Hükümetin paralel yapýyla mücadelesi ilk günkü kararlýlýkla sürüyor. Hemen her gün farklý illerde, Paralel Devlet Yapýlanmasýna yönelik operasyonlar yapýlýyor. Bu operasyonlarda yapýlanmanýn yönetici kadrosunun yaný sýra, ekonomik gücüne de önemli darbeler vuruluyor. Bu mücadelenin en üst düzeyde süreceðinin son göstergesi Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun baþvurusu oldu. Sayýn Baþbakan, Mersin merkezli 19 ilde Fetullahçý Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapýlanmasýna yönelik operasyonun ardýndan haklarýnda dava açýlan 70 sanýðýn yargýlandýðý davaya, müdahil olmak için baþvuru yaptý.
Davutoðlu’nun müdahil olmak istemesi, dosyayý yakýndan takip etmek istediðini ifade ediyor. Peki, bu yapýlanmayla mücadele neden bu kadar önemli? Devletin yönetimini el geçirmek için her kademe yapýlanan, tüm kurumlarý dizayn etmeye çalýþan bu yapý, “amaç doðrultusunda her yol mübahtýr” anlayýþýyla, önüne çýkan her kurum ve kiþiyi çeþitli kumpaslarla ezmeye çalýþtý.
Bunun en güzel örneklerinden birini Ýzmirliler olarak yakýndan takip ettik. Askeri casusluk davasý Ýzmir’de görüldü. Ýzmir Emniyet Müdürlüðüne 10 Aðustos 2010’da gönderilen ihbar maili üzerine savcýlýk talimatýyla Organize Suçlarla Mücadele Þubesi’nce baþlatýlmýþ ve yaklaþýk 3 yýl süren araþtýrma sonrasý, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý Kurmay Baþkanlýðý yapan Donanma Komutaný Oramiral Veysel Kösele’nin de aralarýnda bulunduðu 49’u muvazzaf asker 93 þüphelinin tutuklanma kararý verilmiþti.
Soruþturmayý yürüten Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcýsý Zafer Kýlýnç iddianameyi 22 Ocak 2013’te tamamlayarak, “askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma” suçlamasýyla 49’u muvazzaf asker, 79’u tutuklu 357 sanýk hakkýnda dava açmýþtý.Sahte belgeler ve uydurma delillerle yönlendirildiði anlaþýlan davada 3 yýllýk yargýlama sonunda tüm sanýklar hakkýnda “yüklenen suçun sanýk tarafýndan iþlenmediðinin sabit olmasý” sebebiyle esastan beraat kararý verildi.
Sanýklarýn hem kendileri, hem ailelerinin ömründen 3 yýl çalýndý. Silahlý kuvvetlerin subaylarý ihanetle suçlandý. Bu psikolojiyle haksýzýn karþýsýnda dik durmayý baþardýlar. Son olarak Ýzmir Cumhuriyet Baþsavcývekili Okan Bato tarafýndan yürütülen FETÖ/PDY soruþturmasýnda, “bazý kamu arazilerinin örgüte deðerinin altýnda satýlarak haksýz kazanç elde etmesinin saðlandýðý” iddialarý üzerine baþlatýlan incelemede, elde edilen veriler doðrultusunda kuvvetli þüphe oluþmasý üzerine 9 kiþi hakkýnda gözaltý talimatý verildi. Bunlardan SGK eski MüþteþarýFatih Acar, Paralel yapýnýn Ýzmir deki i eðitim kurumlarýndan olan Þifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ateþ, SGK il Müdürü Engin Bilgili, Abdullah Kavaklý ve Necdet Özkan tutuklandý diðer kiþiler ise adli kontrol þartý ile serbest býrakalýdý.
Þüphelilere yöneltilen suçlamalar arasýnda, “Buca ilçesindeki SGK’ya ait yaklaþýk 40 dönüm arazinin, taliplilerinin olmasýna raðmen örgütle baðlantýlý olduðu öne sürülen Þifa Üniversitesi’ne düþük rayiç bedelle satýþýný ve bundan önemli miktarda haksýz kazanç elde etmesini saðladýklarý” iddiasý yer aldý. PDY ile mücadele çok kolay deðil elbette. Çünkü bir kaç kurum deðil, tüm kurumlarda yuvalanan bir örgüt var karþýnýzda. O nedenle Savcý Okan Bato gibi kararlý savcýlara her yerde büyük ihtiyaç var. Henüz operasyon sýrasýnýn gelmediði kurumlar var. Çalýþan sayýsý ve yüklendiði misyon açýsýndan ülkenin en önemli kurumlarýndan Milli Eðitim camiasý, paralelcilerin özenle kadrolaþtýðý yerlerden olmuþtu. Bu nedenle buraya sýzan paralelcilerin temizlenmesi de en elzem konulardan. Sadece Ýzmir özelinde baktýðýmýzda bile, bir dönem bu yapýnýn gücüyle il milli eðitim müdür yardýmcýlýðý yapmýþ isimlerin, il müdürleri hiçe sayarak, baþlarýna buyruk hareket ettiðini biliyoruz. Birçoðu temizlenen böyle isimlerle karþý yürütülen mücadelede daha alýnacak çok yol var.
Devlet kurumlarýndan özel kuruluþlara, derneklere, vakýflara kadar her yerde yuvalanan bu örgütle mücadele bir süre daha gündemin en önemli konularýndan biri olacak.