Düþürülen uçak oltanýn ucundaki yemdi

Suriye Türk jetini neredeyse tam sýnýrda vurmuþ. Hatta Dýþiþleri BakanýDavutoðlu“eðitim amaçlý uçaðýmýz uluslararasý hava sahasýnda uyarý yapýlmadan düþülmüþtür” dedi.

Hýzla uçan bir objenin ‘hava sahasýný birkaç mil ihlal etti’ diye veya ihlal edebilir düþüncesiyle düþürülmesi uluslararasý iliþkilerde alýþýldýk bir durum deðil. Eðer ülkeler hava sýnýrlarýný teðet geçen her uçaðý düþürmüþ olsaydý hemen her gün onlarca uçak düþürme haberi alýrdýk. Örneðin Türkiye ve Yunanistan her hafta birbirlerinin birkaç uçaðýný düþürürlerdi.

Bu tür durumlarda esas olan karþý tarafýn kendisini tanýtýp tanýtmamasý ve uyarýlara yanýt verip vermemesidir. Uçaða müdahalede uçaðýn silahlý olmasý, ihlal süresi ve daha birçok etken rol oynar. Devletler sadece savaþ anýnda veya düþmanca tutumundan emin olduklarý durumlarda uyarýlarýna karþýlýk vermeyen obje-leri düþürürler.

Olayýn kaza olduðuna inanýyorsanýz karþýmýzda inanýlmaz bir beceriksizlik, Davutoðlu’nun deyimiyle “büyük bir amatörlük” var demektir. Ancak böylesine inanýlmaz bir beceriksizliðin böylesine hassas bir dönemde bize denk gelmesi bana sorarsanýz hiç de inandýrýcý deðil. Önceki yazýmda belirttiðim gibi bu olayýn kaza olduðuna da inanmýyorum, arkasýnda sadece Suriye’nin olduðuna da... Hatta hedefin sadece Türkiye’ye mesaj vermek olduðunu da sanmýyorum... Türkiye büyük bir oyunda kullanýlmak isteniyor... Düþürülen uçak ise Türkiye’yi oltaya çeken yem gibi...

NATO müdahale eder mi?

Sebebi ne olursa olsun, düþürülen uçakla birlikte Türkiye aþaðýlanmýþ oldu... Buna raðmen Ankara sakinliðini bozmadý ve týpký Mavi Marmara’da olduðu gibi öncelikle konuyu uluslararasý platformlara taþýma kararýný aldý.

Suriye’ye NATO ve BM üzerinden hak ettiði yanýt verilmeye çalýþýlacak. BM’de Rusya ve Çin engeli olduðu için Güvenlik Konseyi’nden etkili bir karar çýkarabilmek zor görünüyor. Ancak NATO kartý eðer istenirse çok etkili bir þekilde Suriye’yi cezalandýrabilir. Hatta ABD ve Avrupalý üyeler isterlerse düþen uçak gerekçe gösterilerek Suriye’ye askeri müdahalenin yolu bile açýlabilir. Çünkü uluslararasý hukukta bir ülkeye ya BM Güvenlik Konseyi kararýyla müdahale edebilirsiniz ( BM Þartý 42. Madde), ya da size bir saldýrý olmasý halinde meþru müdafaa hakkýnýzý (51. Madde) kullanýrsýnýz. Türkiye NATO üyesi olduðu için ve NATO Antlaþmasý üyelerinden birine yapýlan saldýrýyý kendisine karþý yapýlmýþ saydýðý için NATO pekâlâ saldýrýya uðradýðýný iddia ederek Suriye’ye müdahalede bulunabilir. Ancak NATO’nun þimdilik böyle bir yola gireceðini sanmýyorum. Bunun 2 nedeni var:

Ýlk olarak Almanya gibi bazý üyeler Türkiye için Rusya’yý karþýlarýna almak istemezler. Ýkinci olarak büyük bir ekonomik buhrandan geçen bazý Avrupalý üyeler bir Türk jeti için böylesine devasa bir ekonomik riski üstlenmeye yanaþmazlar. Ayný þekilde ABD de þu aþamada, üstelik baþkanlýk seçimleri öncesinde macera aramaz. Dolayýsýyla Türkiye’nin NATO’dan alabilecekleri sýnýrlýdýr. Buna karþýn hem BM’den, hem NATO’dan, hem de AB’den Suriye’ye dönük bazý yaptýrýmlar beklenebilir.

Suriye özür dilerse

Diðer taraftan Suriye özür diler ise,“bu bir kazaydý, bir beceriksizlikti. Biz ettik siz etmeyin”derse, üstelik bir de uçak ve pilotlar için tazminat ödemeyi kabul eder ise Türkiye’nin uluslararasý alanda yapabileceði çok da bir þey kalmaz. Suriye’nin böy-le bir adýmý atmasý ise daha çok Rusya ve/veya Ýran’dan gelecek telkine baðlýdýr.

Madalyonun öbür tarafýndan bakacak olur isek askeri bir saldýrýnýn karþýlýðý sadece askeri olabilir. Baþka bir deyiþle hiçbir uluslararasý karar veya özür bu aþamadan sonra Türkiye’yi tatmin etmez. Diller ne söylerse söylesin, kalpler notunu almýþtýr.