Eðitim bizde senelerce bir þartlandýrma yöntemi olarak düþünüldü.
Düþünmekle yetinilmedi, eðitim süreçleri bir þartlanma olarak tasarlandý ve öylece de hayata geçirildi.
Yukarýdaki cümlelerimde kullandýðým dili geçmiþ kipine aldanmayýn, eðitimde yöntem olarak þartlandýrma hala devam ediyor.
Ve yakýn gelecekte bu yöntemin deðiþeceðine yönelik bir iþaret de almýyoruz.
Ýþin gerçeði, bir eðitim yöntemi olarak þartlandýrmadan vazgeçmek de öyle çok kolay deðil.
Tüm sistemin, sistem çalýþanlarýnýn, materyallerin, en önemlisi zihniyetin tümüyle, baþtan aþaðýya yenilenmesi, deðiþmesi demek bu.
Günün birinde eðitim-öðretim süreçlerinde gerçek bir devrim olacak ise, iþte bu, yani bir yöntem olarak þartlandýrmadan vazgeçmek gerçek bir devrim olacaktýr.
Sekiz yýl kesintisizden, 4 artý 4 artý 4’e geçmek, þartlandýrmadan vazgeçmenin yanýnda hiç de önemli deðildir.
Þartlandýrma eðitim süreçlerinin kadim yöntemidir, bugüne kadar aðýr aksak, bir yöntem olarak kullanýlmýþtýr.
21. yüzyýlýn dünya ekonomisi, buna baðlý olarak toplumsal iliþkiler eðitimde bu þartlandýrma yönteminin artýk, günahlarýyla, sevaplarýyla geride býrakýlmasýný emretmektedir.
Bir eðitim yöntemi olarak þartlandýrma doðal olarak sadece okulla sýnýrlý kalmamýþ, yaþamýn her alanýný etkilemiþtir.
Bir olay karþýsýnda toplumun farklý kesimlerinin tepkilerini incelemek çok keyifli olabilmektedir.
Bu tepkileri, bireysel ya da grup olarak, aðýrlýklý bir biçimde siyasi zeminlerde analiz etmeye alýþýðýz.
Söz konusu tepkilerin bireylerin, gruplarýn siyasi aidiyetlerinden, politik yaklaþýmlarýndan kaynaklandýðýný düþünmek iþimizi kolaylaþtýrýyor.
Oysa, farklý toplumsal olaylara, farklý bireylerin, farklý çýkar gruplarýnýn verdikleri tepkileri, siyasi pozisyonlarýn yanýsýra, bir de eðitimde bir yöntem olarak seçilmiþ þartlandýrma yönteminin ürünleri olarak da analiz etmek pekala mümkün.
Ýlk dikkatimi çeken konu, toplumumuzdaki zahiri kutuplaþmalarýn, farklýlaþmalarýn, zýtlaþmalarýn altýnda, zýt birey ya da gruplarýn farklýlýklarýn çok aþan bir tepki verme yöntemindeki benzerliðin hatta aynýlýðýn varlýðý.
Toplumda temel kutuplaþmalar çok aðýrlýklý olarak laiklik ve etnisite eksenlerinde yaþanýyor.
Zahiri zýtlaþmalar ve kutuplaþmalar, ilk bakýþta, bireyler, gruplar arasýnda büyük ve mutlak bir kopukluk olduðu izlenimini üretmiyor deðil ama eksenlerin uçlarýndaki insanlara, gruplara daha yakýndan baktýðýnýzda aslýnda tüm çatýþmanýn her þeyden önce benimsenmiþ eðitim yönteminin yarattýðý þartlanma çerçevesinin içinde yaþandýðýný görüyorsunuz.
Tüm sýcak tartýþmayý, matematikçilerin bir ifadesiyle, A ya da A olmayan kategorik zemininde yürütürseniz, bu zeminin dýþýna çýkmayý aklýnýza dahi getirmezseniz, istediðiniz kadar A karþýtý olun, yine de sizi ve A’yý savunaný A belirlemiþ demektir.
Bu meselenin özüne yönelik bir eleþtiri.
Kullanýlan yöntemler zaten týpatýp ayný, ayný þartlanma süreçlerinin aynalarý.
Oysa, eðitimde yöntem olarak þartlandýrma dýþýnda baþka yöntemler tercih etmeye baþlasak, bu yeni durum toplumsal iliþkileri, ekonomiyi, siyaseti nasýl belirler acaba?