Dünyaya çekidüzen verecek doktrin: Dünya beþten büyüktür!

Cumhurbaþkaný Erdoðan "Dünya beþten büyüktür" cümlesini 2014'te BM kürsüsünde seslendirdiðinde mevcut dünya düzeninden umudu kesenler ve vicdanlý ve gerçekçi bir sesi çok uzun zamandýr bekleyenler için büyük bir umut ýþýðý yandý.

Nasýl yanmasýn. Mevcut dünya düzeni düpedüz adaletsizlik üzerine kurulu çünkü.

Güçlünün haklý olduðunu iddia ettiði, dikte ettiði ve hatta mecbur ettiði bir düzen bu. Ýkinci dünya savaþýný kazananlar daima kazansýn, kendi menfaatlerini her daim koruyup kollasýnlar diye inþa edilmiþ, beþten baþka herkesi figüran durumuna düþüren bir sistemden söz ediyoruz.

Denilebilir ki, savaþý kazanan kuralý koyar, raconu keser.

Peki, tamam, ama burada çok daha korkunç ve sahtekarca baþka þeyler de var.

Güçlü olaný haklý çýkaran, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyinde beþ büyüðe ayrýcalýklar tanýyan bu düzen ayný zamanda haksýzlýðý, adaletsizliði, kurumsallaþmýþ ayrýmcýlýðý "Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi" gibi doðru, gerçek ve evrensel bir metinle de gizlemekte. Utanmazca sürdürmekte buradaki çirkinliði, çiðliði.

Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesinin 30 maddesinde insanlarýn hür ve eþit doðduðundan baþlayarak ýrk, renk, din, dil, cins, ideoloji ve benzeri sebeplerle ayrýmcýlýða uðrayamayacaðý bildirilir ve beyannameyi kabul eden devletler de bu ilkelere uymayý taahhüt eder.

Lakin iþler yazýk ki öyle yürümüyor, hiç yürümedi.

Teoride mükemmel duran beyan, pratikte yalandan ibaret. Bireyler için bayraklaþtýrýlan hür ve eþit oluþ, devletler için geçerli deðil, bazý devletlerin vatandaþlarý için de geçerli deðil.

Mevcut dünya düzenine göre mesela Ýngiltere'de hiç bir çocuk açlýktan, ilaçsýzlýktan, bakýmsýzlýktan ölemez. Ölmez. Ama Ýngiltere'nin silahla sömürgeleþtirdiði, yeraltý ve yerüstü kaynaklarýna çöktüðü, insanlarýný asýrlarca köleleþtirdiði Hint yarýmadasýnda, uzak Asya'da, Afrika'da, Ortadoðu'da, saymakla bitmez sayýda ülkede çocuklar pekala açlýktan, ilaçsýzlýktan, bakýmsýzlýktan ölebilir. Olaðandýr bu. Kanýksanmýþtýr, haber deðeri yoktur. Beþ ülkeyi dünyanýn tepesine çýkaran BM'nin farklý komisyonlarýnýn tuttuðu istatistiklerde birer "sayý" olabilir ancak o çocuklar.

Amerika Birleþik Devletlerinde de bu böyledir, Washington'un þimdilerde deli gibi korktuðu Çin'de de böyledir. Fransa'da yahut Rusya'da da öyledir.

ABD Meksikalýlara, Iraklýlara, Afganistanlýlara davranýþýný belirlerken BM Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesini baz almaz mesela kendine.

Ebu Gureyb Cezaevinde ABD'li iþgalci askerlerin Iraklýlara yaptýðý insanlýk dýþý iþkencelerin hiç bir yerinde yoktur, Iraklýlarýn da hür ve eþit doðduðu, insanca muamele edilmek de dair haklarý olduðu. Guantanamo'da hukuk yoktur, hak yoktur, ilkeler, BM yoktur.

Beþ büyük için geçerli olan haklar, yetkiler, imkanlar diðerleri için söz konusu bile deðildir.

Mevcut dünya düzeninin kabadayýsý demokrasi götürmek, kadýnlarý özgürleþtirmek, olmayan nükleer silahlara el koymak gibi göstermelik sebeplerle istediði ülkeyi iþgal edebilir, savaþ suçu iþleyebilir. Yüzbinlerce insanýn ölümüne sebep olduktan, ülkeyi terör bataklýðýna çevirdikten sonra istediði zaman öylece çýkýp gidebilir. Ýnsanlar kendi vatanýnda aç susuz, iþsiz güçsüz, eðitimsiz huzursuz, güvensiz kaldýysa da o ABD'nin sorunu deðildir.

Ya da mesela terör örgütü olarak kabul ettiði PKK'nýn Suriye kolunu bölgede kullanmak istiyorsa terör örgütünün adýný deðiþtirir, araya "demokratik" kelimesini sýkýþtýrýp sonra da "bakýn artýk bu bir terör örgütü deðil!" diyebilir! PKK semirsin diye tonlarca silah, teröristler insan öldürmekte ustalaþsýn diye silah eðitimi verebilir. Yetinmez, diplomatik, medyatik, ekonomik her tür lojistiði sunar. Hatta PKK yanýnda þirin görünsün diye daha vahþi, daha kullanýþlý, PR'a uygun terör örgütü bile kurar.

Ya da Çin, Doðu Türkistanlýlarý asimile eder, katleder, rencide eder, BM'nin umurunda bile olmaz.

Beþin diðerleri de böyledir.

Hasýlý, çifte standart bir BM standardýdýr. Beþten biri deðilseniz, mühim deðilsinizdir. Taa 1945'ten beri!

Ama iþte aradan geçen zaman sahteliði ortaya çýkardýðý gibi dünyadaki güç dengesini de deðiþtirdi.

Vicdan daha fazla susamazdý ama bu hakikati düzen sahiplerinin yüzüne haykýracak ve dünyaya dönüp "Daha adil bir dünya mümkün" diyebilecek bir cesur yüreðe ihtiyaç vardý.

Dünyanýn ihtiyaç duyduðu liderliði Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan gösterdi. Erdoðan yeni ve adil bir dünya düzeni öneren politik doktrinini BM'nin 74. Genel Kurul toplantýsýnda dünyaya sundu.

Bu öðreti BM Güvenlik Konseyinin beþ daimi üyesinin 76 yýldýr kullandýðý veto hakkýný sorgulamaya açýyor ve ABD, Ýngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in ayrýcalýklý tutulmasýnýn BM'nin yapýsýný, ilkelerini, ideallerini ve iddialarýný etkisiz kýldýðýný söylüyor.

O günden bu yana Cumhurbaþkaný BM toplantýlarý dahil katýldýðý tüm uluslararasý toplantýlarda yahut ikili görüþmelerde bunu sýk sýk tekrar ediyor ve mayanýn tutmasý için düzen sahiplerinin hýþmýndan çekinenlere cesaret veriyor.

Ki cesaret bulaþýcýdýr. Yeter ki size ufku gösterecek, rehberlik edecek, ortak aklý ve hakký gözetecek gerçekçi bir lideriniz olsun.

Cumhurbaþkaný Erdoðan iþte bunu yapýyor.

"Daha Adil Bir Dünya Mümkün" adýyla yeni çýkan kitabýnda da BM'de dile getirdiði doktrini ete kemiðe dönüþtürüp kayýtlara geçiriyor. Esasen tarihi, medeniyeti, vicdaný ve hafýzasýyla Türkiye'nin insanlýk için ortaya koyduðu adalet arayýþýný anlatýyor Cumhurbaþkaný.

Küresel boyutta yaþanan sorunlarýn sebebine inmeyi teklif ediyor. Günümüzde iyice sürdürülemez, taþýnamaz olan adaletsizliðin, mülteci krizinin, uluslararasý terörizmin ve Ýslam karþýtlýðý baþta olmak üzere küresel siyasetin açmazlarýnýn temelindeki bumerangý iþaret ediyor.

BM'nin meþruiyet sorununu, iþleyiþindeki, bakýþýndaki, temsildeki sorunlarý çözmek için Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi'nde kapsamlý bir reform ve model önerisi getiriyor Erdoðan. Veto imtiyazýný kaldýralým, temsilde adaleti saðlayalým diyor.

211 sayfalýk hacimli bir kitap bu. Kýymetli doktrini iyi bir editörlük çalýþmasýyla tasnif ediyor, detaylandýrýyor.

Kitabý Turkuvaz Kitap basmýþ. Ýngilizce, Arapça, Almanca, Fransýzca, Rusça, Ýspanyolca gibi dünya dillerine çevrilen kitaptan elde edilen gelirin AFAD'a baðýþlanmasý planlanmýþ.

Ýnþallah okuru bol, takipçisi çok olur kitabýn.

Çünkü bu maya tutarsa -ki büyük bir etkileþim yarattýðý açýk- dünya çok daha adil bir yer olacaktýr.

Þahsým adýna Sayýn Cumhurbaþkanýmýzý gönülden tebrik ediyorum. Ýlk gençlik yýllarýmdan itibaren vicdanýmý aðrýtan, itiraz ettiðim, and içtiðim, hamle ettiðim "bu böyle gitmez, dünyayý deðiþtirmeliyiz" hayalimi bir ufka ve eriþilebilir bir zamana kavuþturduðu için müteþekkirim.