Dünya’da kadın olmak

Her kadın bir çiçektir denir ama veriler dünya genelinde kadınların pek de güllük gülistanlık durumda olmadıklarını söylüyor.

Kadınların dünya genelindeki yerini ölçen çok sayıda kurum ve istatistik bulunuyor; bir kısmının rakamları da birbirini tutmuyor. Ancak genel gidişatı göstermek açısından yine de son derece önemli göstergeler mevcut. Yapılan çalışmaların büyük kısmı, istihdam, iş yaşamı, ekonomiye katkı ya da kazanç alanlarına yönelik. ILO’nun Çalışma Yaşamında Kadınlar: Eğilimler 2016 Raporu’na göre, incelenen 178 ülkede kadın ile erkek arasındaki eşitsizlik sürüyor. Hem de nasıl sürüyor.

20 yıldan bu yana dünya genelinde istihdamdaki cinsiyet açığı ancak 0,6 puan azalabilmiş. Dünya ortalamasında istihdamın nüfusa oranı, 2015’de erkeklerde % 72 iken, kadınlarda % 46.  Kadınlar, erkeklerin kazandığının ancak % 77’sini kazanıyorlar. Dünyada arazi sahiplerinin sadece %1’i kadın; yaklaşık 300 trilyon dolarlık mal varlıklarının da sadece % 4,7’si kadınların.

Avantajlı durumlarda mahrumiyet

Kadınların durumu başka açılardan da fena durumda. Örneğin kadınların çalışma saatleri, erkeklerden uzun. Dünya genelinde bu oran 2.5 kat. Gelişmiş ülkelerde bile, kadınlar ücretli ve ücretsiz işlerde ortalama 8 saat 9 dakika çalışırken, erkekler 7 saat 36 dakika çalışıyorlar. Üstelik örneğin üniversite mezunu kadınlar erkeklerden % 20 daha az para kazanıyorlar.

Dünya genelinde, özetle kadınlar daha az işe alınıyor; alınanlar ise daha çok çalışıp daha az kazanıyor. Ayrıca istatistikler, kadınların daha çok hangi iş kollarında ve hangi düzeyde çalıştıklarını da ortaya koyuyor. Hemen belirtelim, dünya genelinde iş dünyasındaki kadın yöneticiler, toplam yöneticilerin sadece % 21.

Benzer durumlar, eğitime dair verilerde de karşımıza çıkıyor. Dünyada okuryazar olmayanların 2/3’ü kadın. OECD ülkelerinde bile, üniversite mezunlarının sadece % 30’u kadın. Hal böyle olunca, üst düzey bürokrat, vali, büyükelçi hatta siyasi lider gibi pozisyonlarda bulunan kadınların oranı da dünya genelinde % 10’u aşmıyor. Kadınların dünya genelinde parlamentolardaki oranı da % 20,9.

Dezavantajlı durumlarda bolluk

İş, mal, kazanç, mevki konusunda erkeklerin çok gerisinde kalan kadınların payına daha çok mahrumiyet, acı, şiddet ve yoksunluklar düşüyor. Dünyada her üç kadından biri, hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor; yine hayatının bir döneminde her beş kadından biri, taciz ve tecavüze uğruyor.

Dünyadaki mültecilerin de % 80’i kadın.

Gelişmiş ve demokratik ülkelerde kadına dair verilerin diğerlerine oranla çok daha yüksek olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Bununla birlikte erkeklerle karşılaştırmalı hemen her veride kadınlar oralarda da geriden geliyorlar. Dolayısıyla gelişmiş demokrasi ve refah devleti ile cinsler arası eşitlik arasında bir ilişki olduğu açık olmakla birlikte, eşitsizliğe yol açan tüm nedenlerin ekonomi ya da demokrasiyle açıklanması kolay olmuyor.

Söz konusu durum, 2020 ve 2050 öngörülü hemen her raporda “önlem alınması gereken” konuların başında yer alıyor. Hangi ülkenin ne oranda önlem alma ihtiyacını gösteren belgelerden birisi 2015 Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu raporu. Rapora göre, Türkiye 145 ülke arasında 130. Sırada bulunuyor. Listenin başında ise sırasıyla İzlanda, Finlandiya, Norveç, İsveç ve Ruanda; listenin en sonunda ise Yemen buluyor. Bu arada belirtelim, Filipinler de ilk on içinde yer alıyor.

Tüm insanların, Kadınlar Günü kutlu olsun.