Teknolojideki yenilikler okullarý da deðiþtiriyor. Her geçen gün yeni bir teknolojik geliþme eðitim hayatýmýza giriyor. Kameralar da bunlardan biri.
Bugün ABD ve Avrupa’da pek çok okul, bahçelerinden giriþ kapýlarýna, hatta sýnýflarýna kadar kameralarla donatýlmýþ durumda. Kameralarýn okullarda kullanýlmaya baþlanmasý daha çok güvenlik gerekçeleriyle oldu. Ýlk baþta kýymetli ders araçlarýnýn (örneðin bilgisayarlar) çalýnmasýný önlemek amacýyla yerleþtirilen kameralar, ardýndan öðrenci kavgalarýný ve öðretmen istismarlarýný engellemede önemli bir araç oldu.
Ýngiltere’nin sorunlu mahallerindeki güvenlik kamerasý deneyimleri kameranýn öðrenci davranýþlarýný etkilediðini, saldýrgan öðrencilerin davranýþlarýnda önemli iyileþmeler saðladýðýný kanýtladý. Bazý okullarda kamera ile birlikte baþarýnýn % 300 arttýðý gözlendi. Buna raðmen eðitim camiasý kameralý eðitim konusunda ikiye bölünmüþ durumda:
Özel hayat mý?
Karþý çýkanlara göre kamera, yani izlenme kiþilerin, özellikle de öðrencilerin özel hayatýna müdahale anlamýna geliyor. Ancak memnun olanlara göre özel hayat gerekçesi anlamsýz, çünkü okullar insanlarýn özel yaþam alanlarý deðil, kamusal alanlardýr, öðretmenler de, öðrenciler de okullarda utanýlacak veya baþkalarýnýn görmesini istemedikleri iþler yapmamalýdýrlar.
Bu konudaki bir diðer savunma ise okullarýn, milyonlarca kamera ile izlenen sokaklardan daha özel bir yer olmadýðý yönündedir. Örneðin Ýngiltere’de 4 milyondan fazla kamera olduðu tahmin edilmektedir. Sýradan bir Ýngiliz sokaða çýktýðýnda en az 300 kez görüntülenmektedir. Bu durumda okullarda kameralara karþý çýkmak zorlaþmaktadýr. Zaten tartýþmalara raðmen Ýngiltere’de lise ve üniversitelerde 100 binden fazla kamera olduðu tahmin edilmektedir.
Üniversitelere de kamera
Öðrenciler tarafýndan gerçekleþtirilen silahlý saldýrýlarýn büyük bir sorun olduðu ABD’de kameralarýn yanýna mikrofon koyma ve dijital kameralarla yüz tanýma özellikleri de yaygýn olarak kullanýlmaya baþlanmýþ durumda. Baþka bir deyiþle dijital kameralar yüz tanýma sistemi sayesinde bir öðrencinin o gün derse gelip gelmediðini dahi kolayca kayýt altýna alabiliyor ve anýnda ilgili birimleri (örneðin veliyi ve idareyi) bilgilendirebiliyor.
ABD üniversiteleri ise eskiden beri koridorlarýnda, giriþ-çýkýþ kapýlarýnda ve diðer ortak kullaným alanlarýnda kapalý devre izleme sistemlerinden yoðun bir þekilde yararlanýyordu. Þimdilerde ise bazý üniversiteler sýnýflarda da kamera kullanýmýna geçmiþ durumda. Özel hayat tartýþmalarý elbette ABD’de de yaygýn bir þekilde sürüyor. Diðer taraftan her gün binlerce kamera okullara takýlmaya devam ediyor.
Þiddeti önler mi?
Söz konusu sistemler Türkiye’de de yararlý olabilir. Özellikle ilköðretimde öðretmen þiddeti ve arkadaþ baskýsý medyada yeterince yer almasa da aileler için bir sýr deðil. Toplumdaki yaygýn þiddetin belki de temelleri ilkokul sýralarýnda atýlýyor. Baðýran, çaðýran, tehdit eden, hatta þiddet uygulayan öðretmenler yarýnýn þiddet uygulayan anne-babalarýný yetiþtiriyorlar. Kamera elbette tek baþýna çare olamaz, ancak diðer ülke tecrübelerinden yararlanmak gerektiði de ortada.