Düzen değişmezse hiçbir şey değişmez

Beşiktaş üst üste üçüncü beraberliğini alınca, her sezon alıştığımız kıyamet belirtileri de boy göstermeye başladı. Kimi yorumcuların Biliç’in teknik direktörlük kapasitesini sorgulamaya başladığını bile görüyorum şaşkınlıkla. Biliç iyi insan olmasına iyiymiş de, sempatikmiş de, ama işin bir aması varmış falan filan. Neyse ki Schuster suratsızdı, hatta nemruttu, bu tür manevralara gerek kalmadan saldırdılar ona. Zaten savunsalar üzülürdüm. Ha, bir de Yeniköy Kasabı vardı, del Bosque diye sümsük bir adam. Gülsem mi ağlasam mı?

Eğri oturup doğru konuşalım:

Teknik direktör öğütme makinesine dönüşmüş bir takımdan söz ediyoruz. Biliç 10 maçtır takımın başında. Haydi, buna 2 UEFA maçını da ekleyelim, hepi topu 12 maçtan söz ediyoruz. Her sezon sil baştan yapılan, sürekli oyun anlayışı birbiriyle çelişen teknik adamlara görev verilen bir takımda herhangi bir oyun sisteminin 12 maçta oturması olanaklı mı?

Sezon başında ısrarla yazdım: Beşiktaş’a bir “sistem hocası” gerekiyor diye. Biliç öyledir değildir, tartışılır. Ama el insaf, biraz zaman verin, “sezon performansı” diye bir şey var, bir bekleyin bakalım. Sıkça verdiğim bir örnek var: Wenger’le Rasim Kara aynı yıl göreve başladılar. Wenger hala Arsenal’ın başında ve yalnızca 3 şampiyonluğu var. Beşiktaş Rasim Kara’yı o yıl yollamış. Ya sonrası? Toshack, Feldkamp, Briegel, Scala, Daum, Lucescu, del Bosque, Rıza Çalımbay, Tigana, E. Sağlam, M. Denizli, Schuster, T. Havutçu, Carvalhal, S. Aybaba, Biliç. Tam 17 ad. Eminim, bazıları şimdiden 18. ada kafa yoruyordur bile. Beşiktaş’ta düzen değişmezse, hiçbir şey değişmeyecek. Bir kez daha söylemiş olayım.

Geçen hafta da yazdım. Beşiktaş’ın sorunu skor üretkenliğinde. Beşiktaş 13 gol girişimine karşın 0-0’la tamamladı son maçı. Ya F.Bahçe ve G.Saray kaç gol girişimi üretti kendi maçlarında? 10’ar tane. Üstelik F.Bahçe’nin 5 gol girişimi son çeyrekte. Biri 3, biri 2 gol buldu. Beşiktaş’ta kimi adların düşüşü sonsuza kadar sürmeyecek, taraftarsızlığa mahkum edilen takımın durgunluğu elbet geçecek. Biliç’e, futbolculara, Önder Özen’e biraz zaman tanıyalım. Beşiktaş bir oyun sistemi oturtabilecek mi, ona bakalım. Yok yapamıyorsa, onu o vakit tartışırız. Henüz o vakit gelmiş değil. Sabır, sükunet.