Bu hafta sizlerle dünyanın herhangi bir yerinde 'Sen kimsin, nerelerden geliyorsun?' diye sorulduğunda “İnsanlığın doğduğu, kanlarla sulanıp sevdalar yeşeren topraklardan gelen adamım” diyen, dünya ekonomisine yön veren Türk iş insanı Yavuz Yüksel’i buluşturacağım. O dumanlı dağları aştı, bir varmış bir yokmuş demedi, varlıklı olmaktansa var olmak için çalıştı, yılmadı, inandı ve çok başarılı oldu. Kendisini insanlığa adadı.
Bakın Yavuz Yüksel duygu ve düşüncelerini nasıl dile getiriyor: "Babamın mezarı Erzurum Karayazı’da. Hacı anam ise her sabah namazında 'Rabbim selvi boylumu korusun' diyerek Sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dualar eder. Ben de Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Avrupa’da kazandığım parayı Türkiye’ye yatırımlar yaparak ekonomik savaşta 'Bugün tek yürek olma günündür' diyerek Başkanımız Erdoğan’ın önderliğinde sergilediğimiz milli duruşta devletimin, milletimin yanındayım. Dövizi TL'ye çevirdik, bunu yaparken bayrağımız, değerlerimiz, ülkemiz için yaptık. Yurtdışı yoğunluklu planlanan yatırımlarımızın çoğunu Türkiye’ye kaydırma kararı aldık. Türkiye ekonomisine güvenimiz sonsuz. Kurlar üzerinden devletimize ve milletimize yapılan bu saldırıya karşı elimizi taşın altına koyduk, koyacağız. Türkiye’de üretim yapıp tüm dünyaya satacağız."
Avrupa'da kazandığı dövizin hepsini Türk Lirası'na çevirerek yatırım yapma kararı aldığını anlatan Yüksel İlk etapta Türkiye’ye 2 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyuruyor. Yüksel, öncelikle Ege Bölgesi'nde enerji ve turizm yatırımlarına başlayacaklarını, daha sonra ise Doğu, Güneydoğu ve diğer bölgelerimizde yatırımlarına devam edeceklerini ifade ediyor.
Erdoğan'ın milli duruş sergilediğini belirten Yavuz Yüksel bu konuda ise şunları söylüyor: "Türkiye'nin sürecine bakarsanız. Çok ciddi sıkıntılar atlattı. Ve ben zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanı'nın satır aralarını çok iyi okurum. Örneğin bir konuşmasında 'Ben yalnızım' demişti. Çok doğru söylüyor. Sayın Erdoğan şu anda Türkiye'yi tek başına sırtlıyor. Bu bir gerçek. Bunu kabul etmek lazım. Şu anda tek başına Amerika'ya meydan okumuş. Avrupa'nın belirli kısmı Amerika ile sıkıntısı olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin yanında yer almış. Önceleri hiç bunu demiyorlardı. Aslında Avrupa'daki iş adamlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye ile bir derdi yok. Ülkeler arasında politik çatışmalar olabilir. Avrupa'daki iş adamları Tayyip Bey'i benimsiyor. Bir de Avrupa'daki sıkıntı şu. Orada iş adamları Tayyip Bey hakkında ya da Türkiye hakkında kötü bir şey söylemiyor, tam tersine destek de veriyor. Öyle bir boyuta getiriyorlar ki, belirli lobiler bunu sıkıntılı bir süreç haline getiriyorlar."
Türkiye'nin milleti ile büyük bir devlet olduğunu belirten Yüksel, "Türkiye'de bu kadar sıkıntılar süreçler yaşandı. Bir FETÖ olayı yaşandı. Ve ekonomik savaşı başlattılar. Bunlara rağmen Türkiye hala dimdik ayakta. Dimdik ayakta olmamızın tek bir sebebi var, inanç. Şu anda bu ekonomik savaş aynen kurtuluş savaşı gibi Türkiye’de tek yürek olma vaktidir. A partisi, B partisi ya da 'Tayyip Bey'i seviyor-sevmiyor' günü değildir. Tayyip Bey'i sevmeyebilirsiniz. Ama saygı duymak zorundasınız. Bu ülkenin Reis-i Cumhuru'dur. Ben bir Türk olarak devletimin milletimin yanındayım. Yurtdışında kazandığım parayla ülkeme yatırım yapacağım'' diyor.