Ecevit’i nasıl biliriz?!

Geçen hafta Ecevit üzerinden medyada bir tartışma çıkmış Rahşan Hanım da bir açıklama yapmıştı.

Ecevit’i savunanlar Kıbrıs Harekatı’yla istidlal ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a milliyetçilik dersi vermeye çalıştılar.

Oysa Cumhurbaşkanı, Ecevit’i aşağılamamış Türkiye’nin o günlerdeki gücünü ve siyasi tavrını anlatarak muhataplarına Yeni Türkiye’yi hatırlatmıştı.

Ecevithayattayken Erdoğan’ın onun hukukuna nasıl saygılı davrandığını başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Ahmet Tezcan’dan dinleyin hayret edersiniz.

***

Ecevit 1974-2002yılları arasında değişik zamanlarda 5 kez başbakanlık yapmıştır.

Sonuncusunda ise cumhuriyet tarihinin en başarısız başbakanı olarak tarihe geçmiştir.

Kararı da yüzde 20’lerden yüzde bire indirerek bizzat halk vermiştir!

Milliyetçiliğine gelince.

Ecevit’in milliyetçiliğide medya ürünü bir şehir efsanesidir.

***

Milliyetçi kişi milletinin değerleriyle ters düşüp o değerlere savaş açmaz/açamaz.

Ecevit 28 Şubat sürecinde milletin oylarıyla seçilmiş başörtülü bir hanım vekile “Bu kadına haddini bildirin” diye kükreyen ve cevabını da 2002 seçimlerinde milletten alan, milletin sandığa gömdüğü bir milliyetçidir!

Kıbrıs meselesi ise bambaşka bir çarpıtmadır.

Ecevit’in Kıbrıs Fatihi unvanını kullanması o dönemde başbakan olması sebebiyledir.

Ecevit’in 1977 seçimlerindeki başarısının en önemli faktörlerinden biri de Kıbrıs Harekatı’nı oya devşirmesidir!

Yoksa Kıbrıs Harekatı’nın asıl mimarı MSP lider Erbakan’dır.

Dönemin devlet bakanlarından Süleyman Arif EmreSiyasette 35 yıl’ kitabında bu geçeği çok güzel anlatmaktadır.

Ayrıca o dönemde yine bakan olan İsmail Müftüoğlu’nun “Bilinmeyen Yönleriyle Kıbrıs Barış harekatı ve Perde Arkası” isimli kitapta gerçekler birinci ağızdan anlatılmaktadır.

***

MSP’nin cesaretiolmasaydı Ecevit’in Kıbrıs’a harekât düzenlemesi bir hayaldi. Çünkü onda o cesaret yoktu.

Olsaydı, çalışma bakanı olarak görev aldığı İnönü hükümeti 1964 yılında Kıbrıs’a çıkarma yapmak istediğinde ‘Johnson Mektubu’yla geri adım atılmasına izin vermezdi, en azından istifa ederek tavrını gösterirdi.

Göstermedi!

O cesur tavrı Erbakan ve arkadaşları göstermiş, ABD’nin ve Avrupa’nın tüm itirazlarına rağmen Kıbrıs Harekâtı’nda ısrarcı olmuş ve Ecevit’i ikna etmiştir.

AmaEcevit acele ederek harekâtın da yarım kalmasına sebep olmuştur.

Kıbrıs Harekatı’ndaki tavırlarını o günlerde kendi bakanı olan Ali Topuz’u dinleyin, anlattıklarına şaşırırsınız.

***

Evet, 12 Eylül sonrası 5 generale karşı tavrı takdir edilecek bir duruş sergilemiştir.

Ancak bu duruşunu tecrübesinin zirvesinde olduğu 28 Şubat sürecinde sürdüremediği için onun da bir ehemmiyeti kalmamıştır.

NATOkarargâhlarında alınan emperyalist kararların generaller tarafından uygulandığı 28 Şubat sürecinde, emperyalizme karşı çıkmak yerine teslim olmuş sonunda cezasını da milletten yemiş daha hayattayken siyasi bir mevta olmuştur Ecevit.

O dönemdeFETÖ lideriyle dostluğu ise emperyalizmin tuzağını fark edememesinin ayrı bir delilidir.

Biz ölmüşlerle uğraşmayı sevmeyiz ama birileri ölmüşlerin şehir efsanelerini gerçek diye anlatmaya çalışırsa bunları hatırlatırız.

Ecevit’in hesabınımillet son seçimde görmüştü.

Şu anda da büyük hesabıyla karşı karşıyadır.

Kendisini iyi bilmeyiz, toprağı bol olsun.