Yunanistan’ýn yetiþtirdiði “bilge devlet adamý”Konstantin Mitçotakis ile ilk buluþmam, 1987 yýlýnda Viyana’da gerçekleþti. Merhum Turgut Özal, 12 Eylül Darbesi sonrasý sivil yönetime geçiþ sürecinde, lideri olduðu Anavatan Partisi’ni Avrupa Demokratik Birliði(EDU)’nun üyesi yapmayý baþarmýþtý. EDU Zirvesi için birlikte Viyana’ya gittik. Zirvenin en anlamlý buluþmasý, Yunanistan’ýn merkez-saðdaki güçlü partisi Yeni Demokrasi’nin baþkaný Konstantin Mitçotakis ve Kýbrýs Rum lider Glafkos Klerides ile bir araya gelmesiydi.
Genç dostum Osman Ataman’ýn üstün gayretleriyle devam eden Bab-ý AliToplantýlarý çerçevesinde Ýstanbul’a konuk olan Mitçotakis, konuþmasýnda, hepimizi merakta býrakan cümleler söyledi: “Özal ile Kýbrýs sorununun çözümü konusunda tam bir mutabakata varmýþtýk ve artýk kendimizi kalýcý çözüme çok yakýn hissediyorduk. Son anda, bugün hatýrlamak istemediðim bir nedenle barýþa ulaþamadýk.”
Tahmin edersiniz, 1918 doðumlu bir devlet adamýna “hatýrlamak istemediði nedeni”ne kadar sorarsanýz sorun, yanýt alamazsýnýz.
Atina’nýn Türkiye stratejisi
Yunan parlamentosuna ilk kez 1946 yýlýnda seçilmiþ, tam dört seçimi üst üste kazanarak ülkesinin siyasi kaderinde önemli rol oynamýþ bir karakterden söz ediyoruz. Amcasý, Yunanistan’ýn ulusal kahramaný ve Ýsmet Ýnönü ile birlikte Lozan Anlaþmasý’na imza atmýþ, Elefterios Venizelos. O kürsüde konuþurken kýzý DoraBakoyannis ile Ýsmet Ýnönü’nün torunu CHP milletvekili Gülsün Bilgehan’ýn yan yana oturmalarý hayli anlamlý bir görüntüydü.
Mitçotakis’e göre, Kýbrýs’ta Rumlar ile Türkler arasýnda saðlanacak bir anlaþma, anavatanlarý için de örnek olacak önemde. Yunanistan ile barýþýk bir Türkiye’nin AB içinde Almanya ve Fransa kadar aðýrlýðýnýn olacaðýna inanýyor.
Düþmanlýklarýn yüksek riski...
Bu, akýl yüklü yaklaþýmýndan cesaret alarak kendisine þu soruyu yönelttim: “Türkiye ile Yunanistan geçmiþte bu ölçüde ayrý düþmeselerdi, Alman Baþbakan Merkel, Türkiye’yi bu kadar rahat Avrupa’nýn dýþýnda tutmaya çalýþabilir ve ekonomik krizde Yunanistan ile Kýbrýs Rum Yönetimine bu ölçüde dikte edici bir politika izleyebilir miydi?” Soruya verdiði tek cümlelik yanýt siyasetin bütün alanlarý için geçerli: “Eðer siz, suni düþmanlýklarý sürdürürseniz, bu düþmanlýklarý sömürecek birileri mutlaka çýkacaktýr.”
Mitçotakis’e göre siyaset, içte veya dýþta “kalýcý düþmanlýklarýn” peþinde koþanlara yalnýz, düþmanlýklardan yararlanmayý bilen sömürücüler kazandýran bir kavram.
Türkiye sevgisi...
Mitçotakis’in, Türkiye’ye bu ölçüde yakýn durmasýnda, 1967 yýlýnda yaþanýlan bir geliþmenin büyük önemi var. Yunanistan’da faþist Albaylar Cuntasý iþ baþýna geldiðinde, Mitçotakis, dönemin Dýþiþleri Bakaný Ýhsan Sabri Çaðlayangil’in yardýmýyla önce Türkiye’ye devamýnda da yine Türkiye’nin korumasýnda Ýsviçre’ye kaçýyor. 1974 yýlýndaki Kýbrýs Harekatý’nýn cuntayý yýkmasýndan sonra sürgün yaþamý sonlanýyor.
“Türk tarafýna, dost Türklere güvenim tamdý. Kaçýþýmý hazýrlarken, dikta dönemi öncesi son Dýþiþleri Bakaný Amiral Tumbas aracýlýðýyla Ankara ile temasa geçmiþtim ve gerekirse Türkiye üzerinden gidip gidemeyeceðimi sormuþtum. Olumlu yanýt aldým. Böylece aðustos ayýnýn fýrtýnalý bir gecesinde Ege’de 10 metrelik bir tekne ile önce Çeþme sonra da Ýzmir olmak üzere karþýya geçtim. Çaðlayangil’i þahsi telefonundan aradým ve kendisine, vardýðýmý haber verdim. Çok az bir süre sonra devlet mekanizmasý harekete geçti. Ýstanbul’da Ýhsan Sabri Çaðlayangil ile bir araya geldim. Kendisiyle gayet içten ve enteresan bir konuþmamýz oldu. Beni Boðaziçi’nde bir otelde sakladýlar ve bir uçaðýn sadece mürettebatýn kullandýðý kapýsýndan bindirerek Cenevre’ye gönderdiler.”
Mitçotakis, özel sohbetinde ise Çaðlayangil ile ilgili þunlarý anlattý: “Çaðlayangil sohbetimizde bana, siz siviller gittikten sonra, biz istersek, bu cuntaya istediðimiz her þeyi yaptýrýrýz, çünkü çok zayýf olacaklar, ama merak etmeyin, biz bunu yapmayacaðýz, kendileriyle de hiçbir temasýmýz olmayacak. Yunanistan demokrasiye kavuþana kadar bekleyeceðiz dedi.”
Türkiye’nin dostluðunun önemini tarihe not düþmek için aktarýyorum.
BÝR FOTOÐRAF VE 26 YILMitçotakis ve kýzý Dora Bakoyannis ile 1987 Viyana buluþmasýnda bir kareye böyle sýðmýþýz. O sýrada babasýnýn yanýnda siyaset stajý gören Bakoyannis’i ilerleyen yýllarda ülkesinin dýþiþleri bakaný olarak gördük. Ýstanbul’daki son fotoðraf ise yaþanmýþ 26 yýlýn sembolü gibiydi.