"Fýkra gibi” geliþmeyi duydunuz: Amerika, 11 Eylül saldýrýsýnýn faili ilan ettiði Suudi Arabistan’ý yargýlamak için bir yasa çýkardý.
Yasanýn ismi, “Terörizmin Sponsorlarýna Karþý Adalet Yasasý...”
Bu yargýlamanýn nasýl olacaðýný bilmiyoruz.
Muhtemelen Suudi yönetimine (ABD mahkemelerinde) dava açýlacaktýr.
Ýslam dünyasýný ilgilendiren geliþmelerin neredeyse tümünde ittifak yapmýþ iki ülkenin mahkemelik (!) olmasýný (daha doðrusu, Amerika’nýn Suudi Arabistan’a “Ben seni yemek istiyorum” diye meydan okumasýný) nasýl açýklamalý?
Durum þudur:
Suudi Arabistan yönetimi, ABD’nin canýný sýkacak birtakým politik ataklar yapmýþtýr.
Daha doðru bir ifadeyle, Amerika’nýn haracýný kesmiþtir ya da azaltmaya gitmiþtir.
Suudi Arabistan-Ýran yakýnlaþmasý, petrol fiyatlarý, Yemen meselesi (çatýþma alanlarý çoðaltýlabilir), “tersleþmenin” görünen yüzünü oluþturuyor...
Nihai olarak, Amerika, haracýný alamadýðý için öfkelidir.
Yeni hasmýný, þimdilik “dava” tehdidiyle hizaya sokmaya çalýþýyor.
Sonuç alamazsa (parasýna kavuþamazsa), elinde mahkeme kararýyla, konuyu uluslararasý platformlara taþýyacaktýr. BM’yi, Güvenlik Konseyi’ni filan devreye sokacaktýr. “Terörizmin sponsoru” ilan ettiði Suudi Arabistan’ýn cezalandýrýlmasýný isteyecektir. Ýþgal ve savaþ dâhil, her seçeneði kullanacaktýr.
“Cezalandýrmanýn” nasýl olacaðýný Irak örneðinde yaþadýk.
Yani, Amerika, “Dediklerim yapýlmazsa bölgeyi yeniden dizayn ederim, yeni bir harita çizerim” mesajýný veriyor.
Yukarýda “fýkra gibi” nitelemesini kullanmýþtým...
Suudi Arabistan’ý “terörizmin sponsoru” ilan etmeye hazýrlanan Amerika, halihazýrda, güney sýnýrýmýzdaki terör oluþumlarýný destekliyor; PYD’ye silah ve mühimmat yardýmýnda bulunuyor. Bu yardýmlarý da aleni yapýyor...
Bitmedi...
DAEÞ de, bir Amerikan mamulüdür.
Tamamen yabancý ülkelerden gelmiþ savaþçýlardan kurulu DAEÞ, bölgede bir “maymuncuk” iþlevi görüyor, Ýngiliz anahtarý gibi her kapýyý açýyor... Kimin bir haceti varsa, “eylemleriyle” onun yardýmýna koþuyor.
Bitmedi...
FETÖ de bir Amerikan mamulüdür. Amacý, bulunduðu ülkelerde devleti “içeriden” dönüþtürmek, Amerikan çýkarlarýna hizmet edecek terör oluþumlarýna alan açmaktýr. (PKK-FETÖ iþbirliðini hatýrlayalým.)
Temsilciler Meclisi’nin de onayladýðý “Terörizmin Sponsorlarýna Karþý Adalet Yasasý”ný önce Amerika’ya uygulamak gerekiyor.
Çünkü dünyadaki bütün terör oluþumlarýnýn arkasýnda Amerika var. (Soðuk Savaþ döneminde, terör örgütleri eliyle yürüttüðü kirli savaþý saymýyoruz bile.)
Hülasa...
Terörden þekvacý Amerika, terör örgütleri üzerinden (terör örgütlerini sevk ve idare ederek), hem hâkimiyet alanýný geniþletti, hem de büyük paralar kazandý. (El-Kaide’yi, Amerika’dan baðýmsýz düþünebilir miyiz?)
Terör çünkü, bu kartý kullanan/kullanabilen ülkeler açýsýndan son derece elveriþli bir “ticari enstrüman”dýr, getirisi de oldukça yüksektir.
Rahmetli Mahir Kaynak’ýn söylediklerini hatýrlayarak bitirelim:
“Terör konusundaki temel yanýlgý, terör örgütlerinin devletlerden baðýmsýz, onlarýn dýþýnda ve karþýsýndaki birtakým örgütlenmeler olduðunun kabul edilmesidir. Oysa çok güçlü ve profesyonel devlet yapýlanmalarýnýn karþýsýnda, bir avuç insanýn sýnýrlý kaynaklarla kurduklarý örgütlerin yaþama þansý hiç yoktur. Ýþin gerçeði terör örgütlerinin devletler ve onlarýn organlarý tarafýndan kullanýlmasýdýr. Yani terör örgütleri meþru yapýnýn karþýsýnda deðil onun emrinde ve hizmetindeki olan yapýlardýr.”