Düþen faizlerin sýrrý

Dünyada son sürat faiz indirimleri devam ediyor. Dün Avustralya Merkez Bankasý politika faizini, yüzde 2.75’e düþürdü. Avrupa Merkez Bankasý ise faizlerin daha da düþeceði iþaretini verdi. Bunun sonucunda, Asya ülkelerinin hisseleri deðer kazandý ve baþta petrol olmak üzere sanayi üretiminin temel girdisi olan emtialarda fiyat düþüþleri oldu. Çünkü Avustralya Merkez Bankasý’nýn faiz indiriminden sonra Avustralya dolarý, tüm konvertibl para birimleri karþýsýnda deðer yitirdi. Avustralya, demir cevheri baþta olmak üzere birçok temel emtianýn ihraçatcýsý bir ülke. Parasýnýn deðerinin düþmesi emtia fiyatlarýný daha da aþaðýya çekecek. O zaman þunu söyleyebiliriz; faizlerin aþaðýya inmesi, þu aþamada, enflasyonu yukarýya çeken bir etki yapmýyor; tam aksine kýsa dönemde, temel emtialarda bir fiyat normalleþmesi sürecini yaþýyoruz.

Faiz indirimleri ülkelerin ihracata dayalý büyüme potansiyellerini de ortaya çýkartýyor. Son iki yýldýr OECD ülkelerindeki büyümeyi destekleyen alanlarýn baþýnda ihracat geliyor. Düþen faizler, uzun vadeli ve düþük faizli ihracat fonlarýný devreye sokuyor ve bu eðilim ayný zamanda,  geliþmiþ ekonomilerden geliþmekte olan ekonomilere teknolojisi yüksek sabit sermaye yatýrýmlarýný da götürüyor. Bugün merkezi geliþmiþ ülkelerde olan bir çok küresel þirket, geliþmekte olan ülkelere artýk yalnýzca düþük emek maliyetleri yüzünden yatýrým yapmýyor, bu ülkelerde giderek iyileþen yatýrým ortamý, istikrar sayesinde de gelir daðýlýmýndaki göreli düzelme ve buna baðlý pazar geniþlemeleri oluyor.

Devasa borçlarýn kaynaðý

Böylece daha önce yalnýzca geliþmiþ ülkelerde olan yüksek teknoloji sabit yatýrým çevrimi küresel bir hal alýyor. Ar-Ge merkezleri kuzeyden güneye gidiyor.

Çok deðil, bundan yirmi yýl önce geliþmiþ ülkelerden fabrikalar sökülüp, azgeliþmiþ ülkelere doðru yola çýktýðýnda; Batý, emek yoðun eski teknolojiyi yoksullara gönderiyor, teknolojiyi ve yüksek katma deðeri yine kendisinde tutacak tezi çok revaçtaydý. Ama bugün bunun tam böyle olmadýðýný görüyoruz. Artýk fabrikalarla birlikte Ar-Ge merkezleri de güneye gidiyor. Çünkü, AB örneðinden de gördüðümüz gibi, batý pazar açýsýndan doydu. Yaþlý batý nüfusu kazansa da harcayamýyor. Harcayamayýnca vergi gelirleri düþüyor; güneye giden fabrikalar yüzünden istihdam vergileri de düþünce bol keseden harcamaya alýþmýþ, silahlanma yarýþýný kesmeyen batýnýn ulus-devletleri durmadan bütçe açýðý veriyor ve borçlanýyor. Ýþte AB’nin batýklarýnýn, devasa kamu borçlarýnýn kaynaðý budur.

Merkez bankalarýnýn son icadý: Borsalara hücum!

Þimdi geliþmiþ ülke merkez bankalarýnýn son icadý da, hisse senedi piyasalarýna girmek. Bu konuda çok þey söyleyebiliriz. Hakim piyasa oyuncusu olan merkez bankalarýnýn borsalara dadanmasý piyasa dengesini bozduðu gibi, manipülasyona yol açabilecek spekülüsyonlara da geçit verebilir. Ancak bunu, yukarýda anlattýðýmýz geliþmeler çerçevisinde deðerlendirdiðimizde kaçýnýlmaz bir durak olduðunu görürüz. Þimdi merkez bankalarýnýn rezervleri temel olarak,  altýn, temel rezerv paralar ve farklý ulus devletlerin borç kaðýtlarýndan oluþur. Bunlara, aþaðýdaki kutumuzda tek tek bakacaðýz.

Faize dayalý ekonominin sonu

Bu arada þunu söyleyelim; dün Baþbakan Erdoðan, Halk Bankasý’ndan sonra Ziraat Bankasý’nýn da çiftçiye yönelik faizlerinde düþüþ olacaðýný söyledi. Sýfýr hatta negatif reel faizle ekonomi yürür mü diyenlere yanýt olacak bir süreci yaþýyoruz. Eski ezberleri bozacak bir süreci. Evet, faiz yerine kâr ortaklýðý sisteminin geçerli olacaðý yeni bir ekonomiye gidiyoruz.

W. Buffett, neden ‘800 dolardan bile altýn almam’ dedi

G. Kýbrýs’ýn, borçlarýna karþýlýk altýn satmaya kalktýðýnda ne olduðunu gördük. Bu açýdan hiç bir merkez bankasýnýn elindeki altýn rezervini bugün dolar karþýlýðý olarak ölçemezsiniz. Bunun iki temel nedeni var; birincisi bugün Bretton-Woods sisteminin zoraki yürütücüsü olan iki temel rezerv para dolar ve euro böyle devam etmeyecek. Örneðin ABD, dýþ ticaretten baþlayan açýklarýný ancak düþük-daha doðrusu gerçekçi- dolar kuruyla devam ederse kapatabilir. Böyle olunca 10 yýl sonra dolarýn nerde olacaðýný kimse bilemez; Fed bile... Ýkincisi nasýl kaydi para sisteminin Bretton-Woods ayaðý bitiyorsa altýn para sistemi biteli asýr oldu nerdeyse. Yani altýnýn kendisi de rezerv varlýk olarak sorunlu.  

W. Buffett, bunun için 800 dolara düþse bile altýn almam diyor. Ayrýca Buffett, sabit getirili varlýklarýn, tahvillerin, devletlerin borç kaðýtlarýnýn çok riskli olduðunu söylüyor.

Ýþte tam burada þu soruyu soralým;  ulus-devletlerin ihraç ettiði kaðýtlar güvenli mi; bu çok önemli bir soru çünkü cevabý ekonomik olduðu kadar siyasi de. Bugün artýk ABD dahil, hiç bir ulus-devletin ihraç ettiði borç kaðýdý güvenli deðil, hiç bir merkez bankasý, ülkesi adýna bunlarý ‘kötü gün’ kýymeti olarak tutamaz. Tutarsa hepimize haksýzlýk eder, çünkü ulus-devlet hikayesi bitiyor. Fransa’nýn 10 yýl sonra ne durumda olacaðýný kim garanti edebilir. Fransa nereye geniþleyecek?  

Ama Türkiye’nin böyle bir þansý var, Rusya’nýn var. Ama Fransa’nýn yok. Fransa’nýn eski sömürgeleri yarýn Fransa’dan zengin olacak, çünkü kimse kaynaklarýný sömürmeyecek, teknolojiyi kimse onlardan saklayamayacak. Türkiye’de zaten kavruk ulus-devlet olmayý bölgesel yeni bir entegrasyon (birleþtirici güç) olmaya seçerse zenginleþir. Rusya’da tek baþýna oligark hakimiyeti sevdasýndan vazgeçerse zenginleþerek büyür.

O zaman merkez bankalarýnýn yapacaðý tek þey kalýyor, saðlam hisse senedi stoku yapmak. Bunun yalnýzca rezerv çeþitlendirmesi amacý yok; bu, ayný zamanda, krizi aþmak için öncü sektörleri yukarý çekme operasyonu da.