Ege Üniversitesi ülkemizin en köklü üniversitelerinden birisidir. Bu üniversitemizde gerçekten ülkemize, topluma faydalý olma gayreti içinde olan, kendi ihtisas alanlarýnda Türkiye’de referans alýnacak isimlere sahip.
Bilimsel ve akademik çalýþmalarýyla yakýndan tanýdýðým çok deðerli hocalarýmýz, kendi ihtisas alanlarýnda yaptýklarý baþarýlý çalýþmalarý ile hem üniversitenin hem de ülkemizin gururu oluyorlar.
Üniversitenin baþarý grafiðini sürekli yükselten, ulusal ve uluslar arasý baþarý sýralamalarýnda önemli etken olan bu deðerli öðretim görevlilerimizin varlýðý haricinde birde kendisini bilim dýþýnda iþlere adamýþ, militarist ruhlu, medeniyetten, özgürlükten, demokrasiden hoþgörüden nasibini alamamýþ, baþörtüsü ve özgürlük karþýtý mücadelesinden dolayý bilime vakit ayýrmayan hoca demeye utanýlacak kiþilikler var.
Ýzmir’de, Ege Üniversitesi (E.Ü) Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü hakkýnda defalarca okul yönetimine, YÖK’e þikayet olmasýna, savcýlýða suç duyurusunda bulunulmasýna karþýn baþörtülü öðrencileri okul binasýna almayýp fotoðrafýný çekerek fiþlemeye devam ediyor. Rektör, dekan ve bölüm baþkanýnýn müdahale etmediði bu durum karþýsýnda maðdur öðrenciler, eðitim haklarýnýn engellendiðini belirtiyorlar. Üstelik bu hocanýn üniversitede fiþleme yapmasý insan haklarýný ve eðitim hakkýný hiçe saymasý, üniversitenin özgürlük iklimini dinamitlemesi ilk vukuatý da deðil. Ama rektörümüzden bir tek özgür üniversite kelimesine vurgu yok. ‘Rektörden bir açýklama gelir’ diye beklesem de, beyhude...
Ülkemizin astronomi ve uzay çalýþmalarýna yön vermesi, dünyadaki geliþmeleri izleyip bilimin ve ülkemizin hizmetine sunmasý beklenen hoca, her sabah Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nün kapýsýnda elinde fotoðraf makinesiyle baþörtülü öðrenci avýna çýkmýþ kapýda nöbet tutuyor. Baþörtüsüyle gelenleri kapýnýn önünde önce fotoðraflýyor, sonra da okula almýyor.
Bu hocayla ilgili yaptýðým araþtýrmada bir tek bilimsel araþtýrmasýný göremedim, bulamadým. Demek ki hoca, bilim dýþýnda, kapýda nöbet tutarak baþörtüsüyle gelen öðrencilerin fotoðrafýný çekmek ve fiþlemek dahil her þeyle meþgul olmuþ. Bu hocanýn astronomi ve uzay bilimleri alanýnda bizim bilmediðimiz bir tane ulusal veya uluslar arasý bir baþarýsý varsa söylesin onu da burada yazmaya hazýrým.
Bir profesörün bu durumlara düþmesine doðrusu acýyorum. Daha önce de okul kapýsýna ‘Baþörtülüler giremez’ yazýlarý astýðý ileri sürülen Profesör Pekünlü hakkýnda geçen ocak ayýnda, baþörtüleri nedeniyle kendilerini içeri almadýðý ve fotoðraflarýný çektiði iddiasýyla dört öðrenci tarafýndan ‘Kamu görevinin saðladýðý yetkiyi kötüye kullanarak hürriyeti tehdit’, ‘Ayrýmcýlýk yasaðýný ihlal’ ve ‘Manevi iþkence’ gerekçesiyle savcýlýða suç duyurusunda bulunulmuþtu. Rektörlüðünün birkaç aylýk beklemenin ardýndan soruþturma izni verdiði, öðretim üyesi profesörün itirazý üzerine dosyanýn Danýþtay’da olduðu belirtiliyor.
Fen Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Nadide Kazancý ise olaydan duyduðu üzüntüyü dile getirmiþ. Prof. Dr. Kazancý “Kendisi soruþturma geçirdi ve kýnama cezasý aldý, lüzumu muhakeme çýktý, kademe ilerleme cezasý verdim, son olarak tekrar bir soruþturma açtým. Daha ne yapabilirim” demiþ.
Þimdi deðerli rektörümüze þu soruyu sormak istiyorum. Histeriklik derecesinde saplantýya sahip olan bir öðretim görevlisi üniversitenizdeki özgürlük iklimini yok etme hakkýna sahip olurken, siz üniversitenin barýþ, hoþgörü, demokrasi, insan haklarý ve özgürlük iklimini korumak ve geliþtirmekten sorumlu deðil misiniz?..
Geçmiþ dönemde sadece bir dönemlik için rektörlüðe aday olduðunuzu söyleyip bu göreve seçildiniz. Bu sözünüzü unutup bu dönem de aday oldunuz. Peki üniversitenin bilimsel özerkliðini, barýþ ve hoþgörü iklimini hakim kýlabildiniz mi?..
Ayrýmcýlýðýn, despotluðun, kýþla zihniyetinin karþýsýnda durabildiniz mi?..
Ben yorum yapmýyorum, sadece soruyorum...