Birileri, içine düþtükleri býkkýnlýk, yorgunluk, bezginlik, yýlgýnlýk ve bedbinlik hallerini herkese de yaymak, herkesin de kendileri gibi umutsuzluk içinde olmasýný saðlamak istercesine, artýk heyecanlarýný, hayallerini, ümidlerini yitirdiklerini anlatýyorlar, yazýp çiziyorlar. Halbuki, ne güzel hayal ve ümidleri varmýþ ve neler hayal ediyorlarmýþ , o geçmiþ mücadeleler içindeyken.. Ama, gelinen nokta ne imiþ..
Bu durum neden mi böyle?
Ya, dünü çok çabuk unuttuk.. Dün, bir firavun sisteminin var gücüyle üzerimize çullandýðýný unuttuk.. Yarýnlarda fýrsat bulsalar, dünden daha beter zulmedeceklerini hatýrlamak bile istemeyiz..
Ya, kendimiz için büyük beklentilerimiz vardý ve olmadý, mýzmýzlamaya baþladýk.. Sanýrýz ki, asýl yükü taþýyanlar, sýrtlarýnda yumurta küfesi bulunanlar da sadece bizim gibi sadece lâf ediyorlar, rehavete çekilmiþlerdir..
Bu biraz da þundan oldu..
Hani, bir ev veya bir iþyeri, darmadaðýn olmuþtur, kir-pas içindedir.. Birileri gelir, her þeyi kýsmen düzene sokar ve rahatlarýz.. 'Ohh be, nasýl da olabiliyormuþ, gördünüz mü, oldu iþte..' der, seviniriz, ve bu becerikliliði alkýþlarýz.. Ondan sonra, düzene girmiþ olan o mekânda her gün yeni bir süper geliþme ve daha güzel deðiþiklikler bekleriz.. Halbuki, elimizdeki insan gücünü, imkânlarýmýzý ve binanýn temellerinin bizim yapmak istedike-lerimizi kaldýrýp kaldýrmayacaðýný pek hesab etmeyiz..
Týpký, susuzluktan dudaklarýmýz kuruyup, adým atacak halimiz kalmadýðýnda.. Bir su bulsak, bir sürahiyi baþýmýza dikmeyi hayal ederiz.. Halbuki, içeceðimiz aslýnda 1 bardak, bilemediniz 2 bardak sudur ve içtikten sonra, sadece susamýþlýðýmýz gitmekle kalmaz, bir daha susamayacakmýþýz gibi oluruz ya.. Ýþte öyle bir hal..
Hedefimiziz iyi belirleyelim..
Bir savaþýn içimde olduðumuzu unutmayalým. Ezelden ebediyete kadar devam edecek bir mücadeledir bu.. Günübirlik zaferler veya yenilgilerle 'her þey bitti..' diyenler, nefeslerini uzun soluklu mücadelelere hazýrlamamýþlar demektir.
Neler bekliyorduk? Her þeyin kýsa sürede güllük-gülistanlýk oluvereceðini mi?
Umutsuzluk yaymak, 'Benim nefesim kesildi, baþkasýnýnki de kesilsin!' demek gibidir. 'Ümid yolcusu yorulmaz; ufuklarý aþar gider..'
Dünyanýn bugününde, bir kývýlcýmla dünyanýn bir alev topuna dönüþmesi ihtimalinin olduðu bir zaman diliminde, elimizdeki insan kadrosu da bu kadar iken; birileri, yük altýna girmeden, elini taþýn altýna koymadan, sadece eleþtirenlere, Hâfýz-ý Þirazî 600 yýl öncelerden, 'Baþkalarýný devamlý tevbe etmeye dâvet edenler, bunu bir kez de niye kendileri için düþünmezler..' diyordu.
Osmanlý'nýn son döneminde de, Ýslâmî kimlikleriyle tanýnan nice ünlü isimler, Abdulhamîd'i bertaraf etmek konusunda Tevfik Fikretveya Ýttihad- Terakkî'cilerden geriye kalmýyorlardý. Abdulhamîd'in de yýðýnla yanlýþlarý veya yapamadýklarý vardý, ama, Ýslâmî kimliði olanlar onu bertaraf etmekte herkesten daha bir hýzlý idiler; ve, 'o bertaraf olursa, hiçbir þey daha kötü olamaz..' sanýyorlardý. O giderse, mevcud güç dengesi içinde alternatiflerinin olup olamadýðýný bile düþünmediler.
Ve, 600 yýllýk bir Müslüman gücü gümbür-bümbür yýkýlýnca ise, edecek birkaç kelimelik piþmanlýk lafý bile edemediler.
Bugün de Ebû Cehl'in çadýrýna geçip kendi saflarýný topa tutanlar misali...
Enfâl-46'daki ilâhî ikaz ve ihtar, uyanmak isteyene yeter de artar.. (meâlen..): 'Allah'a ve Peygamberine itaat edin, çekiþmeyin, yoksa korkar baþarýsýzlýða düþersiniz de, kuvvetiniz gider..'
Soluðu kesilenler olursa olsun, inancýnýn mücadelesinin ezelden ebediyete kadar sürecek bir özelliði olduðunu unutmayanlar, merhûm Necîb Fâzýl gibi mýrýldanýrlar:
'Gideriz.. Nûr yolu izde gideriz,
Taþ baðýrda, sular dizde gideriz..
Birgün akþam olur, biz de gideriz..
Kalýr dudaklarda þarkýmýz bizim..'
Bir diðer konu:
Önceki yazýmda Fransa Baþkaný Macron'un Ýslâm ve Müslümanlara karþý bir modern firavun edâsýyla mücadelesine deðinmiþ ve Ýtalyan Meclisi'nde m.vekili olan Giorgio Meloni'nin Macronaleyhindeki aðýr eleþtiriyi de eklemiþtim, yazýya..
Efendim, 'O konuþma 2-3 sene önce yapýlmýþ imiþ.. Sonra o haným, Müslümanlar aleyhinde de konuþmuþ imiþ.. Bunlarý bilmeden onun sözlerine sarýlmak câhilliktir..' gibi ilginç eleþtiriler geldi..
Bu, mantýk mý yani? Hani, bir kiþi parmaðýyla gökteki bir yýldýzý gösterirken, aklý evvelin birisi de parmaðýn ucuna bakarmýþ..
Yahu, italyan m.vekilinden Ýslâm ve müslümanlarý savunmasýný bekleyen ve buna ihtiyaç duyanýmýz mý var ki? O konuþma aktarýlmakla, onlarýn dýþardan birlikte gibi gözükseler de, kalblerinin þerha þerha olduðu, Birinci ve Ýkinci Dünya Savaþý'ndaki gibi, bütün Avrupa kýt'asýný, yeniden kan deryasýna çevirip, birbirleriyle aç kurtlar misali nasýl boðuþacaklarý anlatýlmak istenmiþtir..
Hasmýn iç çeliþkilerini, onlarýn kendi saflarýndakinin aðzýyla ifade etmek.. Konu bundan ibaretti.
Maþaallah, ne mâlûmât sahibi kiþiler varmýþ.. Fakîr ki, youtube'den göndermeselerdi, ne o konuþmadan haberim vardý, ne de o m.vekilinin varlýðýndan..
Hasmýn tutarsýzlýðýný bizzat onlarýn aðzýndan aktarmakta ne mahzur var?