Edepsiz adam

Eski bir liberal... Şimdinin necisidir, bilmiyorum. CHP’li birinin gazetesinde yazıyor.

Bu efendiye şunu söylemek isterim (hep söylediğim şeydir):

Be birader!

Kendini uzun süre “liberal” olarak pazarladın... Liberal çevrelerde itibarın yok.

Demokrat olduğunu söylüyorsun... Demokrat çevrelerde itibarın yok.

Liberal kontenjanından Doğan Medya Grubu’na konuşlandırıldın... Ulusalcı patolojik çıkışların yüzünden kovulmaktan beter oldun. Hatta kovuldun.

Roman yazıyorsun... Edebiyat çevrelerinde itibarın yok.

Kendini “darbe karşıtı”, “anti militarist” diye pazarlıyorsun... Darbeyle kora kor mücadele eden insanlar nezdinde itibarın yok.

Lafa geldiğinde yurtseversin, patriotsun, en kralından milliyetçisin... Fakat tutup, “Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir” gibi son derece “tuhaf” laflar ediyorsun... Maocular tarafından da el üstünde tutuluyorsun.

Bir dönem, Amerika’nın Irak işgalini destekledin... Bu tutumunu eleştiren İslamcılardan da diyetini istedin: “Ben sizi 28 Şubat sürecinde savunmuştum... Bana da mı eleştiri?” vs...

Bir dönem “tezkerecilik” yaptın...

Durmadın, AKP’ci oldun.

Durmadın, “AKP karşıtı” oldun.

Durmadın, ulusalcı oldun.

Durmadın, Ergenekon ve Balyoz muhibbi kesildin.

Durmadın, o an hangi ideolojik yakınlaşma içindeysen, o’cu oldun.

İtibar mı?

İtibar yine yok.

Durmadın, aralarında bu satırların yazarının da bulunduğu bir grup gazeteci hakkında terbiyesizce laflar ettin: “Besleme”, “yandaş”, “ikinci sınıf gazeteci”, “yalaka”, “beyinsiz...”

Sonra da, “kimselerin izlemediği programlar yapıp haftalık cep harçlığımı çıkardığımı” yazdın. Kaç kez yazdığını hatırlamıyorum bile.

Sürekli bunu yazıyorsun da, TMSF’nin el koyduğu Star televizyonundaki “kendi programını” niçin gündeme getirmiyorsun?

Kimden ne kaçırıyorsun?

Sen kaç kişiye izlettin bu harikulade programı?

Devlete kaça patladın?

Basit bir internet taramasıyla ortaya çıkacak bu “önemsiz” bilgiyi niçin okurlarından ve taraftarlarından gizliyorsun?

Bir sataştın, sineye çektim.

İki sataştın, sineye çektim.

Üç, dört, beş, altı kez sataştın, yine sineye çektim.

Hadi sataş, tıynetinin vazettiği bilumum numaraları sergilemeye devam et de... Terbiyesizlik yapma hakkını nerden alıyorsun? Hangi muteber kişiliğinle etrafa “yandaş, yalaka, besleme” diye saydırıyorsun? Sen ne edepsiz adamsın...

Daha önce çok yazdım...

Tekrarlıyorum (Sen yeni sözleri hak edecek değere bile sahip değilsin):

Madem muhatabının “şeref” durumunu dert edindin, mütemadiyen laf gönderip duruyorsun; sen şerefli davranıp iktidar odaklarından (AKP’den) nasıl ve niçin ayrı düştüğünü, “yandaş” olabilmek için hangi kapıları aşındırdığını, hangi genel yayın yönetmenine “Başbakan’la aram bozuldu... Niçin bozuldu, ben de anlayamadım. Başbakan’la aramı yap, size geleyim” diye ricada bulunduğunu anlat...

Bunu anlat ki “adam” yerine koyabilelim seni.

HAMİŞ:

İşbu “eski liberal, yeni ulusalcı” zat, “AKP’yi savunmak için parlatılmış bir gazeteci” olduğumu yazıyor...

Bu edepsiz adama şu cevap iyi gider:

Sen Amerika’da “banka memurluğu” kovalarken, sonrasında da Özal’a “prens” olayım diye kapı kapı dolaşırken (EnginCivan diyeyim de, anla), ben kalemimle geçiniyordum... AK Parti kurulalı 11 yıl olmuş. Ben 34 yıldır yazı yazıyorum. İki çocuk büyüttüm. Bunu da Özal’dan aldığım paralarla yapmadım.