Bir kaç gün önceki fýrtýnada yýkýlan tarihi çýnara çok yakýným. Aslýnda o afet günü yýkýlan Çengelköy'deki asýrlýk çýnar deðil. Bir baþkasýymýþ. O da "tedavi ediliyor." Bakým uygulanýyor. Kýzýlay Baþkaný Kerem Kýnýk, afetin ardýndan bizzat takipçisi oldu. Hepimiz çýnarýn müdavimleriyiz çünkü. Çýnar tarih demek. Zaman demek.
Bir Cumartesi öðleden sonrasýnýn mekaný bu. Peki zamaný ne? Siyaset, gündem akýyor akmasýna ama. Zaman durdu sanki. Yedi yaþýnda bir çocuðu defnettik çünkü birkaç saat önce. Önceki gün Yeni Þafak gazetesi Yazýiþleri Müdürü Ersin Çelik kýzý Ecrin'i trafik kazasýnda kaybetti. Bugün de öðle namazýnýn ardýndan Ýzmit Yuvacýk'ta Mevlana camiinde cenaze namazý kýlýndý. Sonra da hemen yakýnda bulunan mezarlýða defnedildi. Anne Yasemin haným ve Ersin Çelik'e nasýl baþsaðlýðý dilenir? Nasýl teselli edilir?
Erken göçen her çocuk melek olur, zamaný yüklenir sýrtýna giderken. Zamaný alýr da gider. Zaman durur.
"Çýnar tarihtir" dedim ya yazýnýn baþýnda, çocuk da gelecektir, zamanýn sahibidir.
"Anne sen hiç turuncu uðurböceði gördün mü?" baþlýklý yazýmda, "Tek gerçeðimiz çocuklarýmýzýn parçalanmamýþ masallarý, rüyalarý deðil midir?" diye sormuþtum. Suriyeli akranlarýndan yola çýkmýþtým.15 Temmuz'un altedilmesi ile ilgili bir yazýydý. Darbeden, terörden, iç savaþ riskinden kurtarýyoruz çocuklarýmýzý. Peki trafik terörü? Dikkatsiz bir sürücüden nasýl koruyacaðýz yavrularýmýzý?
Soru çok. Ama inanan insanlarýz. Allah'tan geldik, Allah'a gideceðiz. Ve Allah en sevdiði kullarýný erken alýyor. Bazen de sevdiði kullarýna zor imtihanlar veriyor.
Allah rahmet etsin Ecrin kýzýmýza. Annesine ve babasýna sabýr versin.