Dünyayı zora sokan ''Kuralsız Savaş'' dönemi kapıda

Tüm savaşların kuralları oldu. Savaşlar her ne kadar acımasız olsa da, orada bile kurallar devrede olmalı. İçinde bulunduğumuz çağın savaş anlayışını yok sayan girişimler, bunu devreye sokanlar için de husumetin sinyalidir.

Doğu Guta'da, neredeyse aylardır insanlık dramı sürmekte. İnsanlar havasız, yemeksiz ve aç ölümün pençesinde. Küçücük çocuklar ve yaşlılar ölümle savaşıyor. Suriye rejiminin, Esad'ın gerçekleştirdiği bu eylemlerin önüne geçecek hiç bir güç, söz konusu değildir neredeyse. Sadece Türkiye yüksek perdeden "dur" diyor. Rusya ve İran, Esad gerekçeleri ile konuyu izah etmekte.

Afganistan'da günler önce, küçük yaşta hafızlık eğitimi gören çocukların mezuniyet töreninde katliam gerçekleşti. Bunu da yapan ABD oldu.

Birbirini "insanlık suçu" işlemekle itham edenlerin herbiri, birer birer insanlık suçuna ortakdır günümüzde.

Kuralsız savaş, dünyayı çıkmaza sokmakta! İşte Batı zihniyetinin istediği tam da budur. Her ne kadar kuraldan kaideden bahsetse de, sadece bu söylemlerin kendilerini ilgilendiren durumlarda devrede olduğu aşikardır.

ABD açıktan "sahadaki müttefikinin YPG olduğunu" ifade ediyor. Bunu, "savaş ilanı" olarak okuyabilir miyiz acaba? Amerikan Başkanını ikide bir yalanlayan Pentagon, acaba küçük düşürdüğü Trump'la, hangi dünyayı dizayn etme çabasında veya böyle bir hedefleri var mı?

Savaşların; yeraltı servetleri ve ilerideki ekonomik potansiyeli kontrol için olduğu bellidir. Rusya toprakları, özellikle Doğu Sibirya! Bu toprakların servetleri, Ruslara bırakılmamak için, savaş oyunları giderek artaracak niteliktedir. Ama kuralsız savaşlar! İşte İngiltere'nin "ajan krizi" çıkardığı olaydaki gibi. İşte cepheleşme istemedikçe, Batı cephesini belirlemekte ve netleştirmekte! Çünkü ölümcül savaşın eşiğine getirme çabasında dünyayı. Doğu Sibirya'daki altın kaynakları, dünyada bilinen altın kaynaklarından daha farklı ve daha kolay elde edilir düzeyde. Ayrıca kum taneleri işlenerek elde edilmiyor. Rusya'yla Gürcistan arasındaki kriz tetiklendiğinde yazmıştım. Batı dünyası Rusya'yı daha ileriye adım atması için tetikledi ve Kırım'ın ilhakı konusu da, Batı'nın Rusya'yı ittiği büyük oyunun parçası olarak tarihe kaydedildi. Lakin ok yaydan çıktı. Batı, kuralsız kaidesiz savaş anlayışı ile başedemediği konjonktürel durumu değiştirme peşinde. Nafile, dünyanın kontrolü konjonktürel olarak Asya'ya kayıyor. Peki Asya içinde farklı sorunlarla bu yükü taşıyabilecek mi? Çin, Hindistan, Asya'da İran gibi ülkeler, Doğu'da içindeki etnik ve dini sorunları çözmezse, Batı'nın büyük savaş arzusu gündemden düşmeyecek. İran içinde günlerdir kıpırdamalar söz konusudur. İçeride sorun oluşturan meseleler kökünden ve adilce çözülmezse, Anglo Sakson senaryoları için zemin ortadan kalkmayacak. Yeni büyük savaşın ayak seslerini, sadece duymakla değil hem de engel olmak için, savaşı kullanarak girmek istediği delikleri kapatmak şarttır.