Geçtiðimiz hafta, Merkel ile Putin’in uzun bir telefon görüþmesi yaptýklarý haber olmuþtu. Görüþtüklerini öðrenebilmiþtik ama ne görüþtükleri hakkýnda fikir sahibi olamamýþtýk.
Bu görüþmeden kýsa bir süre sonra Rusya, Ukrayna sýnýrýnda yaptýðý askeri tatbikatý sonlandýrdýðýný ve askerleri geri çektiðini açýklamýþtý. Bu açýklama, sanki Merkel’in Putin’i meseleleri germekten vazgeçmeye ikna ettiði izlenimi vermiþti. Oysa geliþmelerin bu yönde deðil, tam tersi yönde olduðunu gösteren emareler sonradan geldi.
Görüþme sonrasý gerçekleþen NATO dýþiþleri bakanlarý toplantýsýnda Rusya’nýn ortaklýðý askýya alýndý.
Demek ki Putin-Merkel görüþmesinin konusu NATO idi ve Merkel son kez Putin’in nabzýný yokluyordu. Diðer bir ifadeyle NATO, Almanya’dan eski dostunu ikna etmesi için bir ricada bulunmuþtu. NATO kararýna bakýlýrsa, Merkel Putin’i ikna edememiþ ve dostluklarýna raðmen ortaklýðý askýya alýnmýþtý. Yani artýk Almanya ile Rusya’nýn da saflarý giderek ayrýlacaktý.
Rusya-Batý
Rusya’nýn hem NATO’daki hem de G-8’deki varlýðýný askýya almak, Rusya’yý giderek daha otoriter bir ‘doðu’ gücü olmaya itmek demektir. Anlaþýldýðý kadarýyla Putin’in de buna bir itirazý bulunmuyor, o da kendisine biçilen rolün hakkýný veriyor.
Adýmlarýndan biri, Ukrayna’ya sattýðý doðalgazýn indirimli fiyatýndan vazgeçmek. Gerekçesi de gayet hukuki. Ukrayna’ya doðalgazý ucuz verme nedeni, Kýrým’daki Rus askeri varlýðýna Ukrayna’nýn izin vermesi koþuluna baðlýydý. Artýk Kýrým Rusya’nýn parçasý olduðuna göre, bu anlaþma doðal olarak ortadan kalktý; piyasa koþullarý devreye girdi.
Rusya, bir anlamda Batý’nýn Ukrayna’ya maliyeti karþýlama yolunda yardým edip etmeyeceðini görecek. Ýþin bu kýsmýný bilmiyoruz, ancak Ukrayna, topraklarýnda yabancý asker bulundurma kararý alarak bir yanýt vermiþ olabilir. Bu yabancý askerlerden kastettiði muhtemelen Rus askerleri deðil, NATO askerleri. Yani restleþme doðalgaz üzerinden yapýlan askeri bir restleþme.
Ancak Rusya askerini sýnýrdan geri çekiyor. O zaman bu askeri restleþmenin Ukrayna coðrafyasýnda maksimum seviyesine ulaþtýðýný, ama baþka yere taþýnacaðýný gösteriyor.
Bu yerlerden biri, yine Kore yarýmadasý gibi gözüküyor. Zira gözler Ukrayna ve NATO’da iken ABD ile Güney Kore yeniden büyük bir tatbikat gerçekleþtirdiler. Bu kez hedefte sadece Çin’in olduðunu söylemek kolay deðil.
Türkiye-Batý
Söz konusu tabloya Türkiye’yi katan ise Rusya’dan gelen bir ‘jest’. Seçimler sonrasý Putin, Baþbakan’ý telefonla arayarak tebrik ediyor. Batý ülkelerinde yerel seçimlerde baþbakaný aramak gibi bir alýþkanlýk pek yoktur; ama Putin bu jestiyle Türkiye üzerinden batýya mesaj yolluyor. Onlarý hem açýklama yapmaya, iktidar partisini nasýl gördüklerini açýklamaya zorluyor; hem de Türkiye’nin Doðu kulübüne kayabileceðini ima ediyor.
Ancak bu jest, ayný zamanda ‘batý’ya da, Türkiye’ye de yapýlan bir uyarý. Türkiye’nin bundan sonra atacaðý her iç ve dýþ adýmýn dünya düzlemindeki yerini yeniden tanýmlamasý ve Batý’nýn da bunlarý nereye koyacaðýna karar vermesi anlamýna geleceðini hatýrlatýyor.
Kýsacasý Rusya, NATO’ya, AB’ye, ABD’ye ve Türkiye’ye daha açýk bir dýþ politika uygulamalarýný, daha net tavýrlar sergilemelerini, tercihlerini belli etmelerini ve tercihlerine uygun faaliyetler yapmalarýný tavsiye ediyor. Zira kendisinin yeterince tercihlerini açýkladýðýný söylüyor.
Bundan sonra Türkiye’de yapýlacak her siyasi yarýþ, esasen Türkiye’nin dünyadaki yerini belirlemeye hizmet edecek. Baskýn rüzgarýn tersine kürek çekenler kaybedecek, yelkeni o rüzgarla dolduran ise daha hýzlý ilerleyecek.