Dünyanýn en güzel Arabistan’ý

Korkmayýn, Turgut Uyar’ýn þiirlerinden bahsedecek deðilim. Konumuz yine petrol zengini Suudi Arabistan’daki iktidar mücadeleleri... Kral Abdülaziz tarafýndan kurulan bugünkü Suudi Arabistan devleti 1953’den bu yana Abdülaziz’in oðullarý tarafýndan yönetiliyor. Yani o günden beri tahta çýkan bütün krallar kardeþ. 22 ayrý evliliðinden 45 oðlu olan kurucu kralýn torunlarýna daha sýra gelmedi. Kralýn hayatta olan en küçük oðlu geçenlerde ikinci veliaht ilan edilen Prens Mukrin

Abdülaziz’in özellikle ayný anneden olan çocuklarý arasýndaki dayanýþma ve gruplaþmalar Suud iç siyasetinin þekillenmesinde belirleyici oluyor. Bu gruplar arasýnda bazýlarý güçlü ve nüfuzlu, bazýlarý ise zayýf ve etkisiz. Mesela “Sudayri Klaný” adý verilen grup ülkedeki en güçlü siyaset odaklarýndan biri. Kral Abdülaziz’in Vehhabiliðin merkezi olan Necid’in en güçlü ailelerinden birinin kýzýyla yaptýðý evlilikten dünyaya gelen yedi prens annelerinin mensup olduðu ailenin adýyla “Sudayri Yedilisi” veya “Sudayri Klaný” diye anýlýyor. Bunlardan Fahd 1982-2005 arasýnda tahtta oturdu. Sultan ve Nayef ise veliahtlýk makamýna kadar geldiler ancak krallýk sýrasý kendilerine gelmeden vefat ettiler. Bugünkü veliaht prensSelman da Sudayriler’den. Geçen haftaki “Genç Prensler Rahatsýz” yazýmýzda anlattýðýmýz hikâyedeki aþký için tacý tahtý bir kenara býrakýp ülkesinden uzakta gönüllü sürgün hayatý yaþayan Prens Türkî de bu aileden. Dolayýsýyla onun oðlu, hani Ýstihbarat operasyonuyla Ýsviçre’den kaçýrýlýp ülkeye getirilen “liberal prens” Sultan bin Türkî de bir Sudayrî. Bugünlerde adý çokça geçen Bender bin Sultan da Sudayri Yedili’sinden Prens Sultan’ýn oðlu. Sadece bunlar deðil, ülkedeki belli baþlý politik mevkilerin çoðu bu klana mensup kiþilerin elinde.

Ayný þekilde vaktiyle Sudayri klanýyla iþbirliði yaparak Kral Suud’u tahttan indirip yerine geçen Kral Faysal’ýn çocuklarý da ülke yönetiminde etkili bir diðer grubu oluþturuyorlar. Geçen yýl “Kudretli istihbarat þefi” üzerine yazdýðým yazýda bunlarý anlatmýþtým: Mesela Faysal’ýn oðullarýndan Türkî tam 22 yýl boyunca Suudi istihbaratýnýn baþýnda görev yaptý. Bu görevi devraldýðý kiþi de dayýsýydý. Kral Faysal’ýn diðer oðlu Suud da tam 35 senedir ülkesinin Dýþiþleri Bakanlýðý koltuðunda oturuyor. Türkî ile Suud’un diðer kardeþleri Prens Muhammed ise iþ dünyasýnda ve bilhassa uluslararasý finans sektöründe etkin bir iþadamý olarak aileyi temsil ediyor. 

Suud hanedaný mensubu bütün prensler görünüþte eþit haklara sahipler. Ama öyle görünüyor ki bazýlarý, mesela Faysal ailesi veya Sudayri klaný diðer akrabalarýna nazaran biraz daha“eþit” durumdalar! Zira, daha önce de söylediðim gibi, “savunma, istihbarat, dýþiþleri ve içiþleri gibi kilit pozisyonlar baþta olmak üzere Washington Büyükelçiliði ve Riyad Valiliði benzeri stratejik koltuklar daima bu iki grubun elinde bulunuyor.”

Diðer yandan ise Suudi Arabistan’ý yönetmekte olan kadrolarýn büyük bölümü artýk ileri yaþlarda olduklarý için saðlýk sorunlarý sebebiyle fazla aktif olamýyorlar. 90 yaþýndaki mevcut kral baþta olmak üzere dýþiþleri bakaný Suud el Faysal gibi kritik konumlardaki bazý yöneticilerin saðlýk sorunlarý yüzünden yetkilerinin baþkalarý tarafýndan kullanýldýðý söyleniyor. Sözgelimi geçtiðimiz günlerde görevinden ayrýlan istihbarat þefi Bender bin Sultan hakkýnda dýþ politikayý kendi baþýna yönettiði ve özellikle Suriye’de baþýna buyruk hareket ettiði eleþtirileri yapýlýyordu.

Diðer yandan saðlýk sorunlarý olan dýþiþleri bakaný Suud el Faysal’ýn bazý görev ve yetkileri veliaht Prens Selman’a devredilmiþti. Oysa 78 yaþýndaki veliaht prensin de saðlýk sorunlarý olduðu ve bu yüzden tarihte ilk defa olarak geçtiðimiz günlerde “ikinci veliaht”ýn da belirlendiði malum. Gerçi bu sürpriz kararýn tam da ABD Baþkaný Obama’nýn Riyad ziyareti öncesinde açýklanmasý, diðer yandan son dönemde Beyaz Saray ile ters düþmüþ görünen “kudretli istihbarat þefi” Bender’in de yine ayný günlerde görevinden ayrýlmasý meselenin saðlýk sorunlarýný aþan bir boyutu olduðuna iþaret ediyor olmalý.

Ayrýca Bender’den önce Suudi Ýstihbaratýnýn baþýnda 7 yýl boyunca þimdiki “ikinci veliaht” Mukrin’in oturduðu bilgisi de ilginç bir ayrýntý...