Ecnebiler, Kemal Bey’i anlamýyor!

CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu Brüksel’de Avrupalý sosyalistlere Baþbakan Tayyip Erdoðan’ý þikayet edince ortalýk karýþtý ve payýna düþen esaslý bir “demokrasi fýrçasý” yiyerek geri döndü.

Malum, Kýlýçdaroðlu Çarþamba günü Brüksel’de Avrupa Sosyalist grubun toplantýsýna katýldý. Toplantý sonrasýnda da grup baþkaný Swoboda ile ortak bir basýn toplantýsý düzenlediler.

Swoboda, son derece nazik bir üslupla CHP’nin 20 yýl öncesinin anlayýþýyla siyaset yapamayacaðýný ve bundan sonra Avnupa’daki sosyal demokratlar gibi modern demokrasilere yakýþan bir siyaset yapacaðýný umduklarýný söyledi.

Buraya kadar bir sorun yok. Ancak Kýlýçdaroðlu, Swoboda’nýn ayrýlmasýndan sonra Baþbakan Erdoðan’ý Suriye diktatörü Esad’a benzetince, bu durumdan rahatsýz olan Swoboda çýkýyor, “Erdoðan halkýna yönelik teröre devam eden Esad’la kýyaslanamaz” diyerek ahlaki bir tavýr ortaya koyuyor. Ve sonrasýnda da Swoboda ikili görüþme için þart koþuyor: Ya sözlerini geri al ya da gelme...

Bu arada, AP Sosyalist Grup Baþkaný Swoboda, Baþbakan’ý Esad’a benzeten Kýlýçdaroðlu’na tepkisini dün de sürdürdü. CHP lideri ile görüþmeyi kendisinin iptal ettiðini belirten Swoboda, Kýlýçdaroðlu için “Ben ahlaki standartlarýmý muhafaza etmek istiyorum. Eðer kendisi istemiyorsa buraya gelmek zorunda deðil” ifadelerini kullandý. Herhalde, Kýlýçdaroðlu’na bundan daha net bir kýrmýzý kart gösterilemezdi.

***

Düþünebiliyor musunuz, Türkiye’nin ana muhalefet partisi baþkaný, Reyhanlý’da 51 insanýmýzý katleden bir katil diktatöre karþý tek kelimelik eleþtiride bile bulunmadan kendi ülkesinin baþbakanýný suçluyor. Bununla da yetinmiyor, ta Avrupalara gidip Baþbakan Erdoðan’ý ispiyonluyor.

Ancak Kemal Bey bu kez baltayý taþa vuruyor. Sizin anlayacaðýnýz Kýlýçdaroðlu, o meþhur CHP’nin altý oku ile Avrupalý demokratlarý birbirine karýþtýrýyor. Muhtemelen Kemal Bey, kendisini CHP genel merkezinde zannetti, bu yüzden de Avrupalý sosyalistlere ‘vesayet Türkiyesi’nden icazetli bir CHP pazarlamaya çalýþtý ama müþteri bulamadý. Bu da son derece normal, her ne kadar Avrupa Sosyalist Grup Baþkaný SwobodaKýlýçdaroðlu’na ‘demokrasi nasihati’nde bulunduysa da, onun aklý hala 1940’larda þekillenen ‘altý ok’un Kemalist versiyonunda...

 

Düþünün ki, bu CHP Türkiye’nin karanlýk tarihini oluþturan askeri darbelerin bir þekilde kýyýsýnda köþesinde var olmuþ, 1960 darbesinde etkin rol almýþ, 28 Þubat ve 27 Nisan’ý alkýþlamýþ, sandýkta milletin onayýný alamadýðý zamanlarda bile asker ve yargýnýn koruyucu kanatlarý altýnda hep iktidarda kalmýþ bir parti. Yani, bütün siyasi refleksleri ‘eski Türkiye’ye ayarlý bir partiden söz ediyoruz...

‘Yeni Türkiye’de bütün ezberleri bozulan bu CHP’nin Avrupa ayarýnda bir sosyal demokrat parti olmasýný beklemek herhalde abesle iþtigal olur. Dolayýsýyla, Kemal Bey’in Avrupa’da þaþýrmasýna þaþmamak lazým.

Anlaþýlan o ki, Kýlýçdaroðlu’nun Brüksel ziyaretinde karþýlaþtýðý sorular, çalýþtýðý yerlerden çýkmamýþ. Mesela Avrupalý demokratlar, “Suriye diktatörü Esad’la nasýl iyi iliþkiler geliþtirileceði” konusunda Kemal Bey’in engin bilgilerinden yararlanmak isteselerdi, sular seller gibi cevaplar verirdi. Zira Kýlýçdaroðlu, belli aralýklarla milletvekillerini Esad’a göndererek hem diktatöre manevi destek verme hem de ideolojik paralellik konusunda derin bir vukufiyete sahiptir.

Anlaþýlan Avrupalý sosyalistler, CHP’nin ve ‘altý ok’un nasýl bir tarihsel misyona tekabül ettiðinin pek farkýnda deðiller. Bu Ecnebiler kafayý demokrasiye taktýklarý için, CHP’nin derin köklerinin deðerini bilemiyorlar...