Yeni eylemci türü; "Duran Adam"...
Öyle duruyor iþte... Pasif direniþ...
Onu görenler de durmuþ. Derken bir sürü duran adamlar olmuþ...
Kaldýrým taþlarýný söküp atan, molotof sallayan, yakýp yýkanlarla mukayese edildiðinde çok daha kabul edilebilir bir eylem!...
En azýndan artýk 'feci gaz yedik, kan kaybý var, üstümüzde 10 polis tepiniyor, helikopter bombalýyor, F16'lar sorti yapýyor..' twitleri yerine "Abi ayakta duracak halim yok Acil RT, Durmayalým yayalým, Ltf.." tadýnda eylem twit raporu alacaðýz...
Anlayacaðýnýz Gezi Eylemi þiddetten duraðan bir hale gelmiþ...
Üstelik kolay iþ...
Düþük tansiyon ya da varis gibi rahatsýzlýk yoksa herkes profesyonel "Duran Adam" olabiliyor..
Bu arada duran bir kadýn bayýlmýþ... Yardýmýna yanýnda 'duranlar' yetiþmiþ... ( 'Tuzlu ayrana ihtiyaç var.. RT, Acil Yayalým' diye twit atamazsýn da. Ayran eylemciyi bozar nitekim... Raký içirsen bu sefer de ayakda duracak hali kalmaz!..)
Lakin olay durmakla bitmiyor...
Durun!.., size baþýma gelenleri anlatayým...
Dün akþam kahve içmek için Starbucks'a gittim... Bir gariplik vardý... Her zaman gittiðim bu kafede hem görüntü biraz farklýydý (ki, neyin deðiþmiþ olduðunu çözemedim), hem de olmasý gerekenden çok daha az müþteri vardý...
Sordum oradaki arkadaþlara... Taksim'deki Starbucks eylemcilere yardýmcý olmamýþ, bu yüzden Cadde'deki Starbucks'ý protesto ediyorlarmýþ... Olaylar baþladýðýnda saldýrmýþ tahrip etmiþler Baðdat Caddesi'ndeki bu Starbucks'ý...
Kahvemi aldým dýþarýda oturdum. Bir kaç dakika sonra bir kadýn elinde boþ bir kahve fincaný ile kafenin önünde durdu...
Bu da 'Duran Kadýn'mýþ... Ýlk defa duran kadýn görmüþtüm... Aslýnda hiç de fena durmuyordu!... Bir kadýn var orada duruyor ve hiç konuþmuyor!...
'Ýyi' dedim, dursun bakalým..
Kafeden çýkýp duran kadýna yaklaþtým, fotoðrafýný çektim ve yerime dönüp oturdum...
Kýsa bir süre sonra duran kadýnýn etrafý kalabalýklaþmaya baþladý...
Gelenler durmuyordu, hareket halindelerdi... Ve alkýþlamaya baþladýlar... Durmadan alkýþlýyorlardý... Sonra 'dýþarý, dýþarý..' diye baðýrmaya baþladýlar... Kafeyi boþaltmamýzý istiyorlardý... Dýþarý çýkan olduðunda, daha güçlü alkýþlýyorlardý...
Ama benim çýkmaya hiç niyetim yoktu...
Tezahürat dili 'çýkmayan adidir..'e kadar geldi... Ben de; 'çýkarsam adiyim!..' dedim. (Kendi kendime tabii!)
Onlar beni kamerayla çekti, ben de onlarý... Direnen iki masa kalmýþtýk...
Duran kadýna ve durmadan alkýþlayanlara karþý oturarak direndik... Hýrslarýný heveslerini aldýlar ve bir müddet sonra daðýldýlar...
Þimdi soruyorum...
Gezi'deki üç beþ aðaçla baþlayan ve sonra þiddet ve küfürle devam eden bu eylemin temel amacý neydi?...
Yaþam tarzýna müdahele edilmesin, demokrasi ve özgürlük...
Bir kafede oturan insanlarý kafeyi protesto ediyoruz ayaðýna hakaret ederek dýþarý çýkmaya zorlayan bu zorbalarýn istediði buymuþ
Peki bu Caddeli Burjuvazi neyin kafasýný yaþýyor?...
Mahalle Baskýsý'nýn Nirvanasýna ermiþ bu insanlar mý 'yaþam tarzý, demokrasi ve özgürlük' mücadelesi veriyor?..
Ýþte çapulculuk böyle bir þey...
O sýnýrsýz özgür olmalý, ama sen, onun izin verdiði kadar özgürsün...
Bu yüzden durmaya baþladýlar...
Dura dura devrim yapacaklar!
Durduk yere?!..
Peki halk sandýk baþýnda yine 'Durun Bakalým!..' derse n'olucak?...
Yol yok.., durmaya devam!...
Durum budur...