Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Duvar yýkýldý, molozlar duruyor

Eskiden dünya Kapitalist ve Sosyalist diye ikiye ayrýlmýþtý. Herkes yerini ve dostunu-düþmanýný siyah-beyaz olarak biliyordu... 25 yýl önce 9 Kasým günü Berlin kentini ikiye bölen duvar, bir yanlýþ anlama sonucu yýkýldý ve sosyalist sistem çöktü... Doðu Alman yetkililer sýnýr kapýlarý mý açýlacak, vize mi verilecek diye kendi aralarýnda anlaþamadýklarý ve halk da sýnýra yýðýldýðý için, geçiþlere izin verildi, yasak delindi, duvar yýkýldý. 25 yýldýr hayatlarýmýzý bu duvarýn kalýntýlarý þekillendiriyor.

Duvar, iki dünyayý askeri, siyasi, fiziki ve de psikolojik olarak ayýrýyordu. Arada Soðuk Savaþ bitti. Soðuk Savaþ’ýn bitiþi ve serbest piyasalarýn yayýlmasý bazý teorisyenlere ‘Tarih bitti, sonuna gelindi, Kapitalizm kazandý’ dedirtti. Tarih hiç biter mi?

Duvar yýkýldýktan sonra Doðu’nun iþe yarar meyveleri Batý’nýn sepetine alýndý. Berlin’in doðusundan Ukrayna sýnýrýna dek uzanan Doðu Avrupa’nýn kýrmýzý halýyla AB’ye alýnmasý budur. Arada Macaristan, Romanya Bulgaristan gibi hâlâ konumlarýný benimsememiþ ülkeler olsa da, diðerleri kucaklanarak içeri alýndý. Ancak ‘sorunlu’ yerler dýþarýda býrakýldý, örneðin etnik-dini kýrýlma noktalarý: Bosna-Hersek, Kosova, Sýrbistan, Arnavutluk, Makedonya... Þimdi Ukrayna’da kopan kýyamet, Berlin’den dersini alan iki tarafýn çekiþmesidir.

Duvar Berlin’de ve iki Almanya’nýn arasýndaydý, ama Türkiye’nin sýnýrlarýndan da geçiyordu. Türkiye sýnýrý, NATO sýnýrý olarak Sosyalist dünyanýn daha ileri gitmesini önlemiþti. Duvar yýkýlýnca Sosyalist dünyada hapis sayýlan ülkeler AB’ye alýndý, sýnýrý koruyan Türkiye alýnmadý. Bu kurguda Türkiye Varþova Paktý’nda bir Sovyet uydusu olsaydý, bugün AB’deydi. Ama tarih ‘mesela’ ile yazýlmýyor. Yalnýzca, geriye bakýnca, AB’ye alýnanlar ile alýnmayanlar arasýnda ‘din’ dýþýnda bir farklýlýk göremiyoruz. 

Son 25 yýlýmýz o duvarýn peþinde þekillendi. AB’nin geniþlemesi, Euro denen para birimi, serbest piyasalar, Orta Asya’nýn dýþa açýlýþý, Kafkasya’nýn uyanýþý, enerji hatlarý...

Askeri açýdan Soðuk Savaþ’ýn en büyük riski nükleer savaþtý. Ancak o da ancak kaza ile çýkabilecek bir savaþtý. Dünyanýn Soðuk Savaþ sýrasýnda ve ikiye ayrýlmýþken, günümüzden daha güvenli olmasý, tarihin bir baþka cilvesidir.

Türkiye’de Soðuk Savaþ dünyadan daha geç ve daha zor bitti. Ayrýlýkçý terör, Türkiye’nin Soðuk Savaþ sonrasý huzur bulmasýný önledi. Vebali büyüktür... Bulunduðu mahalle itibariyle de Türkiye’nin askeri eldivenlerini çýkarmasý mümkün olmadý.

Ekonomide ilk açýlýmlar Berlin Duvarý’ndan önce Turgut Özal’dan gelmiþti. Ekonomik duvarlarý Özal kaldýrmaya baþladý, ancak Özal bile yavaþlatýldý, geciktirildi... Baþlangýçtaki cesaretini nasýl ve neden yitirdiðini zaman zaman merak ederiz...

Ekonomik açýdan NATO ülkesi Türkiye, sanki sosyalist bloktaydý. Türkiye’nin Soðuk Savaþ ekonomisini tasfiye etmesi, sözgelimi Polonya’dan daha yavaþ olmuþtur. Aradaki fark Samsun sigarasýndan Marlboro’ya geçiþ, Toros’tan Toyota’ya geçiþtir... Türkiye’nin Soðuk Savaþ ekonomisini tasfiye süreci son 10 yýlda tamamlanabilmiþtir.

Ayný þekilde siyaseten Soðuk Savaþ Türkiye’de çok geç sona erdi. O da son 10 yýlýn kazanýmýdýr... 25 yýl önce -Kürtçe TV yayýný olacak- deseniz, size gülerlerdi. Kehanetinizi ciddiye alýrlarsa da, dava açarlardý... Bugün Türkiye’de siyaset ve sosyoloji olarak nelerin konuþulduðunu iþitmek, 25 yýl öncesine tanýklýk eden bizler için hâlâ þaþýrtýcýdýr. Ve bu olumlu, takdiren bir þaþkýnlýktýr.

Berlin Duvarý sonrasý günümüz dünyasý, gücü gücüne yetenin dünyasýdýr... Ýttifaklar arýzî -geçici, pragmatik ve -Önce Can Sonra Canan- ilkesindedir... Bakmayýn geniþ ve kucaklayýcý NATO ve AB ailelerine... Orada da Birinci, Ýkinci ve Üçüncü Sýnýf koltuklar var.

Berlin Duvarý ve Soðuk Savaþ sonrasýnýn en son çatýrtýlarý Arap dünyasýndan geldi...  Saddam Hüseyin’in devrilmesi ‘Ortadoðu’nun kapýlarýnýn levye ile zorlanarak açýlmasý’ içindi... Saddam gitti, kapý levye ile kýrýldý, ama Ortadoðu’da baþka birþey olmadý. Sonra Arap Baharý altyazýsýyla baþka levyeler, balyozlar denendi. Sonuç, bütün devlet sistemlerinin felç olduðu etnik çatlaklarla dolu kabileler, mezhepler kaosudur. Halen bölgede Soðuk Savaþ’ý da geçtik, Osmanlý sonrasýnýn yapýsý daðýtýlýyor. Ancak hayýrlý bir sonuç yok: Daðýtýlanlar sonra birbirine düþüyor... Levye ile kapý pencere daðýtýldýktan sonra, birbirini yemesi için herkes kendi haline býrakýlýyor. Düzeltmek için de maalesef kýlýç gerekiyor.