Duygu Mühendisliði neye mi yarar?

Tepkisel davranýþlarýn hangi düþüncelerden kaynaklandýðýný bulmak, kiþileri kontrol etmede kilit noktadýr. Tepkinin nedeninin belirlenmesi bir anlamda kontrolü ele geçirmek isteyenlere gerekli ipuçlarýný verir. Bu sayede, kitleleri deðer yargýlarýna göre istenildiði gibi harekete geçirmek için bilinçaltýna yerleþmiþ, yerleþtirilmiþ veya yerleþtirilmesi gereken korkular tespit edilmiþ olur.

Eylem planýnda ise; ilk aþamada hedef kitlelerin tespiti gerekmektedir. Bunun için öncelikle ikna ve telkin yöntemi; beyin yýkama seanslarý, kimyasallar, ilaçlar, elektromanyetik dalgalar, hipnoz, görsel ve iþitsel medya vb. kullanýlmaktadýr.

Hangi düþünce ve davranýþa hangi birey ve kitlelerin kontrolsüz tepki verdiði tespit edildikten sonra ki oyun bu kiþilik özelliklerine yatkýn bireyler üzerinden oynanacaktýr; savunma boþluklarý, bunu ortadan kaldýran faktörler, zaaflar, kompleksler, alýþkanlýklar, örfler, adetler, inançlar araþtýrýlýr.

Son aþamada; ikna ve telkin mesajlarýný alýp denileni sorgulamadan yapacak birey ya da kitleler bulunup radikal ve keskin düþünceleri hangi durumlarda nasýl tepkisel davranýþa dönüþür tespit edildikten sonra iletiþim kurulacak kanalýn doðrulanmasý için kontrollü eyleme geçirilip durdurularak test edilmeleri saðlanýr. Bu arada mesajlarýnýn beyinde unutulmamasý için mesajlar sürekli tekrarlanarak beyinde iz býrakýlmasý saðlanýr. Aktif hale ya da eyleme geçirecek ikna ve telkine iliþkin komut mesaj beyne transfer edildiðinde ise maalesef birey ya da kitle kontrolsüz hareket etmeye baþlamýþtýr artýk…

Ýlk çaðlardan beri toplumun yapýsýyla ilgilenen düþünürler olmuþtur. Platon, ideal toplum düzeninden söz etmekle beraber sosyolojinin kurucusu olan Ýbn-i Haldun ilk defa devletle toplumun birbirinden farklý olduðunu belirterek toplumsal yaþamý incelemiþtir. Ýbn-i Haldun tarafýndan bir siyasetname olarak yazýlan "Mukaddime" adlý eser ilk sosyoloji kitabý olarak kabul görmüþ, yaklaþýk 400 sene sonra Auguste Comte çalýþmalarýnda Mukaddimeyi referans almýþtýr.

Savaþ, vurgun, insaný hiçe sayan ekonomik iliþkiler, toplumsal çözülmeye hizmet eden siyaset, birbirine güven duymayan bireylerin sistemden gelen güçlerini birbirine karþý kötü kullanmalarý, toplumda düþünme ve sorgulamayý terk etmiþ, dogmatik, gelenekçi ve ya ýrkçý zihniyetler "duygu mühendisliðinin" kötü kullanýlmasýnýn sonuçlarýdýr...

15 Aðustos 2013 tarihinde yaptýðý toplantýda, ilahiyat fakültelerinin hem isminde hem de müfredatýnda deðiþiklik yapan kararlar alýnmýþtý. Hem kamuoyunda hem de kararýn alýndýðý YÖK Genel Kurulu'nda görüþ ayrýlýklarýna neden olan bu kararda çok sayýda üye karþý oy kullanýrken, üyelerden Prof. Dr. Durmuþ Günay karara þerh düþerek, dinin, felsefe olmaksýzýn evren niçin yaratýldý, varoluþumuzun anlamý gibi temel varlýk sorulara tatmin edici cevaplar veremeyeceðini haklý olarak belirtmiþti. Neyse ki bu haklý görüþ doðrultusunda alýnan karar deðiþtirildi…

Baþýmýza her ne geldiyse düþünmeden, sorgulamadan, okuyup araþtýrmadan, sunulaný akýl mantýk vicdan süzgecinden geçirmeden, tüm yanlýþlýðýyla kabul ediþimizden gelmedi mi? Bilime ve ihmal ettiðimiz "Sosyal bilimlere" önem vermediðimizden gelmedi? Düþünmenin, sorgulamanýn önünü açmak, vicdaný harekete geçirip, adaletle hareket eden bireyler yetiþtirmek gerek. Elin oðlu bizden aldýðýný bize karþý kullanýlýyor, siz hale neyin peþindesiniz?