Simitlerimiz ve gevreklerimiz müthiþ lezzetli, müthiþ bir kahvaltýlýk. Biz onlarsýz yapamayýz. Günün ilk saatlerinde, þehrin puslu sokaklarýnda, caddelerinde simit arabalarýný görerek iþe gitmek, mis kokusunu içine çekmek, paha biçilemez. Peki bu simitli sabahlar sadece bize mi özel?
Ekmek denilince 500’ü aþkýn çeþitle dünya devi olan Almanya, pretzel ile uluslararasý bir þöhrete sahip. O bir Alman simidi. O kadar önemli bir deðere sahip ki, 26 Nisan Ulusal Pretzel Günü olarak kutlanýyor. Tarihi çok eskilere dayanan pretzel günümüzde týpký bizim simitlerimiz, gevreklerimiz gibi geleneksel bir sabah atýþtýrmalýðý. Genellikle sade yeniyor, bazen içine margarin sürülüyor. Günümüzde çikolata, fýstýk ezmesi, hardal veya peynirlerle kahve ile birlikte yeniyor.
Yapýmýndaki aþamalar bizim simitlerle benzerlik taþýmakta. Ama lezzetleri oldukça farklý. Çocukluðumda ceviz büyüklüðünde minyatür pretzel krakerleri satýlýrdý. Tabi biz onlarý pretzel diye bilmezdik. Þu an var mý bilmiyorum ama yakýn tarihte denk gelmiþtim; Eti ‘krax’ ismiyle üretimini yapýyordu. Aslýnda çok sevilen çubuk krakerler de ayný hamurla yapýlmakta. Hani üzerinde tuz parçacýklarý olan krakerler. Ýþte, Pretzel o krakerlerin fýrýndan çýkmýþ orijinal hali.
MS 610 civarýnda ilk kez rahipler tarafýndan yapýldýðý öne sürülüyor. Yedinci yüzyýlda rahiplerin et, süt yumurta gibi yasaklý yiyecekler yerine un ve suyla icat ettikleri bir ekmek. Simgesel olarak da oruç tutan ve iki kolunu kavuþturmuþ rahipleri temsil etmekte.
Uzun bir dönem ekmek olarak tüketilmiþ. Orta Çað Dönemi’ndeyse tüm Avrupa’ya yayýlmýþ. O dönem itibariyle de refah, þans ve manevi olgunluðu temsil etmiþ.
Osmanlýlarýn tüneller kazarak Viyana’nýn fethi için çalýþtýðý 1510 yýlýnda popülaritesi müthiþ artmýþ. O tarih pretzel için önemli bir dönemeç: Bir manastýrýn bodrumunda bu ekmekleri piþiren rahipler, Osmanlýlarýn seslerini duyup, þehrin geri kalanýný uyarýr. Böylelikle Osmanlýlar geri püskürtülür.
17. yüzyýlda neredeyse tüm Avrupa’nýn bildiði bir hamur iþi olmuþ ve artýk ölümsüz aþký sembolize etmesine karar verilmiþ. Ayný dönemde Ýsviçre’de kraliyet ailesinde yapýlan evlilik törenlerinde evlilik baðýný mühürlemek anlamýnda bir sembol haline gelmiþ.
Tarihi eskilere dayanan ve gördüðünüz gibi hemen her dönem farklý bir misyon üstlenen, birbirine sarýlmýþ iki halkayý tattýðýnýzda ya seversiniz ya da sevmezsiniz. Arasýnýn olma ihtimali bence pek yok. Fýrýndan çýkýnca yenmesi gereken pretzeller bekledikçe bildiðin kayýþ dokusunda oluyor. O sebeple ilk kez deneyeceklere önerim; tezgâhta saatlerce beklememiþ, taze bir pretzel yemeleri.
Birçoklarýnýn Amerikan simidi olarak bildiði ‘bagel’ aslýnda Polonyalý. Kitaplar, Polonya Kralý Jan Sobieski’nin 1683’te Osmanlýlara karþý kazandýðý zaferin anýsýna þekillenmeye baþladýðýný anlatýyor. 17. yüzyýlýn ilk çeyreðinde tüm hamur iþleri ve ekmeðin önüne geçerek Polonyalýlarýn beslenme þeklinin bir parçasý oluyor. Amerika Birleþik Devletleri’ne ise 19. yüzyýlýn sonlarýnda Doðu Avrupalý Yahudi göçmenler sayesinde gidiyor. Ýlk dönem sadece Yahudi sosyete pazarlarýnda kendini gösteriyor. “Etnik yiyecekler” modasý baþladýðý dönemde de Lenders isimli bir giriþimci Yahudi çöreði olarak bagel’i markalaþtýrýyor. Amerikan simit endüstrisi 1910-1915 yýllarý arasýnda New York’ta Bagel Bakers oluþumu ile hýz alýp tüm Amerika’ya yayýlýyor.
1960’lý yýllar ticari fýrýncýlarýn artýk simit makinalarý kullanmaya baþladýðý tarihler. Bu makineler, hamuru halka þeklinden sýkýþtýrýp simit haline getiriyor. Mucidi Dan Thompson, “Ben simit makinesi icat etmek için doðdum. Babam ben daha doðmadan bir simit makinesi düþünüyordu” diyerek o dönem bu makinelere ne kadar ihtiyaç olduðunu vurgulamýþtýr. Üretimi fazla karmaþýk, yavaþ ve çok pahalý olan bagel için makina tasarlanmasý müthiþ bir devrim oluyor. O günden bugüne de bagel demek sanýrým birçoklarý için haklý olarak Amerika demek.
Kuzey Amerika’da öne çýkan iki bagel stili var; tuzsuz, maltlý ve þeker içeren üzeri haþhaþlý veya beyaz susamlý Montreal stili ile tuz ve maltlý ebat olarak daha minyon, üzeri biraz daha gevrek New York stili.
Kahvaltýda bacon ve yumurta ile ekmek yerine yenen bagel’ler yine kahvaltýda veya gün içinde sandviç olarak da yeniyor. Aslýnda parlak ve sade olan bagel hamurlarýnýn üzerinde günümüzde susam, sarýmsak, haþhaþ tohumu, soðan gibi bir çok farklý lezzet görmek mümkün. Hatta tarçýn, kuru üzüm, yaban mersini, balkabaðý, yumurta gibi malzemeler hamura da eklenebilmekte ve ayrýca beyaz un dýþýnda çavdar veya mýsýr unu ile de yapýlmakta. Üzeri çikolata kaplý, þekerlemeli olan begel’leri ise neredeyse tüm kahve dükkanlarýnýn vitrininde görmek mümkün. Çünkü Amerika bagel’lerini çok seviyor.