Eðitimde kalýcý çözümün yolu...

Geçen akþam Boðaziçi Yöneticiler Vakfý’nýn davetlisi olarak gittiðim Boðaziçikonak’ta  Boðaziçili öðrenci arkadaþlarýmýzla bir sohbet yaptýk. Tabii ekonomiden ve siyasetten sonra eðitim meselesine sýra geldi. Anadolu’nun farklý illerinden gelen öðrenciler, kendilerini iyi bir devlet üniversitesine girdikleri için þanslý sayýyorlar. Ama ya geride kalanlar; arkadaþlarý, kardeþleri bu þansa sahip olmayabilir; bundan dolayý sisteme kýzgýnlar ve eleþtiriyorlar. Ancak bunun dýþýnda da, artýk iyi bir üniversite mezunu olmak da isteðiniz mesleði yapmanýn ve baþarýnýn tek anahtarý deðil.

Bizim zamanýmýzda iyi bir üniversitede sevdiðiniz bölüm ve bir yabancý dil ‘tek baþýna kurtuluþun’ eðer biraz da þansýnýz varsa kapýsýný açabiliyordu. Ama artýk bu yetmiyor; hatta yurt dýþýnda lisansüstü ‘birþeyler’ yapmanýn da çoðu kere yeterli olmadýðýný görüyoruz. Baþarýnýn kurumsal, yukarýdan devlet tarafýndan ‘ihsan’ edilen anahtarý artýk yok, teknolojinin, bilginin giderek yaygýnlaþmasýna parelel olarak bireysel farkýndalýk, önceden hedef belirleme, uzmanlýk alanýný çok önceden seçme gibi bireysel stratejiler kendini yetiþtirmenin ve baþarýnýn tek yolu gibi geliyor bana. Burada, günlük hayatta çok sýk rastladýðýmýz ‘kendini yetiþtirme’ deyiþini özellikle kullandým. Hep duyarýz ya; ‘kendini yetiþtirmiþ valla helal olsun’ cümlesini... Artýk bu cümle münferit, rastgele bireysel baþarýlar için kullanýlmayacak. Yetenek, yatkýnlýk, ilgi gibi bireysel özellikleri, çok önceden farkýna varýp, bunlarý derinleþtirmek gerekiyor.

Devlet müfredat belirleyemez

Bunun için eðitim sisteminin, artýk önceden belirlenmiþ, paketlenmiþ bilgileri aktaran hatta dayatan konumundan çýkýp, rehberlik eden, yönlendiren, bulup çýkaran konumuna geçmesi gerekir. Artýk bilgiyi verme okulunun iþi olamaz; okul, en çok bilgiyi bulma araçlarýný öðrencinin önüne koyar, ona -bilgiye- nasýl ulaþacaðýný, ulaþtýktan sonra nasýl kullanacaðýný öðretir. Zaten bilgi, artýk örgün öðretime sýðmayacak kadar geniþ bir alanda dolaþýyor ve buna okul -örgün eðitim- dýþýnda da herkes ulaþabiliyor.  

Bu anlamda ‘andýmýz’ denilen uygulama nasýl gerici -geride kalan- bir dayatma olduðu için kaldýrýldýysa, önceden belirlenmiþ eðitim müfredatý da bir dayatmadýr ve olmamasý gerekir. Üniversite dahil, hiç bir eðitim kurumunda, ders içeriklerine, kurumsal müdahalenin-hele hele devletin- olmayacaðý bir yere doðru gidiyoruz. Ders içerikleri anlýk-sýnýfýn durumu, ilgileri, bireysel katýlým vb durumlarýna göre- demokratik bir þekilde öðrenciler tarafýndan belirlenmelidir.

Kapansýn, kapanmasýn kýsýr tartýþmasýna son!

Bunun dýþýnda Boðaziçili öðrenci arkadaþlara, hâlâ sýnav sistemi geçerli; lise eðitiminin yetersizliði de ortada, fýrsat eþitliði için sizin bir ara çözümünüz var mý diye sordum; herkes þu an var olan sistemin, hem devlet tarafýnda hem de özel kesim tarafýnda bu fýrsat eþitliðini saðlamaktan uzak olduðu konusunda hemfikirdi. Toplanýp konuþtuðumuz yer bir vakýf binasý idi. Onlara, ‘bakýn burayý istediðiniz gibi kullanýyorsunuz, bu vakýf bir fon oluþtursa, siz bu fonla üniversiteye  hazýrlanan, eðitim açýðý olan kardeþlerinize ders verseniz; hatta eðitim fakültesinden mezun olan arkadaþlarýnýz da öðretmen olarak buraya katýlsa nasýl olur’ diye sordum; bunun yapýlabilir ve önemli bir adým olacaðý ortak görüþtü.

Þimdi tam burada duralým ve bu öneriyi geniþletelim: Bugün Türkiye’de -sanýlanýn aksine- özel üniversite yok. Ýki tür üniversite var; devlet ve vakýf üniversiteleri... Özünde her iki yapýlanma da kamu müessesidir. Hatta vakýf üniversiteleri daha fazla -geniþ anlamda- kamusal kurumlardýr. Bugün her vakýf üniversitesinin bir hami devlet üniversitesi vardýr. Hami üniversiteye, bu vakýf üniversiteleri zor duruma düþtüðünde, buraya devredilecek kurumlar olarak bakýlýr. Bu da yanlýþtýr; hami üniversite, denetim ve gözetim görevini yerine getirmeli, gerekirse kaynak paylaþýmý, proje paylaþýmý yapmalý ve ortak kaynak yaratmalýdýr. Öðretim üyesi, öðrenci geçiþi olmalýdýr. Eðitim ve üniversite vakýflarý, Anadolu’nun her yerinde, eðitim boþluðunu dolduracak, lise öðrencilerini hazýrlayacak kurumlarý açmalýdýrlar. Bu eðitim kurumlarý, ilgili vakýf üniversitenin ve hami üniversitenin uhdesinde olmalýdýr.  Dolayýsýyla bu kurumlar, o ildeki vakýf üniversitesi ve onun hamisi olan devlet üniversitesi ile bu hizmeti yaparlarsa, her üniversitenin kendi öðrencisini seçme þansý da doðar. Çünkü bu kurumlarda çocuklar, yeteneklerine ve isteklerine göre üniversitelere yönlendirirler. Biliyorsunuz, üniversite eðitiminde, öðrencinin üniversiteyi seçmesi kadar, üniversitenin de, uzmanlýk alaný ve yönelimine göre, öðrenci seçme hakký mutlaka olmalýdýr.

Eðitim ve üniversite vakýflarýný gerçek iþlevlerine dönüþtürüp, niteliklerini yukarý çekerek sayýlarýný artýrýrsak, eðitim sorununda çok önemli bir adýmý da atmýþ oluruz diye düþünüyorum. Bu çözüme, dershaneleri savunanlarýn da, ona karþý çýkanlarýn da hayýr diyeceðini sanmýyorum.  Hatta daha ileri giderek þunu da söyleyeyim; bu çözüm, hem içinde bulunduðumuz geçiþ dönemini kapsayacak hem de bize eðitimde vakýflaþmanýn, dolayýsýyla kalýcý çözümün, yolunu açacak yegane çýkýþtýr. Ben, eðitimde vakýf sisteminden baþka bir çözümün mümkün olmayacaðýný savunuyorum. Zaman içinde devlet eðitimden tümden çekilmeli ve eðitim, gerçek kamusal bir yapýlanma olan vakýflar eliyle yürütülmelidir.

Herkese maaþ da, bedava eðitim de mümkün!

Biliyorsunuz, Avrupa’nýn sigorta sisteminin adýný bile bilmediði zamanlarda Osmanlý, Vakýf sistemi sayesinde yaþlýlýk ve maluliyet maaþlarý verilebilmiþ; lonca ya da mahalle üyeleri için sigorta güvencesi saðlanmýþtýr.

Þimdi isviçre, her yetiþkine 2800 dolar maaþ verecek bir sosyal güvence sistemini referanduma sunuyor. Kriz sonrasý, ücretlerde yaþanan dengesizliðe tepki olarak, bir halk komitesi referandum için yüz bin imza toplamayý baþardý. Evet çýkarsa, her yetiþkin 2800 dolar koþulsuz maaþ alacak. Bunun ekonomik ve sosyal sonuçlarý ayrý ama Ýsviçre bunu yapabilecek bir ülke. Ancak gelirin adil paylaþýmýný saðlayacak bir sistemle bu tür sosyal güvenceleri  her ülke yapabilir.

Ýþte Vakýf sistemi böyle bir sistemdir. Eðitimden baþlamaya ne dersiniz...

Ýyi bayramlar...