Hala ve ýsrarla, kimi görüþlere kesinlikle katýlmýyorum. Pek yakýnda ortaya çýkacak bazý geliþmelerin de beni haklý çýkaracaðýný öngörüyorum.
Türkiye’de olup biten kavga, kuþkusuz kendi iç dengelerimiz üzerinden devam eden, ama çok daha geniþ ölçekte uluslararasý bir mücadelenin yansýmasý. Baþka bir ifadeyle içeride devam eden kavganýn aktörleri, ayný zamanda dünyadaki bir ayrýþmayý da temsil ediyor.
Bu konuyu ýsrarla öne çýkarmamýn bir nedeni var. Kavganýn taraflarýndan birisi, kuþkusuz yýllardýr taktik adýmlarla geliþtirdiði uluslararasý iliþkiler aðýný, þimdi stratejik bir kavganýn ana unsuru olarak kullanmanýn peþinde. Cemaatin uluslararasý iliþkilerinin, dünyanýn pekçok ülkesinde açtýðý okullardan ibaret olmadýðýný, perde arkasýnda bir aklýn, zihniyetin olduðunu ve bunun sýradan sayýlmamasý gerektiðini, bilmesi gereken herkes biliyor zaten.
Ancak bu gücün ve iliþkiler aðýnýn Türkiye’yi yönetmek üzere yola çýktýðýný, tam da bu nedenle Baþbakan Tayyip Erdoðan’ý devirmek üzere harekete geçtiklerini söylersek, orada biraz durmak gerekiyor. Cemaat tarafýnda bu söylediðimiz ‘motivasyon’ varsa, yani gerçekten Türkiye’nin onlara teslim edileceðine inanýyorlarsa, orada da biraz durmak gerekiyor.
***
Eðer bu tezler geçerli olsaydý, devamýnda þunlarý söylememiz gerekirdi. Dünyada birileri oturmuþ, karar almýþ ve Erdoðan liderliðindeki hükümeti devirmek üzere harekete geçmiþ, bunun içinde ülke içindeki ittifaklarýný harekete geçirmiþ durumda.
Oysa gerçek tüm bunlardan parçalar taþýsa bile, çok daha farklý bir tanýma muhtaç. Evet, yükselen bir Türkiye var, gücü ve etkinliði giderek artýyor. Erdoðan, bu muazzam yükseliþin en önemli aktörü ve kontrol edilemez liderlik profili ile bazý güç merkezlerini çok ciddi biçimde tedirgin ediyor.
Kýsa bir ifadeyle, Erdoðan’ý gerçekten iktidardan indirmek isteyenler var, ondan rahatsýz olup bazý alanlarda geri adým atmasýný isteyenler var, onun liderliðini sýnýrlamak isteyenler var. Ama ayný zamanda Türkiye’nin bu yükseliþiyle beraber hareket etmek isteyenler de var.
Sözün özü, tüm dünyanýn oturup almýþ olduðu bir karardan ve hamleden söz etmek, sadece kendimizi kandýrmak olur.
***
Eðer bir kavgayý kazanmak istiyorsanýz, öncelikle bu kavganýn kendi istediðiniz biçimde tanýmlanmasýný saðlamanýz gerekir. Ardýndan süreçte kimin yanýnýzda kimin karþýnýzda olduðunu doðru görmeniz ve mümkünse ittifaklarýnýzý geniþletmeniz doðru adýmdýr.
‘Türkiye dünyaya savaþ açmýþ durumda, Erdoðan tüm dünyayý karþýsýna alarak mücadele ediyor’ tezi yanlýþtýr, saçmadýr ve gereksizdir. Tam da ‘karþý taraf’ýn istediði bir yaklaþýmdýr. Sizi köþeye sýkýþtýrmak üzere kurguladýðý ve kullandýðý belki de en önemli hamledir.
Oyunu bozmak mý istiyoruz? Kazanmak mý istiyoruz? Duygusal yaklaþýmlarý bir kenara býrakalým ve stratejik hamleler yapalým. Nitekim Tayyip Erdoðan etrafýndaki bu atmosfere fazlaca aldýrýþ etmeden, çok kritik bir yurtdýþý trafiði ve mesajlarla ittifak alanýný geniþletiyor.
Söylerken dilimize ve gönlümüze hoþ gelen tezlere deðil, soðukkanlý ve stratejik adýmlara ihtiyacýmýz var.
Gerçekten bu ülkeyi siyaset dýþý aktörlerle kaosa sürüklemek isteyenler var mý, kesinlikle evet. Ancak tüm dünyanýn böyle istediðini düþünüyorsak, hem yanýlýrýz, hem de size hamle yapanýn elini güçlendirmiþ oluruz.
Bugün Erdoðan’a karþý hamle yapan pekçok güç merkezi dahil, çok þaþýrtýcý dönüþler ve yeni ititfaklar göreceðiz. Erdoðan’ýn karþýsýna çýkarýlan ittifak onu yenmek üzere deðil, dönüþtürmek üzere çýkarýlmýþtýr. Günü geldiðinde de siyaseten tasfiye olacak, kendi sýnýrlarýna dönecektir.