Dýþ politika statik deðildir, esnektir.
Dýþ politika sadece ve yalnýzca çýkar temelli olamaz.
Olmamalýdýr.
Ýlkesi olmayan bir dýþ politika tercihi sorunludur.
Sadece çýkar temelli bir real-politik anlayýþýn þekillendirdiði dýþ politikanýn, her türlü ahlaki ve insani deðerden yoksun olduðunu söylemeye bile gerek yok.
Ýlkeleri olan, ama statik ve duraðan olmayan, ilkelerle çýkarlarý örtüþtüren bir dýþ politika tercihi AK Parti’nin benimsediði bir dýþ politika tercihi oldu hep.
Ýlkelerle çýkarlarý örtüþtürmek sanýldýðý kadar kolay deðildir.
Çünkü bu dengeyi oluþturmak sizin elinizde deðildir.
Sadece ve yalnýzca çýkar temelli dýþ politika tercihi esas alan küresel ve bölgesel güçlerin oluþturduðu statükoya zaman zaman çarparsýnýz.
Son zamanlarda bölgesel ve küresel konjonktürün Türkiye’nin dýþ politika tercihinde oluþturduðu dalgalanmalar veya kýrýlmalar AK Parti’nin yanlýþ dýþ politika tercihinden kaynaklý deðildi.
“Komþularla sýfýr sorun!” politikasý, küresel güçlerin sadece çýkarý odaða alan bölgesel oyunlarý karþýsýnda sorunlu ve karmaþýk bir alana taþýnarak sabote edildi.
Küresel ve bölgesel güçlerin, Erdoðan liderliðindeki Türkiye’nin tarih sahnesine yeniden güçlü bir biçimde çýkmasýndan duyduðu rahatsýzlýk da buna eklenince, ilkeler ile çýkarlarý dengeli bir biçimde örtüþtürmeye çalýþan dýþ politika tercihimizi deðiþen koþullara göre revize etmemizi engelledi.
Bu süreç hâlâ devam ediyor.
Küresel ve bölgesel denklemde henüz gözle görülür bir deðiþiklik yok.
Ama bu her an yeni geliþmelerin olmayacaðý anlamýna gelmiyor.
Türkiye kendi dýþ politika hamleleriyle þimdi yeni bir döneme giriyor.
“Düþmanlarýn sayýsýný azaltmak, dostlarýn sayýsýný çoðaltmak!” biçiminde özetlenen bu yeni dýþ politika hamlesi, AK Parti’nin baþtan itibaren esas aldýðý dýþ politika tercihinden vazgeçtiði anlamýna da gelmiyor.
Ben, bu siyasetin “Türkiye’yi dýþarýdan kuþatýp içeriden zayýflatmayý esas alan” hamleyi boþa çýkartacaðý kanaatindeyim.
Ýsrail ve Rusya ile baþlayan yeni süreç, sadece hamaset üzerinden bir karþý eleþtiriye dönüþtürülürse ilkelerimize yazýk edilmiþ olur.
Hudeybiye barýþ antlaþmasýnda zahiren aleyhte görünen þartlarýn nasýl süreç içinde derin bir kazanýma yol açtýðýný hepimiz biliyoruz.
Ýlkelerimizin sadece ve yalnýzca derin bir karþýtlýk veya düþmanlýk zeminine oturtularak yorumlanmasý, hem ilkelerimizin mahvýna sebebiyet verir, hem de oyun kurucu aktör olarak tarih sahnesindeki yerimizi almamýzý öteler.
Bir iddiamýz varsa -ki var- o zaman Mevlana’nýn pergel metaforunda olduðu gibi; bir ayaðýmýz ilkelerimizde (sabit), bir ayaðýmýz da yaþadýðýmýz dünyanýn gerçekliðinde (deðiþken) olmalý.
Ýlkelerimizle uyumlu yeni stratejiler ve taktikler kaçýnýlmazdýr.
Sürekli düþmanlýk veya dostluk temelli iliþkiler hayatýn gerçekliðine aykýrýdýr.
Yeter ki bu iliþki biçimi, sadece çýkar odaklý olmasýn.
Real-politiði ihmal eden bir ilkesellik ne kadar kaybettirirse, ilkesellikten azade bir real-politik de bizi çürütür.
Bu anlayýþýn iç siyasete de mutlaka taþýnmasý gerekiyor.
Erdoðan’ýn þahsýnda AK Parti liderliðini dýþarýdan kuþatarak içeride zayýflatmayý amaçlayan hamlenin yaslandýðý siyaseti, ilkelerimizle ve duruþumuzla uyumlu bir biçimde yarmamýz gerekiyor.
Malum güçlerin yaptýðý/yapmaya çalýþtýðý þey; Erdoðan/AK Parti karþýtlýðý üzerinden bir bloklaþtýrma siyaseti izlemek.
Bunda büyük ölçüde muvaffak olduklarý ortada.
Þimdi bize düþen içimizdeki bu düþmanca oyunu bozmaktýr.
Dostlarýmýzýn sayýsýný çoðaltan ve düþmanlarýmýzýn sayýsýný azaltan bir anlayýþýn yeni dönemde siyasetimizin ana eksenini oluþturmasý gerektiðine inanýyorum.
Kendi aralarýnda derin çeliþkileri ve kavgalarý olan unsurlarý bize karþý ustalýkla bir araya getiren o üst aklýn oyununu bozan bir siyaset yeni dönemde gücümüze güç katacaktýr.
Asýl iç politikada da bu anlayýþ temelinde yeni bir dile ve iliþkilenme tarzýna ihtiyaç duyduðumuzu belirterek cümlenizin bayramýný kutluyorum.