Cumartesi günleri deðiþik görüþten aydýnlarýn buluþup konuþtuðu yerdir Kýzlaraðasý Haný...

Harun Özdemir hanýn cumartesi müdavimlerinden... Meðer her hafta sonu belli bir saatte randevusuz olarak buluþulurmuþ... ‘’Bizde ‘Gerçek budur’ iddiasý dýþýnda her þey serbestçe konuþulur’’ dedi. Heyet açýk randevu vaktinden hayli önce orada olduðu için herkesle tanýþamadý, ama görüþebildiklerinin görüþleri bile Ýzmir’in gerçek hislerini açýða vuracak cinstendi.

Ýzmirli’nin çözüme karþý olduðu kocaman bir yalan... En büyük itiraz sahiplerinin bile, konuþmaya baþlarken, ‘’Hiç insan barýþa, silâhlarýn susmasýna karþý olur mu?’’ diye sorma ihtiyacý hissettiði bir kentin diðerlerinden konuya ‘farklý’ baktýðý iddiasý kocaman bir bühtan...

Evet, Ýzmirli de ‘barýþ’ istiyor, ‘çözüm’ istiyor...

Bir hafta önce haber kanallarýndan biri yine ayný yörede tepsi yemekleri yapan ‘Kýsmet Lokantasý’ný tanýtmýþ; biz gittiðimizde týklým týklýmdý lokanta... Bildiðiniz halka veya esnafa hitap eden bir lokanta... Yine etraf heyet üyelerini kutlayan, baþarýlar dileyen Ýzmirliler ile doldu taþtý. Ýzmir sýcaklýðýyla kucaklandý heyet...

‘Anadolu Birliði’ Ýzmir’e ülkenin doðusu ve güneydoðusundan göç etmiþ insanlardan öne çýkmýþ olanlarýn kurduðu bir dernek; bir tür stratejik düþünce kuruluþu... ‘’Ha’’ deyince birkaç yüz kiþiyi toplama gücüne sahip derneðin binasý heyet uðradýðýnda bayaðý kalabalýktý. Çoðunluk ayakta dinledi konuþmalarý...

Güneydoðu ve doðu kökenliler ‘çözüm’ olacak diye heyecanlýydý da, Ýzmir’i mekân tutmuþ Balkan göçmenleri farklý mý düþünüyordu? Çiftçiler, tarýmla meþgul olanlar, turizmciler? Heyet Ýzmir’in iþ, sanayi, ticaret, turizm ve tarým kesimi temsilcileriyle de Hilton Oteli’nde biraraya geldi.

Balkan göçmenlerini temsil eden dernek baþkaný da, turizmci de, tarým ve sanayi önderi de, ‘’Biz süreci destekliyoruz’’ mesajýný verdi.

Karþý çýkan yok muydu? Vardý elbette. ‘Anadolu Birliði’ toplantýsý sýrasýnda Basmane’deki dernek binasý önünde toplanan 20 kadar kiþi protesto görevini yerine getirdi. Hilton’daki toplantýda da, ‘’Biz Ýzmirliyiz, biz farklýyýz, bizim ikna edilmemiz lâzým’’demeyi ihmal etmeyen birkaç kanaat önderi...

Heyet herkesi dinledi, söylenenleri hassas bir biçimde not aldý üyeler... Ýtiraz edenler ve misyonu eleþtirenler bile sonunda düzenlenen toplantý için teþekkür ettiler...

Yukarýda ‘’Þaka, þaka’’ dedim, ama ‘âkil insanlar heyeti’ fikri kimden çýkmýþsa, zihninin bir yerinde, ‘’Bu adamlar ve kadýnlar vatandaþýn karþýsýna çýksýnlar da dünyanýn kaç bucak olduðunu anlasýnlar’’ düþüncesi yattýðýna neredeyse eminim...