Ekonomideki değişim

Dünyadaki siyasi mücadelenin ekonomik araçlarla yürütüleceğini bazı çevrelerde görünen silahlı çatışmaların bu mücadelenin üstünü örtmek için kullanıldığını ve hangi taraf galip gelirse gelsin sonucun değişmeyeceğini ve ekonomik mücadeleyi kazananların dünya üzerinde üstünlük kuracaklarını söylüyorum. Ancak günümüzde teröristler arasındaki çatışmalar önemseniyor ve hangi tarafın galip geleceği merak ediliyor. Olayın önemli olduğunu göstermek için yapılan bazı eylemler var. Mesela IŞİD dünyanın en büyük askeri gücü olan ABD ile savaşabiliyor. İnsanlar hangi tarafın galip geleceğini merakla bekliyorlar ve bu konuda tahminler yapıyorlar. Geçmişte üstünlüğün savaşta galip gelmekle kazanılacağı düşünülüyor ve dünya savaşları da dahil her türlü çatışmaya devletler katılıyordu.

***

Mücadelenin kimler arasında olduğunu, 11 Eylül olaylarından beri farklı ifade ediyorum ve günümüzün egemenlik mücadelesinin küresel sermaye ile ulus devletler arasında olduğunu söylüyorum. Günümüzde bu konuda düşünmemiz gereken bir noktadayız. Küresel sermaye ile mücadele edebilecek en büyük güç olan ABD sürekli cari açık veriyor ve dışarıdan gelen paralarla açıklarını kapatıyor. Devletin borçlarının büyük kısmı dış sermaye ile kapatılıyor. Şimdi geleceği tahmin etmeliyiz. Birinci ihtimal benim analizimin yanlış olduğu ve dünyada böyle bir mücadelenin olmadığıdır. Sermayenin bir araç olduğu doğru olmakla birlikte bunun ekonomik rekabette kullanıldığı ve yeni bir durumun söz konusu olmadığıdır.

Dünya üzerinde yeni bir denge kurulduğu ve bu dengenin bir tarafında ABD, Rusya ve Türkiye’nin olacağı, diğer tarafın temelde Avrupa ve buna Çin ve uzlaşacakları bazı ülkelerin bulunacağı şeklindeki analizimi koruyorum. Önümüzdeki dönemde ABD’ye karşı ekonomik yaptırımlar uygulayacaklarını, Rusya’ya karşı ülke içindeki farklı soyları tahrik ederek iç dengesizlik yaratacaklarını düşünüyorum. Bu konularda yani Rusya’daki iç huzursuzluğu ve Ortadoğu’daki egemenliklerini korumak isteyen ABD ve Rusya’nın dengeyi bu saldırıya karşı birlikte olmayı istedikleri ülkenin Türkiye olduğunu ve bunun sonucu çok etkileyeceğini düşünüyorum. Ama bu durum ülkemizde ciddi siyasi çatışmaların olacağını ve Türkiye ittifak yapacak tarafı seçerken bir iç siyasi gerginlik yaratılacağını düşünüyorum. Türkiye’deki siyasi partiler dünyaya sırtını dönmüş ve içerde zafer kazanmak için basit olayları tartışma konusu yapmış durumdalar.

Durumun ilk unsurlarını ABD’de göreceğiz. Zaten bugünlerde bu ülkede ekonomi konusunda ciddi tartışmalar var hatta bu konuda ciddi bir görüşü olmayan Obama iktidarı kaybedebilir ve taraflar iyice belirginleşir. Eğer tarafları belirlerken analizim doğruysa bu mücadelede en büyük riskle Avrupa karşılaşır ve bugüne kadar herkesin hayranlıkla seyrettiği bu kıta önemsizleşir. Bu mücadele bir dünya savaşına benzemiyor ve insanlar bir savaşın ıstırabını çekmeyecek ama siyasi sonuçları bu savaşlardan daha büyük olacak. Mesela İkinci Dünya Savaşı’nın baş aktörü Almanya savaştan sonra yeniden büyük devlet olmuştur. Ama bugünkü mücadelede  kaybedenler silinme noktasına gelecektir.