Adana Altýn Koza Film Festivali’nin 20. yýlýný kutlamaya devam ediyoruz. Festivali ortaladýk bile. Her zaman özenli bir program hazýrlarýz ama 20. yýl þerefine uluslararasý koordinatörümüz Ankara Sinema Derneði iyice titizlendi. Meslektaþým Esin Küçüktepepýnar ile bu yýl dolaþtýðýmýz film festivallerinde 2013’ün en iyileri olarak görüp önerdiðimiz her filmi kapýp getirdiler Adana’ya. Bize seçme yapmamýz için onlarca baþarýlý yapým bulup gönderdiler. Dünya Sinemasý bölümünde yer alan 28 filmden 25’inin Türkiye prömiyeri olduðunu gururla belirtebilirim. Hem de filmler bunlar! Cannes baþta olmak üzere Berlin, Karlovy Vary ve baþka önemli film festivallerine seçildiler ve ödüller kazandýlar.
Hele Cannes programýný kuruttuk bu yýl! Ödüllü filmlerden beðendiklerimizi topladýk. Coen Biraderler’in Jüri Büyük Ödülü kazanan “Sen Þarkýlarýný Söyle”yi hem film hem konser niyetine aldýk! 60’larýn New York’unda Amerikan folk müzik çevresinde geçen bu filmde Biraderler bütün muzipliklerini bir kez daha sergiliyor. Japon sinemasýnýn genç kuþaðýnýn en iyi ve en istikrarlý yönetmeni Hirokazu Koreeda’nýn Jüri Özel Ödülü kazanan “Benim Babam, Benim Oðlum”u olmazsa olmazýmýzdý. Hastanede karýþan bebekler gibi kliþeleþmiþ bir konu bu kadar mý güzel ve farklý ele alýnýr! Ebeveyn olmanýn, bir çocuðu kan baðýyla deðil aile baðýyla sevmenin anlamý bu kadar mý incelikle anlatýlýr! Bir de Hirokazu’nun ipeksi biçemiyle...
Asghar Farhadi “Elly Hakkýnda” ve “Ayrýlýk”la biraz fazla hýzlý týrmandý þöhret basamaklarýný... Cannes’da yarýþan ve “Artist” ile yýldýzý parlayan Berenice Bejo’ya En Ýyi Kadýn Oyuncu ödülü kazandýran “Geçmiþ”i herkes merakla bekliyordur, meraklarýný giderelim dedik... Meksikalý Amat Escalante ilk iki filmi “Los Bastardos” ve “Sangre” ile Farhadi kadar popüler olmadý ama “Heli” ile En Ýyi Yönetmen Ödülü’nü almayý baþardý Cannes jürisinden. Meksika’daki baþýbozuk þiddete odaklý bu sert filmin altýndan kalkmasýn her izleyen takdir edecektir.
***
Arnaud Desplechin’in Altýn Palmiye adayý “Düþ ve Gerçek”i bir ödül alamadý Cannes’da ama Amerikan yerlilerinin ayrýmcý politikalar nedeniyle yaþadýklarý travmayý tespit eden Fransýz antropolog ve psikanalist Georges Devereux’nün çalýþmasýný izlemek elzem. Hele her fýrsatta maðduriyet edebiyatý yapýlan ülkemizde!
Jim Jarmusch’un “Sadece Aþýklar Hayatta Kalýr”ý da ödülsüz kaldý ama kalpleri kazandý! Ýki ölümsüz karakter arasýndaki aþkýn nasýl sürebildiðine odaklanan, dünyanýn bütün deneyimini ve bilgisini toplamýþ iki entelektüel vampirin iliþkisini anlatan benzersiz bir film çünkü!
Cannes’da en iyi ilk filme verilen Altýn Kamera ödülünü alan “Ilo Ilo” da Adana programýnda. Çocuklarýna Filipinli bir dadý tutmuþ olan Singapurlu burjuva ailesinin 1997 krizinden nasýl etkilendiðini anlatýrken Asya ekonomilerinin ve yeni sýnýflarýn da bir profilini çýkarýyor.
Belirli Bir Bakýþ bölümünün ödülünü kazanan “Ömer” Filistinli yönetmen Hany Abu Assad’ýn yeni filmi. Bitmeyen savaþýn ve tecrit duvarýnýn ayýrdýðý iki aþýðýn öyküsü, o þiddet ve þüphe sarmalýnda aþka yer bulunmamasý etkileyici bir filme dönüþüyor.
Eleþtirmenlerin Haftasý’nýn ödülünü kazanan “Sefertasý” Hindistan sinemasýndan hoþ bir romantik komedi. Bollywood filmi deðil ama onun baharatlarýyla tatlandýrýlmýþ. Gastronomik yönden okumasý da ayrýca zevkli! Kebap baþkentinde acý çok seviliyor ama Altýn Koza salonlarýnda acýlarýn üstüne birbirinden lezzetli filmler tercih ediliyor.