Duy da inanma…

“PKK’nýn bombalamalarý, saldýrýlarý oldukça barýþý siyasi zeminde konuþabilmek çok mümkün deðil”

“Erdoðan bölgede güçlü bir liderdir”

“Erdoðan halktan aldýðý gücü ve desteði Türkiye’de Kürt sorununun çözümü, barýþ için kullanma vaadinde buluyordu”

“Bizim Kürt halký üzerinde hâkimiyet iddiamýz yok”

Bu sözleri býrakýn Türkiye’de dünyanýn herhangi bir yerinde herhangi bir kiþi söylese anýnda “yandaþ” “yalaka” “menfaatçi” gibi bilumum sýfatlarla anýlýrdý.

Peki kim söylüyor bunlarý? HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, Almanya seferinde verdiði bir röportajda ifade ediyor bu görüþlerini. Sos olarak yalan yanlýþ birçok þey de var röportajda ama ifadesinde bu cümlelerin bile geçmesi “insanýn gerçekten hayret etmesine” neden oluyor.

Peki, bayram deðil seyran deðil Demirtaþ neden böyle konuþuyor?

7 Haziran seçimlerinden sonra “ödünç oy” cümlesinin ardýndan Kandil’den ayar yiyen Demirtaþ nasýl oluyor da bu kez fýrça yemiyor Kandil’den?

Çünkü sýkýþtýlar. Hem de çok sýkýþtýlar. Kankalarý CHP’nin de “dokunulmaya” destek vereceðini açýklamasý, HDP cephesinde var olan paniði artýrmaya baþladý.

Çünkü, eline silah tutuþturduklarý gençler, ölüme gönderdikleri o çocuklar kendilerini kurtarmaya yetmedi.

Çünkü, öldürdükleri çocuklarýn yerine daha fazla çocuk bulamýyorlar.

Çünkü, çukurlarda býraktýklarýnýn yerine yenisini getiremiyorlar.

Çünkü, CHP sattý, Beyaz Türkler sattý, Niþantaþý sattý, Diyarbakýr sattý, Nusaybin sattý, Ahmet Hakan bile sattý Demirtaþ’ý iyi mi.

Çünkü, bir tek itibar düzeyi sýfýrýn bile altýnda olan FETÖ hainleri kaldý arkalarýnda. Onlar da faydalý olamýyorlar.

“Seçimi biz kazandýk” diyen Kandil yok olmamak için bir kez daha Demirtaþ’a sýðýndý. O da Öcalan’a.

“Çözüm Süreci” çerçevesinde “silah býrakma kongresini toplayýn, silahlarýnýzý býrakýp Türkiye dýþýna çýkýn” diyen Öcalan’ý “sen bize karýþamazsýn” deyip yok sayan Kandil, bugün Öcalan’dan medet umuyor. Oysa “silah býrakýn” diyen Öcalan’ý Ýmralý’ya gömen de onlardý.

Bakmayýn siz onun bunun “Sözcü”süne, söylediðine. Terör örgütü öyle veya böyle diz çöktürülecek. Türkiye buna mecbur. Almanya’dan destek çýkmayýnca, çýksa bile Türkiye terörü bitirmek için yolundan dönmemeye kararlý olduðunu gösterdikçe, Demirtaþ’ýn Erdoðan güzellemesi yapmasý bu yüzden.

400 gözaltý az mý?

Siyasetçilere milyon dolarlýk baðýþ yapýlmasýn, siyaset-para iliþkisi kontrol altýna alýnsýn, para ve çýkar gruplarýnýn, lobilerin siyasilerle ortak hareket etmesi engellensin, para siyasete sokulmasýn diyenler “Demokrasi Baharý” adý altýnda ABD’nin Baþkenti’nde toplandýlar.

Ellerindeki pankartlarda bunu söylüyor, Türkiye’deki gibi Vandallýk yapmýyorlar. Buna raðmen Amerikan polisi 400 kiþiyi gözaltýna aldý.

Hadi Amerikan polisinin ne olduðunu biliyoruz. Amerikan medyasý neden görmüyor bu protestoyu, gözaltýlarý? Nedeni malum.

Bir soru da Türkiye’deki anti-emperyalist medyaya. Ýfade özgürlüðü için yapmadýðýnýzý býrakmýyor, hezeyanlarýnýzý ulu orta döküyorsunuz. Neden ABD’de yaþanan bu hadise hakkýnda üç maymunu oynuyorsunuz?

Portakal, orda kal

Türkiye’de basýn özgürlüðü yok iþte yok. FOX’un güzide spikeri Fatih Portakal hakkýnda bir savcý iddianame hazýrlanmýþ. Savcý Fatih Portakal’a “kiþiyi zorla alýkoyma, insan hürriyetini engelleme” gibi suçlardan yargýlanmasýný istemiþ. Olmaz. Olmamalý. “Muhalif Gazeteci” silahlý adamlarla birinin tehdit edilmesine ortak olmuþsa sen savcý olarak bunu görmezden geleceksin. Yoksa sana muhalif gazeteciyi susturmaya çalýþan savcý yaftalamasý yaparlar. Demedi deme.