Eðitim tartýþmalarý çok siyasi bir yolda ilerliyor.
Türkiye gibi çok uzun senelerdir, diyelim 1920’lerden beri, eðitime üretken birey deðil de sisteme uygun birey odaklý yaklaþan bir ülkede bu sektörün siyasallaþmasý anlaþýlabilir bir þey.
Ama artýk bu konuya bir nokta koymanýn zamaný çoktan geldi ve geçiyor.
Doðrudur, 28 Þubat günlerinde eðitime çok anlamlý ve gerçekçi olmayan bir müdahale yapýlmýþ idi, 2012 senesinde de, gecikmeli de olsa, bu konuda atýlmasý gereken adým atýldý ve normalleþme adýna olumlu bir geliþme oldu.
Ancak, bu konulara, eðitime artýk baþka açýlardan da yaklaþmak þart.
Gözlemlediðim temel eksiklikleri çýta koyma ve liberalleþme kavramlarý ile açýklamaya çalýþýyorum.
Bu söyleyeceklerim tümü ile üniversite diplomasýna kadar geçerli konular; lisansüstü öðretime iliþkin deðiller, bu alanýn mantýðý bambaþka.
Öncelikle çýta koymadan ne anladýðýmý açýklamak isterim.
60 aylýk bebelerden üniversite sona kadar eðitim sektörü üzerinde yoðun bir demografik ve bütçesel baský var.
Bu demografik ve mali baský ortada iken bu aþamalarda kitlesel çok nitelikli bir eðitim-öðretim amacý tanýmlamak çok olanaklý deðil; üstelik, olanaklý dahi olsa, anlamý da çok kuþkulu.
Anahtar kavram hiç kuþkusuz bilginin dönüþümü, bedava ve kolay ulaþýlabilir bir mal olmasý.
Yeni sistemin ilk dört senesini bir düþünelim.
60 ya da 72 ay üzerine gelecek dört seneye hedef olarak mantýksal bir çýta koymak lazým.
Bu bilgi çýtasý bence bu aþamada dört iþlem ve türkçe ile sýnýrlý olmalý.
Çocuklarýn kafalarýný baþka lüzümsuzluklarla doldurmanýn anlamý yok.
Bu çýtayý daha ileri aþamalarda da çok düþük tutmanýn büyük yararý var.
3x4’ü tamamlayan bir gencin anadilini iyi bilmesi, okumayý sevmesi, matematiksel düþünceye yatkýnlaþmaya baþlamasý ve ingilizcede belirli bir aþamaya gelmesi üniversiteye baþlamak için bol bol yeterli görülmeli.
Baþka ve daha yüksek hedefler konduðunda ortaya komik manzaralar çýkýyor.
Kaðýt üzerinde çok kapsamlý bir müfredat ama ne olduðunu bile anlayamayan çocuklar.
Ne olduðunu anlasa bile sonuçlarýn anlamlýlýðý da zaten çok kuþkulu.
Düþük bir çýta ama hedeflerine varýlan bir çýta çok daha anlamlý.
Üniversite için bile çok yüksek “bilimsel” çýtalar tanýmlamanýn hiç anlamý yok; üniversiteler belirli dallarýn en temel bilgilerini vermeli, gerçek bilimsel çalýþma için de kimin lisansüstü aþamalara geçebileceðinin filtre rolünü oynamalý.
Bu tür bir öðretim yöntem ve felsefesinin yürütülebilmesi için ise eðitim aþamalarýnýn liberalleþtirilmesi de gerekiyor; çocuklara belirli görüþleri enjekte etmeye çalýþmaktan vazgeçmenin zamaný çoktan geldi ve geçti.
Çocuklara bazý þeyleri zorla okutmayalým, öðretmeyelim; okumayý ve öðrenmeyi sevse yeter de artar bile.
Lisansüstü meselesi sürecin en ciddi aþamasý; baþka bir yazýda bu konuya tekrar döneceðim.