Dün gece (Perþembe, 12 Haziran) büyük bir keyifle Dünya Kupasý açýlýþ maçýný, Brezilya-Hýrvatistan maçýný izledim, Brezilya’yý izlemek her zaman büyük bir keyif, deðiþmiyor, Hýrvatistan’ýn da çok güçlü bir takým olduðunu unutmayalým.
Bu maçta Neymar’ýn Barcelona’da Messi’nin bir parçacýk gölgesinde kaldýðýný da, doðru mu yanlýþ mý bilemiyorum, farkettim, Neymar 22 yaþýnda, çok genç, çok büyük bir yýldýz, tek anlamadýðým nokta gördüðü o çok lüzumsuz, çok amatörce sarý kart oldu.
Elimde gazetelerden kestiðim Kupa programlarý, Ýnþallah, büyük bir keyifle maçlarý izlemeyi sürdüreceðim.
Ýlerleyen günlerde Brezilya (Neymar), Arjantin (Messi), Portekiz (Ronaldo) kendi aralarýnda karþýlaþmak durumunda kalýrlar ise bu maçlarýn futbolseverler için nasýl bir keyif olacaðýný düþünebiliyor musunuz?
Futbol þöleninin baþlangýcýný, o muhteþem Maracana stadýný izlerken de insanýn aklýna, ister istemez, bizim neden bu þölende yer alamadýðýmýz geliyor.
Türkiye’de futbolun patronu özerk TFF (Türkiye Futbol Federasyonu).
Milli Takým Brezilya’ya gidemedi, bu durum dahi tek baþýna TFF için büyük sorun olmalý ama diyelim ki “top yuvarlaktýr” ama nedense Almanya için, Ýtalya için, Hollanda için deðil de bu top hep bizim için yuvarlak oluyor.
Türkiye’de bugün itibariyle dört önemli takýmýmýzýn, bunlardan ikisi üç büyüklerden, Fenerbahçe ve Beþiktaþ, diðer ikisi de Eskiþehirspor ve Sivasspor gibi güzide takýmlarýmýz UEFA ile baþý dertte, ceza almýþ durumdalar ama nedense TFF bu konuya çok mesafeli duruyor, sorumluluk üstlenmiyor, istifa gibi medeni bir müesseseyi de çalýþtýrmýyor.
Bu durum bile neden bizim Brezilya’da olmadýðýmýzý bence kýsmen açýklýyor.
Neyse, býrakalým bu meseleleri de keyifle Dünya Kupasýný izlemeyi sürdürelim.
